| Bilakis Bay Bond, sanırım bu yaraları epey ölümcül bulacaksınız. | Open Subtitles | على العكس سيد, بوند أظنك ستجد هذه الجروح فتاكة للغاية |
| Hayatın boyunca övüldüğün özelliklerin bir anda ölümcül kusurlara dönüşür. | Open Subtitles | الأشياء التي امتدحوك عليها طوال حياتك تصبح فجأةً أخطاء فتاكة |
| bu durum ilaçlara dirençli ölümcül bir sıtmanın doğuşuyla sonuçlandı. | TED | لذا كانت النتيجة عودة فتاكة للملاريا المقاومة للعقاقير. |
| Yani teknik olarak, bunlara öldürücü olmayan mermiler diyebiliriz. | Open Subtitles | وهي بالتالي مصنفة على انها أسلحة غير فتاكة |
| Bu grup öldürücü ve yollarına kim veya ne çıkarsa çıksın umursamıyorlar. | Open Subtitles | هذه المجموعة فتاكة ولا يبالون مَن أو الذي يقف في طريقهم. |
| öldürücü ama, ne yazık ki, çok hızlı. | Open Subtitles | إنها فتاكة لكن، لسوء الحظ هي سريعة جداً |
| Bu eller, ölümcül bir silah ama şu an deterjandan dolayı büzülmüş ve kurumuş bir halde. | Open Subtitles | هذه الأيدي أسلحة فتاكة لكن الآن هم حمر وجافين بسبب المنظفات القاسية |
| Ellerim ölümcül birer silah ve nasıl kontrol edeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد أصبحت يداي أسلحة فتاكة ولا أستطيع السيطرة عليها |
| Bunu daha önce görmüştüm. Birbirine bağlı gitarlar tamamen ölümcül olabilir. | Open Subtitles | في الواقع لقد رأيت هذا قبلاً أجسام الغيتارات الصلبة قد توفر قوة فتاكة |
| Her seferinde korkunç işe yarıyor çünkü her seferinde felaket ölümcül. | Open Subtitles | هذه الطريقة فعالة دائما وهي فتاكة دائماً |
| Önlerine çıkan her şeyi kim ya da ne olduğuna bakmaksızın yok eden, ölümcül bir çete. | Open Subtitles | هذه المجموعة فتاكة ولا يبالون مَن أو الذي يقف في طريقهم. |
| Belki karşımızda patlamalarını daha ölümcül değil de daha güvenli yapmak isteyen biri vardır. | Open Subtitles | ربما نبحث عن شخص ما يريد أن يجعل المتفجرات الخاصة به -آآمن ليست فتاكة |
| Ve ölümcül ve güzel Kinte, dost ateşi kurbanı. | Open Subtitles | و( كينتاي ) فتاكة والجميلة ضحية نيران صديقة. |
| Swallow Falls'a yüzmeyi öğrenmeye çalışıp Özgürlük Heykeli'ne saldırmak isteyen ölümcül yemek canavalarını yaratan | Open Subtitles | (أخبار رائعة، سأعود إلى جزيرة (شلالات السنونو "لكي أحطم ماكنة "فلدز مدفر التي تصنع وحوش غذائية فتاكة والتي ،تتعلم السباحة لكي تصل إلى اليابسة |
| Tamam, küçükler ama öldürücü birer silahlar. | Open Subtitles | ربما يكونوا صغار, لكنها اسلحة فتاكة |
| Çok öldürücü ve organize... uzun bir mücadele için listeler... bütün koalisyon güçlerine rağmen. | Open Subtitles | في فتاكة جدا والمنظمة... على استعداد لكفاح طويل... ضد قوات التحالف. |
| Yaptığın büyü öyle güçlü ki senin sözlerinle "%98 öldürücü." | Open Subtitles | ..وهو منحة فعالة وقد حقق معدل نظري كبير بالنسبة لـ "بكلماتك "فتاكة بنسبة %98 |
| öldürücü, becerikli, acımasız. | Open Subtitles | فتاكة, فعالة و قاتلة |
| - Mulder, bunun nedeni oldukça öldürücü bir organizma. | Open Subtitles | -هذا نتيجة فطر من سلالة فتاكة . |
| Bunlar bazı... öldürücü | Open Subtitles | ...هذه التي هنا فتاكة كان يجب |
| - öldürücü olabilirler. | Open Subtitles | -يمكنها أن تكون فتاكة جدّاً . |