Şey, şu anda bilinci kapalı. Fakat... komada anlayacağın. | Open Subtitles | إنها فاقدة للوعي، ولكنها في غيبوبة حاليا |
Hala bilinci kapalı. Test sonuçlarını bekliyoruz | Open Subtitles | لاتزال فاقدة للوعي نحن بانتظار نتائج فحوصاتها |
Hayır, Maria katilin kim olduğunu göremedi, çünkü bilinci yerinde değildi. | Open Subtitles | ماريا لم تتمكن من رؤية القاتل .لأنها كانت فاقدة الوعي |
Sadece buradan sağ çıkarsak işe yarayacak ama şimdi baygın halde. | Open Subtitles | ولكن ستعمل فقط لو خرجنا من هنا والآن هى فاقدة للوعى |
İlaçla uyuşturulduğunu ve saldırı sırasında baygın olduğunu iddia etmiş. | Open Subtitles | لقد إدعت أنه تم تدخيرها وكانت فاقدة الوعي أثناء الإعتداء |
Cesedi gördüm bayırın üstünden doğal olarak aşağıya indim gerçekten ölü mü yoksa sadece bilincini mi kaybetmiş anlayamadım | Open Subtitles | ونزلت ولم أكن متأكدا بأنها ماتت بالفعل أو فاقدة للوعي |
Onu ikna edemezsiniz sayın başkan. Kontrolünü kaybetti. | Open Subtitles | لا يمكنكَ اقناعها بالمنطق يا حضرة العمدة، فإنّها فاقدة للسيطرة |
Yitik Hafıza nereye gidiyorsun böyle? | Open Subtitles | يا فاقدة الذاكرة الى اين ذهبتِ ؟ |
Ne zaman şuuru kapalı çekici bir kadın gelse sağlık teknisyeninin haber vermesini istiyorlar. | Open Subtitles | لقد وضعوا نداءاً على مكبر المستشفى وقتما يكون هنالك امرأة جذابة فاقدة للوعي |
Anneannesi gayet iyi. Bilinci kapalı değil. | Open Subtitles | جدتها بخير إنها ليست فاقدة للوعي أو أي شيء |
Doktorlar 4 sene bilincimin kapalı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الأطباء قالوا أنني كنت فاقدة للوعي لمدة أربعة سنوات |
Bilincinin yerinde olmamasının sebebiyse, kafasında oluşmuş olan bir şüşlüktü. | Open Subtitles | كانت فاقدة الوعي لأنها .أخذت صدمه على الرأس |
Bilinci yerinde değil gibi duruyor. Zangır zangır titriyor, bilgilerinize. | Open Subtitles | وهي تبدو فاقدة للوعي ربما هي كانت ضحية عاصفة فما تنصحني أن أفعل |
Araç suya batarken bilinci muhtemelen yerinde değilmiş. | Open Subtitles | نعتقد أنها كانت فاقدة وعيها عندما غرقت السيارة ، لذا لا |
Sonra yukarı çıktık ve eşinizi baygın halde bulduk. Banyo da kanla kaplıydı. Onu giydirdim ve buraya getirdik. | Open Subtitles | بعدها صعدنا للأعلى و رأينا زوجتك فاقدة للوعي و الحمام مغطى بالدم , البستها و جئنا بها الى هنا |
-Bettsy'i de yaşamsız bir halde bekletiyordu. | Open Subtitles | ويجعل بيتسي فاقدة الوعي طيلة الوقت جون جون |
Kahramanım; hafızasını kaybetmiş güzel bir sarışın kadın ile onun karanlık geçmişi ve belirsiz geleceği.. | Open Subtitles | بطلتي امرأة شقراء فاقدة لذاكرة مع ماضي اسود ومستقبل غير معروف |
İsmi Whitney Jacobs. Fazla miktarda sıvı kaybetmiş. Bilinci henüz açılmadı. | Open Subtitles | اسمها ويتي جيكوب , لديها جفاف ولا زالت فاقدة الوعي |
Ama kavgadan sonra bilincini kaybetti. | Open Subtitles | لقد كانت فاقدة للوعي بعد المعركة |
Bir Mossad ajanı mı? Hafızası mı Yitik? | Open Subtitles | جاسوسة، فاقدة الذاكرة؟ |
Alo, burada bir kadın var. baygın durumda. | Open Subtitles | مرحباً , لدينا امرأة هنا , إنها فاقدة الوعي |
Mesih' in yumuşak koynunda... sonsuza kadar uyuşuk bir şekilde kalırsınız. | Open Subtitles | و سوف يحكم عليكم بأبديه فاقدة الحس فى أحضان المسيح المترهله |