Bunu anlayamıyorum çünkü Eğer salınımların durması gerekiyorsa o zaman salınımları durdurmalıyız. | TED | لا أفهم ذلك، فإذا كان للانبعاثات أن تتوقف، فيجب علينا إيقافها إذاً. |
Eğer daire ağ ören bir örümceği inceleme fırsatı bulursanız ve umarım bulursunuz bulacağınız şey güzellik armağanı yarı saydam lif bezeleri olacaktır. | TED | فإذا كان لديك الفرصة لتشريح شبكة العنكبوت الفلكية المتموجة واتمنى ان تكون لديكم الفرصة, ما سوف تجدونه هو منحة من غدد الخيوط الشفافة |
Bu yüzden Eğer geleneksel bir terörizm algısına sahipseniz, bu algı onun suç ya da savaş anlamına gelir. | TED | فإذا كان لديكم تصور تقليدي عن الإرهاب، فسيكون متعلقاً بالجرائم، بالحروب. |
Eğer bir binanın yan yüzüne dair bir görsele sahipsem, Kolayca tahmin ederim ki bu sadece o binaya özgü bir görüntüyü değil, fakat muhtemelen hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadığımız pek çok diğer binaya ait bilgiyi de içerebilir. | TED | فإذا كان لدى لوحة واجهة، يمكنني اعتبره ليس فقط بناءا خاصا، ولكن ربما يشارك نفس قواعد الابنية حيث فقدنا كل المعلومات |
O halde, yapılacak işiniz varsa ve bir şey yapması gereken insanlara ihtiyacınız varsa, daha iyi bir yol var. | TED | فإذا كان لديكم ما تفعلونه وتحتاجون لأشخاص لفعله، هناك طريقةٌ أفضل. |
Kişi ihtiyaç içerisindeyse, Eğer ki acı çekiyorsa, otomatik olarak yardıma hazırızdır. En azından argüman bu yönde. | TED | فإذا كان هذا الشخص محتاجًا، لو كان هذا الشخص يعاني، نجد أنفسنا تلقائيًا مهيئين للمساعدة. أو على الأقل تلك هي الفرضية. |
Lazerler dişçilikte, diyabetlilerin yaralarının iyileştirilmesinde ve ameliyatlarda kullanılabiliyorsa Eğer, düşünülebilecek diğer her şey için de kullanılabilirdi. Bunlara hücrelerin içine ilaç taşımak da dahil. | TED | فإذا كان الليزر يستخدم في طب الأسنان وعلاج إصابات مرضى السكر والعمليات الجراحية فيمكن استخدامه في أي شيء تتخيله وهذا يشمل إيصال العلاج إلى الخلايا. |
Eğer 1 ise, benimkini 2 alacağım. Değilse benimkini 1 alacağım. | TED | فإذا كان واحداً، سيكون الرقم لدي اثنان وإلا سيكون واحد. |
Eğer kendi saydıkları uyuşmazsa şapkalarının o renk olduğu anlamına gelir. | TED | فإذا كان ما يرونه لايتطابق مع الإجابة، فهذا يعني أن قبّعتهم من اللون المتفق عليه. |
Eğer hesaplayabildiğimiz doğru kalıplarda savrulmuşsa, ek boyutların orada olduğunun kanıtı olacak. | TED | فإذا كان هذا الإنتقال مطابقا للنموذج الموافق لقياساتنا، فسيكون هذا برهانا على وجود الأبعاد الإضافية. |
Fosil yakıtları yakmak Eğer çok kötüyse ve bizim varoluşumuzu tehdit ediyorsa nasıl eskisi gibi davranabilirdik? | TED | فإذا كان حرق الوقود الأحفوري سيئاً لدرجة تهدد وجودنا، كيف لنا أن نستمر هكذا دون أيّ تغيير؟ |
Eğer bir tümörü varsa içindeki kanser hücreleri FDG'nin önemli bir kısmını alır ve bu tarayıcı için bir işaretçi olarak işlev görür. | TED | فإذا كان عند المريض ورم، ستمتص الخلايا السرطانية جزءًا كبيرًا من الغلوكوز المشع، والذي سيرشد بدوره الأشعّة المقطعيّة. |
Böylece Eğer sesim size dokunabilirse, Eğer hareketlerim size dokunabilirse, Eğer burada oluşum size dokunabilirse, lütfen bırakın olsun. | TED | فإذا كان لصوتي وَقْعٌ عليكم، إذا كان لنشاطي وَقْعٌ عليكم، فإذا كان لوجودي هنا وَقْعٌ عليكم، رجاءا دعوا ذلك يحصل. |
Eğer araştırma yöntemlerim... müstakbel belediye başkanının seçim kampanyasına... taş koyuyorsa... bu beni hiç ırgalamaz. | Open Subtitles | فإذا كان أسلوبى فى التحقيق سيؤثر على الحملة الإنتخابية للعمدة لابد أن أقر |
Eğer içinin derinliklerinde... biraz ezilmişsen ve umutsuz bir romantiksen... bir tür aşk delisi çılgın... birisi oluyorsun. | Open Subtitles | فإذا كان في الأعماق القليل من القمع والرومانسية اليائسة فيصبح نوعاً من |
Eğer bir problem varsa, konuşurlar. Biz her zaman böyle yaptık. | Open Subtitles | ،، فإذا كان لديهم مشكلات ، يتحدثون و قد فعلنا هذا دائماً |
Böylece, Eğer yanlış yaparsa senin peşine düşerim. | Open Subtitles | فإذا كان عمله خاطئاً بأي شكل فسأحاسبك أنت |
Eğer steroidler, Amerika'nın komünistleri yenmesine gerçekten yardım ettiyse, neden bu kadar ağır suçlamalara mazur kaldı? | Open Subtitles | فإذا كان السترويد قد ساعد أميركا في هزيمة الشيوعيين فكيف حصل على سمعة سيئة؟ |
Eğer yeterince büyükse, kalıp onları savunabilir. | Open Subtitles | فإذا كان كبير بما فيه الكفايه يستطيع أن يبقى معهم ويدافع عنهم |
Eğer soru filigran baskıysa ortaya çıkarmak için sıvıya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | فإذا كان السؤال موسوم كعلامة مائية فنحتاج بعض السائل ليظهر. |