iki üç kişini paylaşabileceği bir oda var, ve müşterek ranza. | Open Subtitles | هناك غرفتان أو ثلاثة يمكن أن نتشارك بها وهناك غرفٌ مشتركه |
İki oda 2600, artı suit 3600, günlüğü 6200 franka geliyor. | Open Subtitles | غرفتان ب2600 زائد جناح ب3600 المجموع 6200 في اليوم |
Sadece iki oda olduğu düşünülürse, ev senin için bayağı kalabalıklaşmış olmalı. | Open Subtitles | انه يجب أن يكون مزدحما وجميل لك فليس سوى غرفتان فقط |
Umarım mahzuru yoktur burada motelimiz yok, ama fazladan hazır iki odam var. | Open Subtitles | ليس لدينا فندق هنا لكن لدي غرفتان اضافيتان |
Doğu Yakası'nda iki yatak odalı çift katlı bir evim var. | Open Subtitles | عِنْدي غرفتان نوم ثنائي على الجانبِ الشرقيِ الأعلى |
Şimdi, en iyisi biraz uyuyalım, iki tane yatak odası var. | Open Subtitles | الأن من الأفضل أن ننام قليلا هناك غرفتان |
ya ayrı odalar da ne demek oluyor. | Open Subtitles | غرفتان مختلفتان غير قابلة للتصديق |
Sadece iki oda olduğu düşünülürse, ev senin için bayağı kalabalıklaşmış olmalı. | Open Subtitles | انه يجب أن يكون مزدحما وجميل لك فليس سوى غرفتان فقط |
- İki lüks oda. - Ne yazık ki hepsi alındı. | Open Subtitles | غرفتان من الدرجة الاولى لسوء الحظ سيدي لقد تم حجز الغرف مسبقا بالفعل |
Dunder-Mifflin, iki oda ver bir depodan oluşabilir.. | Open Subtitles | قد يكون فقط غرفتان ومخزن لكن ما نفتقر إليه في الوميض |
O yüzden neden ikimizi de dertten kurtarıp o özel kodları girip -ki eninde sonunda gireceksin- bana çok güzel olan iki oda verip gecemi eski haline döndürmüyorsun? | Open Subtitles | لذا لما لا توفر على نفسك العناء وتكتب الكلمات السحرية التي تعرف أنك ستكتبها في جميع الأحوال. وتجد لي غرفتان رائعتان لدرجة أن تعيد لي ليلتي كما كانت عليها |
rehine kurtarmaya ateşle gidiyorsun içerde iki oda vardı. | Open Subtitles | أنتِ وسط عملية لإنقاذ رهينة. هناك غرفتان بالداخل. |
İki oda. Yan yana olsun, aynı katta. | Open Subtitles | .أريد غرفتان .على أن تكونان متجاورتان في نفس الطابق |
Evet, ama çizimde iki oda vardı, bir değil. | Open Subtitles | نعم ولكن في المخطط هنالكَ غرفتان وليس واحدة فقط |
Arka tarafta iki oda daha var. Her şey toplanmış. | Open Subtitles | هناك غرفتان في الخلف هناك لقد جمع كل شيء |
Bunlar iki ayrı oda aslında ve biz bir tanesini temizledik. | Open Subtitles | حسنٌ، هاتان غرفتان منفصلتان، وقد فتّشنا هذه الغرفة فعليًّا. |
Evet, banyolu bir oda istiyorum, ya da banyolu iki oda. | Open Subtitles | - نعم, أريد غرفة مع حمام .أو غرفتان مع حمامان |
Dorothy, burada iki oda tuttum. | Open Subtitles | دوروثي، موافق، أنا عندي غرفتان هنا |
Bırakın da size yardım edeyim. Sizin için hep bir odam vardır canlarım. | Open Subtitles | دائما لدي غرفتان لكما يا صغيرتي |
Umarım sakıncası yoktur ama burada bir motelimiz yok, ama hazırda iki fazladan odam var. | Open Subtitles | ليس لدينا فندق هنا لكن لدي غرفتان اضافيتان - لم اكن واثقا بأنكما سوف... |
Her hangi bir şey görmüyorum. İki odalı ev. Kız ön odada bulunuyor. | Open Subtitles | لا أرى أي أشرار، منزل من غرفتان هى في الغرفة الأمامية |
İki büyük dolabı olan, ebeveyn yatak odası var. | Open Subtitles | غرفتان رئيسيتان مع خرانتين عملافتين متحركتان |
Ayrı odalar. | Open Subtitles | لدينا غرفتان منفصلتان. |