ويكيبيديا

    "غرفتها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • odasına
        
    • odasında
        
    • odasını
        
    • odası
        
    • odasından
        
    • oda
        
    • odasının
        
    • odaya
        
    • odada
        
    • odasındaki
        
    • odadan
        
    • odasıydı
        
    • odasındaydı
        
    Anestezi uygulanır, cerrah işine yapar -- dikişleri atıldıkktan sonra, kadın odasına yollanır. TED وتم تخديرها ومن ثم اجراء عملية لها واعيدت الى غرفتها من اجل النقاهة
    tabloyu açıklama... bahanesiyle kadının odasına... girmeye çalıştığında kadının farkettiği üzere. Open Subtitles عندما حاول دخول غرفتها بحجة ذلك اراد ان يشرح لها اللوحة
    Hafta sonu için beni davet etti.Şu anda odasında üstünü değiştiriyor. Open Subtitles وقد دعتني هنا لعطلة نهاية الإسبوع إنها في غرفتها الآن، للتغيير
    Emily'nin anlattığına göre yatakhanede iblislere karşı koymuş ama hastane odasında başa çıkamamış. Open Subtitles أخبرتني إيميلي مرة أنها قاومت الشياطين في غرفتها ولكنهم تمكنوا منها في المستشفى
    odasını sahip olduğu güzel şeylerle doldurmuştu.. ..böylece gözlerini açtığında onları görebildi. Open Subtitles ملأت غرفتها بكل ما تمتلكه من أشياء جميلة لتراها حينما تفتح عينيها
    Eğer odası o tarafta olsaydı, çok etkileyici bir bırakış olabilirdi. Open Subtitles ذاك سيكون خروجاً مثيراً جداً لو كانت غرفتها أسفل تلك القاعة
    Bir yerde durdu ve o zamandan beri otel odasından çıkmadı. Open Subtitles لقد قامت بالتوقف لمرّة و لم تغادر غرفتها منذ ذلك الحين
    Birleşik Devletler 400 m yedek takımında gülle atıcı ve Anna'nın oda arkadaşıyım. Open Subtitles أنا عدّاءة في سباق التناوب الأمريكي لمسافة 400 متر وشريكة آنا في غرفتها
    Ama cüce daha fazla zıplayamamış. Prenses üzülmüş ve odasına çıkmış. Open Subtitles ، لكن القزم تعب كثيراً لذا ذهب الأميرة الحزينة إلى غرفتها
    İntihar etmeyi düşünmüş Yatak odasına hiç baktınız mı ? Open Subtitles وكتبت بتوسع عن الانتحار هل ألقيت نظرة على غرفتها ؟
    Patronlarının bir gün odasına bakmaya geleceğinden ve eşyalarını inceleyeceklerinden emindi. Open Subtitles كانت متأكدة من أن رب عملها كان يدخل غرفتها ويتفحص أغراضها
    içeri girdi. Halka mal olmuş haliyle, güzellik, zeka ve herkesle selamlaşıp hoşbeş ettikten sonra tekrar odasına çekildi ve onu bir daha görenimiz olmadı. TED تلك شخصيتها العامة، الجميلة، الذكية، و دارت بين الضيوف، و تحدثت مع الجميع ثم عادت إلى غرفتها و لم نراها بعد ذلك أبداً.
    Ve sonra sadece biz kalmıştık, ...odasında, bilirsin partiyi devam ettiriyorduk. Open Subtitles وبعدها لم يبقى الا انا وهي في غرفتها استميرنا في الحفله
    Yukarıda, odasında annesinden ne kadar nefret ettiğini bloğuna yazıyor. Open Subtitles انها في غرفتها تكتب في مدونتها كم هي تكره امها
    Meksikalı odasında yoktu, ben de tam onu aramaya çıkacaktım. Open Subtitles المكسيكية لم تكن في غرفتها لذا كنتُ سأذهب لأبحث عنها
    Projedeki genç bayanlardan biri, muhteşem bir bayandı, odasını banyoya kurdu. TED و أحدى الشابات في المشروع, كانت شابة رائعة, لقد بنت غرفتها في الحمام.
    Uzun kalmayacak. Margaret odasını ona verir mi? Open Subtitles بما أنك لن تكوني معنا لوقت طويل، كنت أفكر اذا كانت تستطيع مارجريت أن تعطي غرفتها لأدوارد؟
    Bir gece eve gelip parti verdi. odası gerçekten son derece dağınıktı. Open Subtitles في ليلة ما كانت تقيم حفلة في غرفتها وكانت فعلاً حفلةً صاخبة
    Önce dans etti ve odası bale kıyafetleriyle doldu. Open Subtitles في البداية كانت راقصة ولكن غرفتها أصبحت مملوءة بالباليه
    Önemli olan, onu odasından uzak tutmak ki biz gidip arayalım. Open Subtitles الشيء المهم هو إبعادها عن غرفتها بالفندق حتى نتمكّن من تفتيشها.
    Onun Albay'ın odasından direkt kendi odasına geçtiğini mi düşünüyorsunuz? Open Subtitles هل تعتقد ان السيدة كانت متجهة مباشرة من غرفة الكولونيل الى غرفتها ؟
    Bakın, kız kardeşimi göreceğim. Lütfen bana onun oda numarasını söyler misiniz? Open Subtitles أنظري أنا أريد رؤية شقيقتي فقط أعلميني برقم غرفتها ؟
    Geri döndüğünde onu gördüm ve odasının ışıkları neredeyse bütün gece açıktı. Open Subtitles حسنا , رايتها عندما عادت و ضوء غرفتها كان مفتوح معظم الليل
    Bayan Paradine'in odaya girdiğini ve kapıyı kapattığını gördünüz. Open Subtitles اذن رأيت السيدة بارادين تدخل غرفتها وتقفل الباب
    Eğer başarılı olursa, eşiyle aynı odada kalmaya hak kazanır. Open Subtitles فإذا نجح في ذلك امكنه ان يقضي ليلته في غرفتها
    Arka planı da görmeye bayılmıştım. odasındaki piyanonun üzerinde oturan küçük ayıcığı görebiliyordum. TED وحتى اني احببت رؤية ما خلفها كنت استطيع ان ارى دمية الدب الصغيرة تجلس على البيانو خلفها في غرفتها
    Tek yapman gereken onu odadan çıkarmak. Open Subtitles جلّ ما عليك القيام به هو إبعادها عن غرفتها.
    Burası rahmetli annem Fey Sommers'ın gizli seks odasıydı. Open Subtitles أيها الناس لقد كانت هذه غرفة أمي الراحلة -في سومرز ..غرفتها السرية ..
    Buna ben cevap verebilirim. odasındaydı. Open Subtitles أستطيع أن أجيب على ذلك لقد كانت في غرفتها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد