Kapıyı aç. Kapıyı aç, önemli değil. | Open Subtitles | ما عليَّ سوى فتح الباب أفتح الباب ، ليس مشكلة كبيرة |
Benim yok da Kapıyı aç diye kafana silah dayayacak değilim. | Open Subtitles | لن أفعل، ولكن لا يمكنني إجبارك على فتح الباب |
Artık ruhum günahtan arındı çünkü o kapıyı açtı ve beni içeri aldı | Open Subtitles | الآن روحي خالية من الذنب منذ أن فتح الباب وسمح لني بالدخول |
Şimdi de beni ikiye bölmekte olan Kapıyı açar mısın? | Open Subtitles | والان هل يمكنك فتح الباب والذى سوف يقسمنى الى قسمسن |
Kapıyı açabilir misiniz, lütfen? | Open Subtitles | هل يمكنك فتح الباب ، من فضلك ؟ |
Biri kapıyı vurdu diye niye Kapıya bakıyorsun? | Open Subtitles | هل تقومين بالإجابة و فتح الباب فقط إن سمعتِ أحداً يقرع ؟ |
İlerlememiz gerek. Muhakkak ki kapıyı açmak isteyeceğiz. | Open Subtitles | علينا أنّ نتابع، لذا لا بد أن نصوّت على فتح الباب. |
Hiç bir köpek ön kapıyı açıp, Rafın en üstüne ulaşamaz. | Open Subtitles | وبذلك ليس بإمكان الكلاب فتح الباب أو الوصول إلى القسم العلوي |
Lütfen Kapıyı açın. | Open Subtitles | الرجاء فتح الباب |
Kapıyı aç. | Open Subtitles | فتح الباب الخارجي الآن |
Karen, Kapıyı aç. | Open Subtitles | كارين، فتح الباب. |
Hey, Kapıyı aç! | Open Subtitles | JOEY: مهلا، فتح الباب. ما الذي يجري؟ |
Sonra, bir gün, gazeteyi almak için kapıyı açtı. | Open Subtitles | بعد ذلك بيوم واحد، فتح الباب لتلقي الجريدة |
Adam kapıyı açtı, çok sessiz birine benziyordu, tam parayı sayacakken, beni durdurdu, o ara üstte bir yirmilik gördüm, fakat gerisi hep fotokopiydi. | Open Subtitles | هذا الشخص فتح الباب وكان هادئاً جداً وكنت على وشك عد النقود ولكنه منعني رأيت أن الورقة الأولى كانت من فئة العشرين |
Yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu. Kapıyı açar açmaz öldü. | Open Subtitles | لم يكن بيدينا ما نفعله له لقد مات بمجرد ما فتح الباب |
Lütfen Kapıyı açar mısın? Bilmelisin ki bu işlerde olmaman gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | هل يمكنك فتح الباب من فضلك ؟ أريد أن تعلمي |
Seni koruyacağız. Kapıyı açabilir misin? | Open Subtitles | نحن هنا لحمايتك هل يمكنك فتح الباب ؟ |
Hayır, Kapıya bakamaz anlamında dedim. | Open Subtitles | .لا آنا كنت أقصد آنها لا تستطيع فتح الباب |
Demek istediğim, personel, odaları birleştiren kapıyı açmak zorunda, ...ancak bununla ilgili bir talep gelmedi. | Open Subtitles | أقصد أنه لا يمكن لأحد من غير الطاقم فتح الباب الواصل بين غرفتين ولم نتلقَ طلبًا لفتحه |
kapıyı açıp odaya girdiğinde kapıyı tamamen açtığından emin ol ve açık bırak. | Open Subtitles | الآن ، عندما تفتح الباب وتدخل الغرفة تأكد من فتح الباب وتركه مفتوحاً |
İçeri geliyorum. Lütfen Kapıyı açın. | Open Subtitles | أنا قادمة ، يرجى فتح الباب |
kapıyı açmaya çalışıyorsunuz ama tokmakta çok fazla kan var. | Open Subtitles | تحاول فتح الباب .. لكن تلاحظ وجود دماء على الأرضية |
Geri dönmeden önce Kapıyı açman gerek. | Open Subtitles | عليكِ فتح الباب بسرعة، قبل أن يعود |
Daryl çıkarken kapıyı da zorlamamış. Hayır. Biri onun için kapıyı açmış. | Open Subtitles | "إنه لم يخرج بالقوّة، كلّا، أحدهم فتح الباب له" |
Yan bahçedeyken ön Kapının açıldığını duydum. | Open Subtitles | عندما كنتُ بالساحة الجانبيّة سمعتُ صوت فتح الباب الأماميّ |
İlk pozu çektim ve bir anda kapı açıldı ve benim korkmamla birlikte, tüm aile içeri daldı. | Open Subtitles | وعند التقاطي لاول صورة فتح الباب واذا بافراد العائلة يدخلون علي |
Kapıyı açmalısın, tamam mı? | Open Subtitles | عليكَ فتح الباب , حسناً ؟ |