Onun zihinsel savunmasını kırmak için, egosunu tamamen ortadan kaldırmalıyız. | Open Subtitles | من أجل كسر دفاعاته العقلية علينا أن نحطم غروره تماماً |
Bu da egosunu tatmin etmeye ve izlerini yok etmeye yarıyor. | Open Subtitles | وهذا بدوره يغذي غروره ويجعله يواصل إخفاء آثاره |
Elbette, yaralı bir Egosu var, ama onu kolladığımı biliyor. | Open Subtitles | بالتأكيد, هو لم يرضِ غروره لكنّه علمَ أني سأعتني به |
Aklından çok Egosu olan bir İspanyol iti itleriyle birlikte üzerimize saldırabileceğini sanıyor. | Open Subtitles | ذئب اسباني شريد غروره يطغى على عقله يعتقد وذئابه أنه يمكنهم مهاجمتنا مباشرة. |
Böylece her baktığında kendi egosunun yansımasını görüyor. | Open Subtitles | حتى يرى إنعكاس غروره في كل مرة ينظر إليهن |
Sadece bir takma adımız olabilir ama sadece egosundan geçen sefer batırdı. | Open Subtitles | أنا أعي أننا لا نملك سوى اسماً مستعاراً لكنّه أخطأ مرّة من قبل بسبب غروره |
Fakat her zaman Tanrı'ya dua ettim, ruhunu kabul etmesi ve entellektüel gururu yüzünden içine düştüğü birazcık kendini beğenmişliğini affetmesi için. | Open Subtitles | لكني دائماً أدعو الله أن يحفظ روحه . . وأن يغفر له غروره الطفيف والذي قاده إليه |
Çünkü o kahrolası kibriyle bu durumu çaresiz ilan etti. | Open Subtitles | بسبب غروره اللعين، لقد أعلن أن قضيتهم ميئوس منها. |
egosunu tatmin edecek. Kalıp izlemek isteyecek. | Open Subtitles | ستغذي الصحافة غروره سيرغب في البقاء والمشاهدة |
egosunu tatmin edebilir, başka yere gitmesini engelleyebiliriz. | Open Subtitles | ربما يغذى هذا غروره تخفف من وقع خسارته لموقعه |
Beni gıcık etti. Gitsin kendi kovalasın." diyemezsiniz. Sürü, egosunu yutabilmeli, | TED | لقد اغضبني .. دعه يلاحق وحده " لذا كان يتوجب على الجميع ان يبتلع غروره |
söylemek zor, erkek egosunu bir şekilde kırdım. | Open Subtitles | يُصعب علي قول هذا, إذا لم أُحطم غروره |
Dostum, egosunu öylece yükseltmeyeceğim. | Open Subtitles | . يا رجل ، لن أقوم بإشباع غروره هكذا |
Belki kendi Egosu kadar büyük değil, ama oldukça büyük. | TED | حتماً دون ان يكون اكبر من غروره ولكنه كبير نوعا ما |
Maalesef, Galen'in Egosu tüm keşiflerinin son derece önemli olduğuna inanmasına neden oldu. | TED | وللأسف، دفعه غروره للاعتقاد بأن جميع اكتشافاته هي من ذوات الأهمية القصوى. |
Bu oran eğer vücudu Egosu kadar büyük olsaydı işe yarayabilirdi. | Open Subtitles | هذه النسبة ستَكُونُ دقيقة لو كان جسمه مناسباً لحجم غروره |
Egosu inançlarından daha güçlü ve daha tehlikeli.... ...ve zayıf noktası da bu. | Open Subtitles | غروره أكثر قوة وأكثر خطورة من معتقداته. وهذا هو موطن ضعفه. |
egosunun daha fazla beslenmeye ihtiyaci yok. | Open Subtitles | غروره لا يحتاج لمزيد من الإشباع. |
egosunun daha fazla beslenmeye ihtiyacı yok. | Open Subtitles | غروره لا يحتاج لمزيد من الإشباع. |
Youpi, zevk kırıntılarından bunalıma doğru geçiş yaparken egosunun tortuları olarak adlandırabileceğimiz bencil yeteneği tamamıyla, bu gücü Kral'ın hizmeti için nasıl kullanabileceğine odaklanmıştı. | Open Subtitles | "وبينما يتقلّب مزاج (يوبي) بين السعادة المتوانية والكآبة" "فإنّ تلك القدرة الأنانيّة التي بوسعها إخماد غروره" "كانت مُركَّزة فقط على كيفيّة استخدامها من أجل الملك" |
Kol gelseydi egosundan başka hiçbir şeyi dinlemezdi. | Open Subtitles | مُحال أن ينصت (كول) لأيّ شيء آخر سوى غروره. |
Eski eşinin yeniden evlenmesine gururu izin vermiyordu. | Open Subtitles | غروره لم يكن يسمح له,كما تعرفين ليعود أليها ليتزوجها مجددا |
Washington kendi kibriyle kör olmuş zayıf ve beceriksiz bir lider. | Open Subtitles | (واشنطن) زعيم ضعيف و عقيم و أعماه غروره الخاص |
Bizi sadece kendi egosuyla ısırırsa... 2015'de bütçemiz biter. | Open Subtitles | اذا هزمنا بسبب غروره ويستولي على ميزانية عام 2015 |