ben de görmenizi çok isterdim. Ama hiçbir yerde bulamıyorum. | Open Subtitles | أنا رغب برؤيتها أيضا فانا لم اجدها في أي مكان |
Çok tatlısın. Nasıl hissettiğini biliyorum. ben de çok sakarım. | Open Subtitles | أنت لطيف للغاية, وأنا اعرف بما تشعر فانا خرقاء ايضا |
Haftanın fılmi seçilip de, para alamamaktan nefret ederim. | Open Subtitles | فانا اكرة ان يظهر علي الشاشة كفيلم الاسبوع ولا اتقاضي اجرا عنة |
Hayır. eğer bir adam birinin canını yakıyorsa durdurmak için ayağına ateş ederim. | Open Subtitles | لا ، اذا اذى احد شخص أخر فانا اطلق النار على ساقه |
Bu oyunun fanatikleri olduğunu zannetmiyorum ve herkes Vanna'yi sever. | Open Subtitles | لا أظنهم معجبين ببرامج المسابقات وكنت أظن أن الجميع يحب فانا |
İşte Tuhaf Al Yankovic and Vanna White. | Open Subtitles | ها هنا اثنان منهم ويرد آل و فانا وايت |
İlk kez bu kadar az tanıdığım ve çok hoşlandığım birini öldürüyor olacağım. | Open Subtitles | هذه ستكون اول مرة اقتل فيها اى احد فانا اعرف القليل جدا عن هذاولكنى احبه كثيرا |
Evet. Hiç adil değil. eğer Katara'yı istemiyorsanız o zaman... | Open Subtitles | نعم ان قوانينكم ليست عادلة، اذا لم تعلم كيتارا فانا |
Onun yerine ben de gidip birşeyler buluyorum. | TED | وعوضاً عن ذلك .. فانا اخرج لكي أنقب عن الاشياء |
ve eğer bir gün peynir ve çikolatanın daha iyi kararlar vermemizi sağladığını söyleyebilirsek, buna ben de varım. | TED | و ان كان بإمكاننا في يوم ان نقول ان الجبن و الشوكولاته تساعدان في اتخاذ قرارات صائبة، فانا اول الموافقين |
Bu adamın Kool-Aid'inden (bir meşrubat) fazla içmiştim, bana kaz tüyü de ikram edebilirdi, ve ben de bu adam bir dahi, diyebilirdim. | TED | فانا كنت اشرب كحول هذا الرجل كثيرا ويمكن ان يكون ماقدمه لي هو ريش الاوز ولا ادري ذلك الرجل حقا ذكي |
Madem kişiselleşiyoruz, ben de suratına bakmaktan hoşnut değilim. | Open Subtitles | مادمت تجعل الأمر شخصى, فانا لاأحب ان انظر اليك ايضا |
Sen sola gidersen ben sağa ve sen sağa gidersen ben de sola giderim. | Open Subtitles | ان ذهبت شمالا فانا يمينا و ان يمينا فانا شمالا |
Brighton'daki eğlencelerin benim için hiçbir cazibesi yok. Kitap okumayı tercih ederim. | Open Subtitles | لن يكون لمتع برايتون اي سحر علي، فانا افضل بشكل لا نهائي كتاب عليها. |
Bak Faith, Angel meselesi hâlâ taze. O yüzden konuşmamayı tercih ederim. | Open Subtitles | انظرى فيث, كل مابداخل انجل كان بداخلى لذا ان كنت لاتمانعين فانا افضل ألا اتحدث |
Tavsiye ederim, Bu civardaki en iyi aşçı benim. | Open Subtitles | وانا ارجح هذا فانا افضل طباخة فى المنطقة |
"Olga dişlerini yapacağız Çarkıfelek'teki Vanna White'ınkiler gibi olacaklar." | Open Subtitles | يقولون لي أنهم سيصلحون أسناني حتى يبدون مثل "فانا وايت في برنامج "دولاب الحظ |
Hayır, bir sonraki Vanna White olmak istiyorum. | Open Subtitles | كلاّ. أريدُ أن أصبح (فانا وايت) الجديدة. |
Vanna White'a bakın. Derin nefes alın. | Open Subtitles | انظري إلى فانا وايت تقف هناك. |
İsterseniz beni öldürün, yarın nasılsa ölmüş olacağım. | Open Subtitles | صرخ براحتك اقتلني ان شئت فانا ساموت بعد قليل باي حال |
Değilse bile iyi olacağım çünkü o kişinin hâlâ dışarıda bir yerlerde olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وأذا لم ترجع ، فانا بخير ، لأننى أعلم أن المختارة مازالت بالخارج |
Hazır mısın? Evet, iyi olacağım dostum. Benim işim kolay. | Open Subtitles | نعم ، سأكون بخير يا صديقي فانا من لديه الوظيفة الأسهل |
Tavsiye mi veriyorsun? Çünkü eğer veriyorsan,burda durmama gerek yok. | Open Subtitles | اذا كنتِ ستعطينه النصيحة فانا لا احتاج ان اتواجد هنا |