ويكيبيديا

    "فالطريقة الوحيدة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek yolu
        
    Eğer bunu yapacaksak, bunun işe yaramasının tek yolu bir erkek gibi giyinmen. Open Subtitles إذا كنا سنفعلها فالطريقة الوحيدة لفعلها هي أن ترتدي ملابس تجعلكِ تشبهي الرجال
    Ama ne olursa olsun, bunu öğrenmenin tek yolu oturup konuşmak. Open Subtitles ولكن مهما يكن ، فالطريقة الوحيدة لمعرفة ذلك هي الجلوس والتحدث
    Yani bir panorama yaratmamın tek yolu, 250 ayrı görüntünün kolajını yapmaktı. TED لذلك فالطريقة الوحيدة لصنع صورة بانورامية كان تكوين قص ولصق الصور من 250 صورة منفصلة.
    Peki, eğer ben haklıysam, bizim eve gitmemize izin vermelerinin tek yolu gece yarısından önce o bebeği buraya getirmemiz. Open Subtitles حسناً، لكن إن كنت مُحقّة، فالطريقة الوحيدة ليتركونا نعود إلى المنزل هي بإحضارِنا الطفل هنا بمنتصف الليل
    Yani, biliyorsun ki, eğer bu olursa, bundan kurtulabilmenin tek yolu istifa etmen olacak. Open Subtitles أنت تعرف أننى اذا فعلت هذا فالطريقة الوحيدة للخروج من هذا المأزق أن تستقيل
    Eğer birileri çamura batmayı istiyorsa, onunla dövüşmenin tek yolu çamura senin de girmendir. Open Subtitles أنه اذا اراد أحد أن ينزل لمستوى متدنى فالطريقة الوحيدة لرد القتال هى النزول لمستواه
    Eğer birileri çamura batmayı istiyorsa, onunla dövüşmenin tek yolu çamura senin de girmendir. Open Subtitles أنه اذا اراد أحد أن ينزل لمستوى متدنى فالطريقة الوحيدة لرد القتال هى النزول لمستواه
    Onun kimliğini doğrulamanın tek yolu... Open Subtitles لذا فالطريقة الوحيدة لتأكيد هوية هذا الطفل هي
    Yani elle tekrar sayımın kabulünün tek yolu donanımın ya da yazılımın çökmesidir. Open Subtitles لذا فالطريقة الوحيدة لاجراء فرز يدوي هي اذا تعطلت الأجهزة والبرامج
    Ve bunun tek yolu senin kaybetmen miydi? Open Subtitles ولذلك فالطريقة الوحيدة أن تقومي بذلك هو ان تخسري؟
    İçerdeyken dışarı çıkmanın tek yolu kanının akmasıdır. Open Subtitles وهذا هو الدم الداخل وبمجرد دخولك فالطريقة الوحيدة للخروج هي أن تموت، وهذا الدم الخارج
    Annemi saçımdan savmanın tek yolu ise, saçımı yapmaktı. Open Subtitles فالطريقة الوحيدة لإخراج أمي من شعري كانت بتسريحه
    Bir hastaligi tedavi etmenin tek yolu, o hastaligi anlamaktir. Open Subtitles فالطريقة الوحيدة لمعالجة مرضٍ هو فهم المرض.
    Bir hastalığı tedavi etmenin tek yolu, o hastalığı anlamaktır. Open Subtitles فالطريقة الوحيدة لمعالجة مرضٍ هو فهم المرض.
    Yani güvende olmanın tek yolu, bu adamların işini bitirmek. Open Subtitles لذا فالطريقة الوحيدة التي تكون بها بأمان إذا أطحت بهؤلاء الأشخاص
    Bilmemizin tek yolu taklitçiyi bulmak. Open Subtitles اذن فالطريقة الوحيدة لمعرفة ذلك هى بإيجاد المزور
    Eğer resmi soruşturma bir sonuca varamazsa, bunun bana dönmesinin tek yolu sizsiniz. Open Subtitles إذا لم لم تؤدي التحقيقات الرسمية لشيء فالطريقة الوحيدة ليؤدي الأمر لي هو من خلالك
    Herkes yaşamak istiyor... bunu yapmamızın tek yolu da, gemiyi karaya oturtmak. Open Subtitles كلكم تريدون النجاة بحيواتكم فالطريقة الوحيدة التي تححق ذلك هو أن نرسوا بها في الأرض
    2017 yılında kafatası içine ulaşmanın tek yolu bu deliklerden çeyrekler boyutunda bu delikleri açmaktı. TED لأنه وبالرجوع إلى عام 2017، فالطريقة الوحيدة المعروفة للدخول إلى داخل الجمجمة كانت بحفر فتحاتٍ داخلها مساويةً لحجم الأرباع.
    Bu mesajları kontrol etmenin tek yolu bir ağ kurmak ve eleştirel bir şeyler yazan herkesi örneğin CIA ajanı olarak suçlamak. TED إذاً فالطريقة الوحيدة للتحكم في هذه الرسالة في الواقع هو أن تلفّق حولها قصة وتتهم أي شخص كتب شيئاً حرجاً بكونه، على سبيل المثال، عميل لوكالة المخابرات الأمريكية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد