"فتاةً" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kız
• kızı
• kızla
• kızın
• bir kıza
• birini
• kızdı
• biriyle
• kadın
• hatun
• kızdım
• kızsın
• bir kızım

Veya kız psikiyatristle tanışır, kız 10 yıl boyunca terapiye gider.
أو فتاةً تُقابلُ طبيباً نفسياً تتلقى الفتاة العِلاج لعَشر سنوات قادمَة

Bak, sırf aptal bir kız kalbini kırdı diye üniversiteyi bırakamazsın.
اسمع، لا يمكنك ترك الكلّيّة لمجرّد أنّ فتاةً حمقاء فطرتْ قلبك.

Çünkü sende kötü giden şeyleri yürütmeye çalışan kız tipi var.
لأنّكِ تبدين فتاةً من النوعِ الذي يحاول صنع الطيّب من الخبيث.

Sana bak. Hicbir zaman kücük sehir kızı olmadın.
أنظري إلى نفسكِ لم تكوني فتاةً عادية ابداً ياعزيزتي

Genç bir kızla düşüp kalkıyorsan daha dikkatli olman gerekir.
لقد كان يضاجع فتاةً شابة، كان عليه أن يكون حذرًا.

Kendi evimde, savunmasız bir genç kızın peşine düşüp ahlâksızca tekliflerimle onun şerefiyle oynamış mıyımdır?
ليس ذنبي أني طاردت في بيتي فتاةً لا تملك لنفسها دفاعا, وأسأت إليها بعروض دنيئة

2 tane 8. sınıf öğrencisi erkek, 8. sınıf öğrencisi bir kıza tecavüz ederken sen kapıda gözcülük yaptın.
وقفتَ تحرُس بينما كان فتَيَان من الصّف السادس يغتصِبان فتاةً

Babasının sevgisini bekleyen mavi elbiseli... küçük bir kız hatırlıyorum.
فأنا مثلاً أتذكّر فتاةً صغيرة بفستانٍ أزرق تريد محبّة والدها

Sonsuza dek küçük bir kız olarak kalamazdı, bu yüzden gitti.
لا يمكنها أن تبقى فتاةً صغيرة إلى الأبد، لذلك السبب غادرت.

Gelecekteki Afrika'daki geleneksel bir aileden gelen Afrikalı bir kız galaksideki en iyi üniversiteye kabul edilse ve gezegeninden uzaklaşsa ne olurdu?
ماذا لو أن فتاةً من عائلة محافظة في مكانٍ ما في أفريقيا المستقبلية قُبلت في أحسن جامعة في المجرة، أجمع؟

"...bir palmiyenin gölgesinde uyuyan genç bir kız gördü.
رأى فتاةً يافعةً نائمة في ظلال شجرة الدلب

- O herhangi biriyle çıkabilir... bu kişi bir kız ve istekli olduğu sürece.
إلى أي درجة هو قد يخرج مع أى أحد ما دام ذلك الشخص فتاةً ولا تمانع

Onu 12 yaşında bir kız gibi görmüyorum.
لا أقصد أنني أعتبرها فتاةً في الـ12 من عمرها

Serbest bırakılmasından üç ay sonra bir kızı daha mı öldürdü? -Dedektif Taylor olmasaydı...
بعد تسريحه بثلاثة أشهر أغتصب وقتل فتاةً أخرى

Ben bir keresinde senin gibi hoş bir kızı serserilerden kurtarmıştım.
ذات مرة أنقذت فتاةً جميلة مثلكِ من الأشرار

Ameliyat edilemez bir tümöre sahip bir kızı mı kurtaracağım?
أنقذ فتاةً مصابةً بورمٍ غير قابلٍ للتداخل؟

Ama bir gün İris, Soğan adında bir kızla tanışır.
ولكن في يوم من الأيام تقابل فتاةً تدعى بصلة.

kız geldi ama ajansta bir karışıklık yaşanmış ve korkarım yolladıkları bu yeni kızın yaşı her zamankinden büyük.
لقد وَصَلت، لكن كان هناك بعض الإلتباس في الوكالة وقد أرسلوا فتاةً جديدة، والتي أخشى أنّها تبدو أسنّ من المألوف.

Danışmanım, bir kıza tecavüz ediliyor sanmış.
اعتقدَ مسئول السكن أنّ فتاةً تعرّضتْ لاعتداء

Karım olmayan 19 yaşındaki birini nasıl Hindistan'a götürebilirim ki?
كيف لي أن أصطحب إلى الهند فتاةً في التاسعة عشرة ما لم تكن زوجتي؟

Keşke onunla birkaç yıl önce karşılaşsaydın. Öyle iyi bir kızdı ki.
أَتمنى لو أنك قابلتها منذ عدة سنوات, لقد كانت فتاةً جيدة حقاً

Sevmediğim biriyle evlenmeyeceğim veya ona yardım edişimin verdiği tatmin duygusunu ona yaşatmayacağım.
لن أتزوّج فتاةً لا أحبّها، و لن أعطي ذاك الطاغية شعورَ الرضى بمساعدته.

Zengin avcısısın. Koca memeli kirli kötü kadın.
إنّك فقط فتاةً ذو نهود كبيرة تسعى خلف الأموال قذرة.

Ama bir hatun, yani biz hatun diyoruz seninkini ağzına almak isterse ve bu bahsi geçen olayın cumartesi maçı kazanmamıza yardım edeceğini bilirsen yapardın, değil mi?
لكن إن كانت فتاة لنسميها فتاةً إن أرادت أن تعطيك واحداً و أنت تعلم أن بقولك جنساً فموياً

Küçük bir yabancı kızdım.
لقد كنت فتاةً أجنبيةً صغيرة

Çok hoş bir kızsın, eğer söylememde sakınca yoksa.
أنت حقاً فتاةً جميلة جداً لو تسمحي لي بقول ذلك

Şansa, ben yeterince düşünen bir kızım ve onu yurtdışına göndermek için bir planım var.
ولحُسنِ الحظ، أنا نوعاً ما فتاةً تُحب أخذ الإحتياطات ولديّ خُطه لإخراجُه من البلاد