- Evet, sanırım ama... - Artık çok geç, değil mi? | Open Subtitles | آجل , أعتقد ذلك لقد فات الأوان , أليس كذلك ؟ |
Artık çok geç, Bark. Annem çoktan... - 401k'sını çekti bile. | Open Subtitles | لقد فات الأوان , لقد نقلت أمي ثروتها الـ 401 ألفاً |
- Çıkma teklif etmek istemiştim. Ama artık çok geç. | Open Subtitles | أردت أن أدعوك للخروج و لكن لقد فات الأوان الآن |
Pişman olacaksın, ve artık yapabileceğin bir şey yok çünkü artık çok geç. | Open Subtitles | سوف تنمدين على هذا والآن لا يوجد شئ بيدك لفعله لأنه فات الأوان |
Artık çok geç. Onu aramak, yalnızca daha çok ölüme sebebiyet verir. | Open Subtitles | قدّ فات الأوان ، البّحث عنها لنّ يأتى سوى بالمزيد من الموت. |
-1.500 dolarım var. - çok geç, bu geceye ayarladım. | Open Subtitles | سأعطيك 1500 دولار لقد فات الأوان, لقد حجزتك بالفعل الليله |
Dünyada istediğim tek şey bebeğimi kurtarmaktı, ama bunun için çok geç kalmıştım. | Open Subtitles | الشئ الوحيد في العالم وكنت أريده هو إنقاذ طفلي وقد فات الأوان لهذا |
çok geç olmalı. Bu sabah gibi ölmüş sanırım. - Casey Mendell mi? | Open Subtitles | . اتصلت بنا ، ولكن فات الأوان . لابد أن توفي هذا الصباح |
Seni seviyor, eminim, ama bu sevgi ölmek üzere, ve öyle bir sevgi ki, ileride geriye dönüp bakacak ama çok geç. | Open Subtitles | هو يحبّكِ وإنّي موقنٌ من ذلك، إذّ أنّه حبٌّ يُدركه المرء على فراشِ الموت. حيث يكون قد فات الأوان على الالتفات إليهِ. |
İstediğin bu muydu, çok geç olana kadar beklemek mi? | Open Subtitles | تنتظري حتى نتزوج قبل فوات الأوان؟ فات الأوان على ماذا؟ |
Yani bu aşırı tepki değil sormak için çok geç. | Open Subtitles | إذاً فات الأوان لنطلب منكِ أن لا تبالغي بردة فعلك |
Gemiyi uyarmak için çok geç Atış menziline girdiler bile. | Open Subtitles | لقد فات الأوان لتحذير السفينة.إنهم بالفعل في نطاق اطلاق النار |
Gemiyi uyarmak için çok geç Atış menziline girdiler bile. | Open Subtitles | لقد فات الأوان لتحذير السفينة.إنهم بالفعل في نطاق اطلاق النار |
Bunun için artık çok geç. Kendine yeni bir gösteri atı buldu. | Open Subtitles | لقد فات الأوان على هذا الآن فقد حصل لنفسه على جواد جديد |
Onlar için artık çok geç, ama milyonlarca diğerleri için henüz geç değil. | TED | فات الأوان بالنسبة لهم، لكنه لم يفت بالنسبة لملايين آخرين. |
Pek çoğumuz çok duygusal, çok hasta ya da fiziksel olarak çok yorgun olana kadar bekleriz, sonra da çok geç kalırız. | TED | بالنسبة إلى معظمنا، ننتظرُ حتى نصبح عاطفيين جدًا، مرضى للغاية، أو منهكين جسديًا، وعندها يكون قد فات الأوان. |
Bu yüzden onun kendisini pek fazla önemsemediğini düşünüyor. Muhtemelen hata yapıyor, ama fikrini değiştirmesi için artık çok geç. | Open Subtitles | على الأرجح أنها مخطئة ، لكن قد فات الأوان لتفكر بأى صورة أخرى الآن |
Bu haksızlık. Artık çok geç. Bu şekilde olmamalıydı. | Open Subtitles | إسمع , ليس عدلاً , لقد فات الأوان ما كان يجب أن يحدث بهذة الطريقة |
- geç kaldın, başka biriyle tanıştım. | Open Subtitles | لقد فات الأوان ، فقد وجدت شخص آخر إميلي؟ |
Ama artık çok geçti ve biz hayvanlar gibi yapmaya başla-- | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك، فقد فات الأوان واستمرينا بذلك كالحيوانات إلى أن |
Suçu başkasına atmak için biraz geç. | Open Subtitles | فات الأوان الآن على محاولة تحميل المسؤولية لشخص آخر |
Üzgünüm diyerek başlayabilirsin ama bunun için biraz geç oldu. | Open Subtitles | قد تبدأين بقول آسفة لكن فات الأوان على هذا |
Yaksan bile artık çok geç. Artık neler yapabileceğini hatırlıyorsun. | Open Subtitles | حتّى إن حرقتَه، فلقد فات الأوان إذْ أنّكَ تذكر الآن كلّ الأمور التي أنتَ قادر عليها. |