Bana gelince, korkarım acele etmem gerekiyor. | Open Subtitles | أمّا بالنّسبة إلىّ، فأخشى أنّنى قد تسرّعت |
Büyük olanın bir şansı olabilir, ama küçüğü korkarım ki kayıp vaka. | Open Subtitles | شكراً، الأكبر يملك فرصة أما الأصغر فأخشى أن قضيته خاسرة |
Eğer buraya asil bir saç şekli için geldiysen, korkarım beklemek zorundasın. | Open Subtitles | إذا كنت هنا من أجل تصفيف شعر ملكي فأخشى أنك ستضطر إلى الإنتظار |
Eğer rüşvet peşindeyseniz, maalesef ki pek şansınız yok. | Open Subtitles | إن كنتَ تبحث عن رشوة , فأخشى من أنّ حظكَ قد نفذ |
Çok stresli bir durum olduğunu biliyorum ama bunun ne olduğunu öğrenene kadar maalesef kimse bir yere gidemez. | Open Subtitles | أعلم ان هذا مرهقٌ جداً, ولكن حتى نعلم ما هو فأخشى انه لن يذهب أحد لأي مكان |
Eğer oğlun düzelmezse korkarım sen ve ailen Brethren'dan dışlanacaksınız. | Open Subtitles | إذا لم يصحح الولد, فأخشى أنك و عائلتك ستطردون من الأخوية. |
İçimden çıkartmak istediğim bir şeyler var ve eğer bunu yapmazsam, korkarım her şey tamamen boka saracak. | Open Subtitles | هناك شيء في صدري يجب اخرجه وإن لم افعل، فأخشى ان يسوء الوضع للغايه |
Ve eğer ikimiz birlik olmazsak, korkarım ki bu hiç gerçekleşmeyecek. | Open Subtitles | وإن لم نتّفق أنا وأنت، فأخشى أن ذلك لن يحدث |
Eğer hemen harekete geçmezsek, korkarım burnumuzun dibinde bir başka cinayet daha işlenecek. | Open Subtitles | لو لم نتحرك سريعا, فأخشى ان هناك جريمة اخرى سوف تُرتكب امام عيوننا تماما |
Kaybımı kapatmak için ekmeğin fiyatını biraz daha arttırırsam... - ...korkarım halk bana sırt çevirecek. | Open Subtitles | إن قمت بزيادة سعر خبزي أكثر فأخشى أن يلتفت عن الشراء من الجميع |
Eğer o kalırsa korkarım gitmekten başka çarem kalmayacak. | Open Subtitles | إن بقي، فأخشى أنّي لن يكون أمامي خيار سوى الرحيل |
Birlikte çalışamazsanız o hâlde korkarım çalışmanıza hiç izin veremeyiz. | Open Subtitles | إذ كان لا يمكنك العمل سوياً فأخشى أنه لا يمكنك العمل على الإطلاق |
Beni sihirsiz bir diyara götürebileceksen olur. Ama korkarım ki bu imkansız. | Open Subtitles | ما لمْ تستطيعي أنْ تأخذيني إلى بلاد بلا سحر، فأخشى أنّ ذلك مستحيل |
Ama eğer bana elmalı turta verebilecek tek kişiye bulaşıyorsan o zaman korkarım ki beni ilgilendirir. | Open Subtitles | و لكن إذا كنتَ تعبثُ مع الشخصِ الوحيد الذي بإمكانهِ تحضير فطيرة تفاحٍ شهيّة، فأخشى أن الأمر يخُصني. |
Ama eğer bana elmalı turta verebilecek tek kişiye bulaşıyorsan o zaman korkarım ki beni ilgilendirir. | Open Subtitles | و لكن إذا كنتَ تعبثُ مع الشخصِ الوحيد الذي بإمكانهِ تحضير فطيرة تفاحٍ شهيّة، فأخشى أن الأمر يخُصني. |
O yapmış olsaydı... korkarım onu çoktan kaybetmiştik. | Open Subtitles | لو أنّه فعل، فأخشى أنّنا كنّا قد خسرناه فعلاً |
Siz çocuklar kendinizi dizginlemezseniz korkarım ki gitmenizi isteyeceğim. | Open Subtitles | إن لم تضبطوا أنفسكم أيها الصبيان... فأخشى أنني سأطلب منكم الذهاب... |
Şayet saklanıyorsa korkarım samanlıkta iğne arıyor olacağız. | Open Subtitles | إذا كانت تختبئ... فأخشى أننا نبحث عن إبرة في كومة قش |
O yüzden, eGer telefonunuz bu alanlardan birindeyse maalesef yardImcI olamayacaGIm. | Open Subtitles | لِذا إن كان هاتفكَ في إحدى تلك المناطق فأخشى أني لا يمكنني مساعدتك |
Onları geri getirmenin bir yolunu arıyorsan... - ...maalesef geçitler arası dolaşma işi beni aşar. | Open Subtitles | إن كنتَ تبحث عن إعادتها فأخشى أنّ بوّابة النقل خارج نطاق عروضي |
Öyledir, eğer kasıntılığındaysa sıkıntı maalesef onu düzeltebilecek kimse yok şu dünyada. | Open Subtitles | حسناً حسناً ، إذا كان ذلك الأمر يُضايقك فأخشى إخبارك أنه ليس هُناك رجلاً قوياً كفاية لإنهاء ذلك |