eğer bu sizseniz, gerçekten etkileyici şekilde iyi adapte olmuşsunuz demektir. | TED | ولو كنت انت كذلك ، فإنك متأقلم بصورة مدهشة |
Bu bizim amacımız. eğer bunun hakkında konuşmuyorsanız, bilinç hakkında konuşmuyorsunuz demektir. | TED | هذا هو هدفنا. إذا لم تكن تتكلم عن هذا فإنك لا تتكلم عن الوعي |
eğer o dikişleri içimde bırakırsan bir sonraki hastan kendin olursun. | Open Subtitles | إن قمت بوضع الغرز على شكل كلب فإنك ستكون المُصاب التالي |
Sorun şu ki, sigara içemediğinizde eğer tek başına pencereden dışarıyı seyrediyorsanız asosyal, arkadaşı olmayan bir ahmak oluyorsunuz. | TED | المشكلة هي عندما لا تستطيع التدخين. إن وقفت وحدقت خارج النافذة بمفردك فإنك أبله غير اجتماعي لا أصدقاء له. |
Web sitesinin dediğine göre, eğer bakarsanız tek bir tane mutasyon varmış, sonrada bir ikinci, sonra da bir üçüncü, ve işte kansersiniz. | TED | كم يذكر أنه إذا نظرت هنا فإنك سترى طفرة فردية و قد ترى ثانية و ثالثة و هذا هو السرطان |
İsa bir marangozdu. Senin gibi insanlar, kişi olarak iyi. | Open Subtitles | . الناس يحبونك لشخصك فإنك حقا ً فى وضع جيد |
Basit mantık şu, eğer birini öldürürseniz, O zaman idam cezası alırsınız. | TED | المنطق البسيط يقول أنك إذا قتلت شخصاً ما، فإنك ستتلقى حكم الإعدام. |
Kriz danışmanı, kızı adresini vermeye ikna eder. Çünkü bir yarım hattına mesaj atıyorsan, yardım istiyorsun demektir. | TED | ويطلب مستشار الأزمة من الفتاة أن تعطيه عنوانها، لأنك لو أرسلت رسالة نصية فإنك بالتأكيد تريد المساعدة. |
Sırtlan gibi heyecanlanmadığınız sürece eğlenmiyorsunuz demektir. | Open Subtitles | إذا كنت لا تصرخ مثل الضبع فإنك لا تشعر بالمرح |
eğer resimdeki kişi sensen, O zaman bu akşam 20.12`de öleceksin demektir. | Open Subtitles | لوكانهذاأنت , إذاً فإنك ستموت في الساعة 8: 12 الليلة |
eğer bu telefonla seks ise kendi kendine yapıyorsun demektir. | Open Subtitles | اذا كان هذا يذكرك بالهاتف الجنسي فإنك لا تجيد هذا الامر |
hayatınızı çok büyük şansa bırakıyorsunuz demektir.. | Open Subtitles | فإنك تراهن بحياتك مقابل الكثير من ضربات الحظ |
Tabi eğer şanlıysanız ve ilk baktığınız yerde onları bulursanız,.. ..öldünüz demektir. | Open Subtitles | مالم يحالفك الحظ فتجدهم في أول مكان تبحث فيه, فإنك ستموت |
eğer ellerine kan bulaşmış olarak ölürsen, yaptığımız her şeye ihanet etmiş olursun. | Open Subtitles | إذا مت والدماء بيديك فإنك أفسدت كل ما قمت به |
Ama Perry eğer bunu yaparsan, hayatında olumlu bir adım atmış olursun. | Open Subtitles | لكن إن فعلت هذا، فإنك ستقوم بخطوة إيجابية في حياتك |
polise herhangi birine... anneni ve kızkardeşini öldürmüş olursun dedi. | Open Subtitles | الشرطة, اي شخص... .... فإنك سوف تقتل أمك و أختك |
eğer siz de diğer insanlar gibiyseniz, bu görevle felç olacaksınız. | TED | اذا كنت مثل أغلبية الناس فإنك ستعجز عن اتمام هذه المهمة. |
- "Hayır ama" ne? Onu böyle yürüttüğüne göre, gene teklif konusunu açacaksın. | Open Subtitles | إننى أعرف ، حين تدعه يسير ، فإنك تبذل كل اهتمامك للتقدم لخطبتى مرة أخرى |
Takım sahibi olarak, siz ve avukatlarınız neden sizinle konuşmak istediğimizi anlamalısınız. | Open Subtitles | حسناً، باعتبارك مالك الفريق فإنك ومحاموك تعلمون سبب رغبتنا في التحدث إليكم |
Şayet ben öne çıkarsam O zaman sen dahil olmazsın. | Open Subtitles | لو أني اعترفت بالأمر فإنك لن تنجرف معي في الأمر |
Cevabınız evet ise mutlak hazzınızı hızla azaltan seçeneği tercih etmiş oluyorsunuz. | TED | إذا كان جوابك نعم، فإنك ستنتقي خيارا سيخفض سعادتك الصافية بشدة. |
Fizik dilini kullanacak olursak, mantar tıpanın inip çıktığı dalganın periyodunu ölçmüş olursunuz. | TED | وباستخدام المصطلحات الفيزيائية، فإنك قد قمت بقياس طور الأمواج التي تتهادى عليها الفلينة. |
Hadi anne. Bir ders daha kaçırırsan benden beter olacaksın. | Open Subtitles | لو أنك تغيبت عن فصولك أكثر من هذا فإنك ستصبحين أسوأ مني |