ويكيبيديا

    "غير سعيد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • mutsuz
        
    • mutlu değil
        
    • memnun değil
        
    • mutsuzum
        
    • mutsuzsun
        
    • hoşnut değil
        
    • memnun değilsin
        
    • mutlu olmadığını
        
    • mutsuzsa
        
    • hiç mutlu
        
    Ve sonra bu şeyleri bulursunuz ve sizi mutlu ya da mutsuz eder. TED ومن ثم تجد كل هذه النتائج التي قد تجعلك سعيدا أو غير سعيد.
    Gördüğünüz gibi, işimizi yapabilmemiz için her zaman gezegenin mutsuz bir köşesi var. Open Subtitles أترى هناك دائما ركن غير سعيد في العالم حيث يمكننا أنا نلعب تجارتنا
    Düşündüğü insanın mutluluğunun sebebi, düşünen insanı mutsuz etse bile. Open Subtitles حتى لو كان سبب السعادة يجعل الشخص الأول غير سعيد
    Ama yönetimden baskı.... ...o biraz mutlu değil. Open Subtitles لكن الاخماد من الحكومة هو غير سعيد بعض الشىء
    Deniz üssündeki işinden memnun değil gibi görünüyordu. Open Subtitles ويدأ غير سعيد في عمله في القاعدة البحرية
    Ya düşündüğün kadar mutsuz değilsin ya da acayip korkak ve zayıf karakterlisin ve kendine nasıl bakacağını bilmiyorsun. Open Subtitles اما انك لست غير سعيد كما تظن او انك جبان و ضعيف و لا تعرف كيف تعتني بنفسك علىالاطلاق
    - 30 erkeği baştan çıkarttım bile. - İffetsiz olursan mutsuz olursun. Open Subtitles أنا كان لدي 30 رجل، عندما أحدهم يرتكب الفاحشة يصبح غير سعيد
    Bunun aksine, şu anda mutsuz olmak ile kısa bir süre aklın başka bir yerde olması arasında hiçbir ilişki yok. TED في المقابل، لا توجد علاقة بين أن تكون غير سعيد الآن و شرود الذهن بعد وقت قصير لاحقاً.
    Birçok farklı yoldan oldukça mutsuz okyanus oluşturduk. TED و نحن نجعل المحيط غير سعيد بكثير من الطرق المختلقة
    Çok mutsuz bir çocuk. Onunla... Open Subtitles إنه شاب غير سعيد إطلاقًا من السيئ أنك لا تستطيع
    Birkaç günlüğüne gidiyorum. Seni böyle mutsuz bırakmak istemiyorum. Open Subtitles ساغادر فى ايام قليلة ولا اريد ان اذهب وانت غير سعيد
    Biliyorum ama burada mutsuz. Tamam, tamam. Neyse. Open Subtitles أعرف ذلك ، و لكنه غير سعيد هنا حسنا لا مانع
    Elbette mutsuz. Mutlu olsaydı orada olmazdı zaten. Open Subtitles بالطبع غير سعيد لو كان سعيداَ فلن يكون هناك
    Oldukça mutsuz çünkü ondan özür dilemeye vakti olmamış. Open Subtitles إنه غير سعيد لأنه لم يملك وقت ليعتذر لها
    O dizide söylenen her şeyi yaptım ama oğlum yine de mutlu değil. Open Subtitles فعلتُ كل ما لقنني المسلسل، ولا يزال غير سعيد
    Her şeyi olsun diye çabaladık ama hala mutlu değil. Open Subtitles لقد أعطيناه كل شيئ، لكنني أظن أنه غير سعيد
    Bane senden hiç memnun değil. Seni hemen görmek istiyor. Open Subtitles باين، غير سعيد معكِ إنه يريد رؤيتكِ الآن
    Koçumuz mutlu olmamı söyledi ama olaydan dolayı mutsuzum. Open Subtitles مدربنا قال انني سوف اكون سعيدا في البداية لكنني سوف اكون غير سعيد عندما أرى كيف تم الأمر
    Burada olmadığım için mutsuzdun, şimdi ben buradayım ama sen yine mutsuzsun. Open Subtitles لم تكن سعيدا عندما لم أكن هنا والآن أنت غير سعيد لأنني هنا
    Aslına bakarsan oğlum hafta sonunu burada geçirmekten hoşnut değil. Open Subtitles في الحقيقة، أبني غير سعيد بتواجدة هنا هذا الأسبوع
    Seks yaşantımızdan memnun değilsin, çünkü benden bir şey almıyorsun, ama istemeye de korkuyorsun. Open Subtitles أنت غير سعيد بحياتنا الجنسية لأنه يوجد شيء لا تحصل عليه مني لكنك تخشى أن تطلبه
    Babam, sınır dışı edilme ve işsizlik riski taşıyan konularda kitap yazmamdan mutlu olmadığını söylemişti. TED أخبرني والدي أنه غير سعيد مني لكتابتي كتابًا يعرضني لخطر الترحيل والبطالة.
    Çocuk mutsuzsa gidip konuşmamız gerekmez mi? Open Subtitles حسنًا، تمهل، إن كان غير سعيد ألا ينبغي أن نتحدث إليه؟
    Papa'nın sizin inanılmaz boyutlara ulaşan yetersizliklerinizi görmekten hiç mutlu olmadığını söylemeye geldim. Open Subtitles أن أقول بأن البابا غير سعيد بمعدل تقدمك هو تلخيص للموقف الحالي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد