| Bira ya da ağız gargarası içme tabii o zaman. | Open Subtitles | من الأفضل ألّا تكون رائحتك رائحة الجعة أو غسول الفم |
| Deterjan yok, losyon yok, yağ yok. Çok güçlü | Open Subtitles | لا توجد منظفات ولا غسول ولا زيت بمثل هذه القوة |
| Bazıları şampuan ve sabunu ayrı ayrı alır. | Open Subtitles | بعض الأشخاص يشترون غسول الشعر ومنعم الشعر كلًا على حدة في عبوة واحدة |
| Galiba, bu yıl Noel'de sana, daha kuvvetli bir gargara almam gerektiğini öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت بأنه عليّ أن أشتري لك غسول فمٍ أقوى خلال عيد هذه السنة. |
| Doktor, ağız yıkama suları da dahil, alkolden uzak durmasını söylemiş. | Open Subtitles | لقد أخبرني الطبيب بأن أبقيه بعيداً عن الكحوليات, وكذلك غسول الفم |
| Ama sen video oyunu oynayıp, nar özlü vücut şampuanı kullanıyorsun. | Open Subtitles | لكن أنت تلعب ألعاب الفيديو وتستخدم غسول الرمان |
| Sanırım o sıçan burun damlamın içine ağız çalkalama suyu... onun içine de tuvalet temizleyici koymuş. | Open Subtitles | أعتقد ان ذلك الجرذ الصغير وضع غسول الفم فى رذاذ الأنف خاصتى ومنظف المراحيض مكان غسول الفم |
| İlacını, dezenfektanını losyonunu, dergini ve çikolatanı getirdim. | Open Subtitles | لدي دوائك للألم, مطهر اليدين غسول, مجلة, لوح غرانولا |
| Annenin banyosuna gizlice girip ağız gargarasını mı kullandın? | Open Subtitles | هل تسلّلتِ إلى حمّام الماما وسرقتِ منها بعضاً من غسول الفم؟ |
| Bu parayla bir sürü ağız gargarası alabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك شراء الكثير من غسول الفم بهم |
| İçki vitrinini kilitlemek isteyeceksin.... ...ama unutma, şu ağız gargarası oldukça iyi vızıldar. | Open Subtitles | مثل ماذا ؟ ... حسناً , سوف تريدين أن تغلقي خزانة الخمور لكن لا تنسي أن غسول الفم يعطي تأثيراً جيداً هو أيضاً |
| Ağız gargarası, diş ipi, siyah oje. | Open Subtitles | غسول فمّ , خيط , طلاء اظافر اسود لآمِع؟ |
| gargara, losyon, vücut losyonu sampuan ve saç kremi bir arada küçücük bir sisenin içinde. | Open Subtitles | غسول فم , مرطب , غسول للجسم , شامبو و منعم للشعر مجتمعان في علبة صغيرة واحدة |
| - Hiç losyon falan da mı yok? | Open Subtitles | يا صديق, ليس لديك أي غسول أو شيء؟ |
| Lütfen şampuan da getirmiş olsunlar. | Open Subtitles | أرجوكم قولوا لي إنّهم جلبوا بعض غسول الشعر |
| Bence Tim, "hepsi bir arada" şampuan tarzında bir adam. | Open Subtitles | حسنٌ،أعتقد أنه من الأشخاص الذين يفضلون كل شيء في منتج واحد غسول للجسم و شامبو |
| ..,mavi gargara suyu bile aldım,hep kullandığımızdan. | Open Subtitles | حتى أنني جلبت غسول الفم الأزرق الذي نستعمله دائما َ |
| hey,neden seni odama indirmiyorum, sana annemin ağzı gargara dolu olduğu zamanları anlatırım o bizim kira paramızı yolda kaybetti | Open Subtitles | لمـا لا نذهـب إلى غرفتـي و أحكي لك القصـة حيـن كـانت أمـي تحمل الكثير من غسول الفم و فقـدت نقـود الكـراء في الطريق |
| Eve gelmemin tek nedeni bir şişe ağız yıkama suyu... ağzımdaki meni tadından kurtulmak için. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أعود بيتي من أجله هو قنينة غسول الفم لتشعرني بمذاق المني في فمي |
| Bebeğim. Tüm şampuanı sen mi kullandın? | Open Subtitles | يا حبيبتى هل إِسْتَخْدمت غسول الشعر بأكمله ؟ |
| Sanırım o sıçan burun damlamın içine ağız çalkalama suyu... onun içine de tuvalet temizleyici koymuş. | Open Subtitles | أعتقد ان ذلك الجرذ الصغير وضع غسول الفم فى رذاذ الأنف خاصتى ومنظف المراحيض مكان غسول الفم |
| Onun yüz losyonunu kullanıyorum. | Open Subtitles | دينا لوهان انا اضع غسول الوجه |
| Eğer ağız gargarasını unutmadıysan öpüşebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا تبادل القبل إذا تذكّرت تجهيز غسول الفم ليلة أمس |
| Sorularınız Santiago'nun müşterileriyle ilgiliyse Theo'ya sorun, şu şampuancı çocuk. | Open Subtitles | لو أردتما أن تعرفا حول زبونات (سانتياغو)، إسألا (ثيو)، فتى غسول الشعر خاصّته. |
| Sürdüğü vücut losyonunun sayesinde kısmi bir iz alabildik. | Open Subtitles | إستخرجنا بصمة جزئيّة بفضل غسول الجسد الذي اغتسلت به. |