"غريب من" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Garip bir
• yabancı
• için garip

Katkıda bulunan herkesin burada listelendiğini görüyorsunuz ve bu, insanların gerçek isimleri ile sistemdeki isimlerinin Garip bir karışımından oluşuyor.
سترون أنه قد تم ذكر جميع من ساهموا بالأسفل، وهو مزيج غريب من أسماء الناس الحقيقية وأسماء تسجيل الدخول لهم.

Garip bir his oluyor içinizde, bir çeşit ustalık hissi, anneniz ve babanızdan daha fazla genel kültür bildiğinizde.
هناك شعور غريب من البراعة يتملكك عندما تكون على علم ببعض الأشياء االصغائر التي لا يعرفها أحد من والديك

Burada çok Garip bir gerçeklik baskı izi sendromu mevcut.
.هناك نوع جد غريب من النزيف خلال الواقع يحدث أمامي

Umarım bu senin için sorun olmaz. Kafeden gelen yabancı.
أعني، وآمل أن ما يرام معك، غريب من المقهى.

Bence bir beyefendinin bir leydiyle konuşması için Garip bir yol.
مازلت أعتقد بأنه تصرف غريب من رجل محترم ليتحدث مع سيدة

Yani, dik duran, sıska kollu Garip bir çeşit kertenkele olduğu düşünülebilir.
قد تعتقد أنها نوع غريب من السحالي الممدودة الأطراف التي تقف بإستقامة

yatıştırılamaz bir iyimselik, tevazu ve gözüpekliğin Garip bir karışımı vardı.
تفاؤل لا هوادة فيه خليط غريب من التواضع والجرأة

Garip bir şaka anlayışı. Kafamı baltayla keseceklermiş.
نوع غريب من الدعابة قطع الرأس بالملفوف المخلل

Jean-François Afrika'dan garip, bir çeşit yaratık getirmiş. Sonra hayvan doğurmuş.
أحضر " جان فرانسوا " وحش غريب من أفريقيا وضعت صغارها

Pekala, Garip bir kan karışımımız olduğuna göre, birilerinin kendini kestiğini söyleyebiliriz.
بمعرفة الآن أنه مزيج غريب من الدم من الآمن القول أن شخص جرح نفسه

İçimde Garip bir korku var! Çok huzursuzum!
كنت اشعر بشعور غريب من الخوف وعدم الراحة كلما اردت اخبارهم

Omurgasının içine Garip bir sıvı koydular.
كان يجب عليهم وضع نوع غريب من السوائل فى عموده الفقرى

Babamı asla unutmayacağım, bana hiç sormadan beni Garip bir gezegene nasıl getirdiğini ve şimdi de uyum sağlamayı nasıl reddettiğini.
لن انسى والدي ابداً، كيف انه احضرني الى كوكب غريب من غير حتى ان يسألني، و بعدها كيف رفض التأقلم

Odasını eskisi gibi yerleştirmek o kadar Garip bir davranış değil.
انظروا، عندما كنت تفكر في ذلك، وضع مرة أخرى غرفتها هو حقا لا أن غريب من رد فعل.

Son 25 yıldır ne yaptığını söylemeyen kardeşim için Garip bir soru.
سؤال غريب من الأخت التي لم تخبرنا أين كانت في آخر 25 سنة

- Albuquerque'ya DC'den gelen birinin eşliğinde birkaç yabancı gelecek olursa seni temin ederim, buradaki insanlar işlerini, evlerini kapatır ve biz gidene kadar da ortaya çıkmazlar.
يقودهم غريب من العاصمة فإنني أعدك فإنني أعدك بأن الناس هنا سيفلقون المقطورات و يصمتوا إلى ان نرحل

"Hiçbir yabancı ordu Amerikan topraklarını işgal edemedi."
لم يتمكن أى جيش غريب من إحتلال الأرض الأمريكية

- Bir Killjoy için Garip bir seçim.
- وهو أختيار غريب من قبل صائد المتعة - بصراحة