ويكيبيديا

    "فإنني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olursa
        
    • halde
        
    • ederim
        
    • yoksa
        
    • kendimi
        
    • edeceğim
        
    Öncesinde aramızda ne geçmiş olursa olsun tehditlerini iyi karşılayacağım anlamına gelmez. Open Subtitles على الرغم مما حدث بيننا في الماضي, فإنني لا أستجيب جيدا للتهديدات.
    Bu iş başarısız olursa, bizzat seni sorumlu tutarım, Henry. Beni mi sorumlu tutarsın? Bira, beyler. Open Subtitles اذا اخفق هذا الامر فإنني اعتبرك مسئولا شخصيا، هنري البيرة سادتي
    Ancak Dr. Brennan... eğer bu gölgeler kemik çıkarsa fena halde sinirleneceğin. Open Subtitles و لكن أيتها الطبيبة برينان إن تبين أن هذه الظلال هي أجزاء عظمية فإنني سأكون غاضباً جداً
    - Albuquerque'ya DC'den gelen birinin eşliğinde birkaç yabancı gelecek olursa seni temin ederim, buradaki insanlar işlerini, evlerini kapatır ve biz gidene kadar da ortaya çıkmazlar. Open Subtitles يقودهم غريب من العاصمة فإنني أعدك فإنني أعدك بأن الناس هنا سيفلقون المقطورات و يصمتوا إلى ان نرحل
    Bak maymun, onu bana getir yoksa kuyruğuna bir düğüm atıp... Open Subtitles قل له أن يدع الفتى .وإلا فإنني سوف أعقد له ذيله
    Titremek meditasyonun başka bir formu olsa, kendimi bir keşiş sayardım. TED وإذا كان الارتجاف أحد أنماط التأمل، فإنني قد أعتبر نفسي راهبًا إذًا.
    Bu yüzden figürlerin içine etmene müsamaha edeceğim. - Bu adil değil. Open Subtitles محظوظ بالنسبة لك أنت الساخن، ولذا فإنني سوف تحمل لك ذبح التحركات.
    Tamam, ama bu defa birini vuracak olursa, umarım bu kişi sen olursun. Open Subtitles إن أطلقت النار هذه المرة على أي أحد فإنني آمل أن تكون هو انت
    Görmek istemediğim bir şey olursa, yokmuş gibi davranırdım. Open Subtitles حين أرغب أن يختفي شيئ, فإنني أدّعي أنه ليس موجوداً, أصرفه من الوجود
    Herneyse, sizler aranızda bir şeyler konuşacaksınız sanırım, o halde evde görüşürüz, tamam mı? Open Subtitles حسنا , على أية حال , اعتقد يا رفاق لديهم شيء التحدث الى بعضهم البعض حول , ولذا فإنني سوف أراك في البيت , حسنا؟
    Kurallara göre Pazar günü sahada olmam, o halde pazartesi görüşeceğiz. Open Subtitles الدليل الإرشادي يقول أنا لا يمكن أن يكون على ارض الملعب، ولذا فإنني سوف نرى لك أولاد يوم الاثنين.
    Ve gözlerim açık olduğu halde karanlıktı. Open Subtitles ورغم أن عيني كانتا مفتوحتين، فإنني كنت في الظلام.
    Bir İncil getir, hemen şurada üzerine yemin ederim. Open Subtitles إذا كان لديك إنجيل فإنني سأقسم عليه الأن
    Pek değil. İş o noktaya gelirse, kendim yapmayı tercih ederim. Open Subtitles ليس تماماً، عندما يكون هنالك فائض فإنني سأفضل أن أقوم بالأمر بنفسي
    Eğer doğruyu söylüyorsan bunun karşısında durmaktan kaçınmayı tercih ederim. Open Subtitles إذا كنت تقول الحقيقة فإنني أفضل أن تقولها لهم إخرجْ أمام هذا.
    Bu sonuçlarla, çocuklar gruplarını taklit mi ettikler yoksa ortada daha derin bir şey mi var hâlâ bilmiyoruz. TED ومع تلك النتيجة فإنني لم أعلم ما إذا كانوا يقلدون فريقهم فقط أو أنه أمر يتعدّى ذلك.
    Kâhinlik hünerine ve bütün bilgilere sahip olsam bile, eğer sevgim yoksa ben bir hiçim. Open Subtitles ومع أنني منُحت موهبة التنبوء وكل المعرفة فإنني بدون أي شيء
    kendimi güçlü hissettiğimde, ürkek değil kendimden emin hissediyorum. Kendi yelpazemi açıyorum. TED عندما أشعر بالقوة، فإنني أشعر بالثقة، وليس بالخوف؛ وبذلك أوسّع نطاقي.
    Gururun ötesine geçtim ama madem aşk yüzüme gülmüyor ben de kendimi aşkın asık suratıyla cezalandırdım. Open Subtitles لقد تجاوزت مسألة الافتخار لكن منذ أن لم يعد بإمكاني أن أحظى بابتسامة الحب فإنني قد أصبحت متجهمة
    Şunu anlamalısınız ki, istediğim miktar kabul edeceğim tek bedel. Open Subtitles أريدك أن تفهم أنني حينما أخبرك بالقيمة التي أريد مقابلها فإنني سأعطيك الرقم الذي سآخذه مقابلها, أتفهمني؟
    11 yaşında olsun olmasın onun da hakları var ve hakkını korumak istediği sürece ona yardım edeceğim. Open Subtitles و لطالما لديها الرغبة للمضي قدماً في هذا الأمر فإنني ماضٍ معها لأساعدها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد