O sert, soğuk kalıbın altında sanırım iyi bir kız yatıyor. | Open Subtitles | تحت ذلك المظهر الخارجي الصلب والبارد أعتقد ان داخلك فتاة لطيفة |
Eğer seni tanımasaydım, sırf buraya bakarak ne kadar iyi bir kız olduğunu anlardım. | Open Subtitles | لو لم أكن أعرفك، لتمكنت بمجرد النظر هنا من معرفة كم أنت فتاة لطيفة |
Şimdi senin gibi hoş bir kız, böyle bir yerde ne yapıyor? | Open Subtitles | الآن، ماذا تعمل فتاة لطيفة مثلك في مكان مثل هذا؟ |
Söyle bakalım, senin gibi tatlı bir kız nasıl olur da hayatını böyle bir iş yaparak kazanır? | Open Subtitles | أخبرينى,كيف فتاة لطيفة مثلك تعمل فى عمل كهذا؟ |
İyi bir kıza benziyordu. İlk defa yaptığını söylemişti. | Open Subtitles | بدت فتاة لطيفة لقد قالت أنها مرتها الأولى |
-Dünya kalbini kırmış sanki tatlı kız | Open Subtitles | كانت فتاة لطيفة جدا ولكن العالم جرح قلبها |
Bu gece partiye gelen Roz. Güzel kız. Neden ona çıkma teklif etmiyorsun? | Open Subtitles | روز,التي جائت الليلة للحفلة فتاة لطيفة,ادعوها للخروج معك |
- Hoş kız. - Evet, çok hoş. | Open Subtitles | ـ فتاة لطيفة ـ نعم ، حقاً رائعة |
Mickey istersen şu değiştirme için kendine güzel bir kız bul. | Open Subtitles | ميكي، ربّما يجب أن تجد لنفسك فتاة لطيفة وكلّ ذلك سيتغيّر. |
O iyi bir kız, hiç benim tarzım değil, bu komik bile değil. | Open Subtitles | إنها فتاة لطيفة و لكنها ليست من نوعيتى المفضلة هذا ليس طريفا |
Tamam bak, dostun ve temsilcin olarak, sana sadece iyi bir kız bulman gerektiğini tavsiye edebilir miyim? | Open Subtitles | حسناً، بالنسبة لكوني صديقك و مدير أعمالك هل يمكن أن أقترح أن تبدأ في البحث عن فتاة لطيفة |
Çok çalışıp ve iyi bir kız olursan... Ailenin bir bireyi olacaksın. | Open Subtitles | إذا اشتغلت بهمة، وكنت فتاة لطيفة جدا جدا |
Gerçekten çok hoş bir kız. | Open Subtitles | اسمعا، إنها فتاة لطيفة بحق وقد استمتعنا بوقتنا كثيراً |
Kocaman hoş bir kız, bu yüzden çok güçlü olmadığı sürece kızı kollarından yakaladığını tahmin ediyorum ve... | Open Subtitles | إنها فتاة لطيفة كبيرة الحجم إلاّ إن كان قوياً جداً فاظنه قام بإمساكها من ذراعيها |
Böyle tatlı bir kız . Bana yapılan ayaklarının bakmak için söz veriyorum . | Open Subtitles | يا لها من فتاة لطيفة, لقد جعلتني أعدها بأن لا أنظر إلى قدميها |
tatlı bir kız... Araştırmamı istediğin kiliseye katılmıştı. | Open Subtitles | فتاة لطيفة تعلقت بكنيسة جعلتني أحقق فيها |
Gerçekten çok iyi bir kıza benziyordu. Belki olanlara üzülmüştür. | Open Subtitles | إنها تبدو فتاة لطيفة ربما لقد شاغبت قليلاً |
tatlı kız. | Open Subtitles | فتاة لطيفة وجميلة |
Şu Güzel kız, Julie. | Open Subtitles | انها فتاة لطيفة جولي من برنامجك التلفزيوني |
Çok da Hoş kız. O kadar! | Open Subtitles | إنها فتاة لطيفة هذا كل ما في الأمر |
Senin gibi güzel bir kız nasıl deniz biyologu oldu? | Open Subtitles | حسنٌ، كيف أصبحت فتاة لطيفة مثلكِ إحيائية في "سيتا أوشن"؟ |
Ben değil, Sandra. İyi kız, ama sünger gibi içiyor. | Open Subtitles | كلا يا صديقي انها ساندرا هي فتاة لطيفة لكنها تشرب كسمكة |
Ablan aptal falan değil, ablan nazik bir kız ve biliyor musun? | Open Subtitles | حاذري, أختك ليست بغبيّة إنها فتاة لطيفة, أوتعلمين شيئاً؟ |
Kardeşim çok iyi kızdır. Hayır demekte zorlanır. | Open Subtitles | أختي فتاة لطيفة جدًّا، تواجه صعوبة في الرفض |
Eğer gelirse, başka hoş bir kızla tanışacak. Derslerin önceliği vardır. | Open Subtitles | إذا جاء سيقابل فتاة لطيفة أخرى الدراسة أولاً |
Güzel bir kızla tanıştım. Benimle evlenmesini isteyeceğim. | Open Subtitles | لقد قابلت فتاة لطيفة, و سأطلب منها الزواج |
Cuma gecesi muhteşemdi. Sen de Çok tatlı bir kızsın, ama... | Open Subtitles | ليلة الجمعة كانت رائعة وأنت فتاة لطيفة جداً، لكن.. |