"فداء" - ترجمة من عربي إلى تركي

• günah
• feda
• Mullinski
• oğlanı
• suçlanmaya
• kurbanlık

O sadece bir günah keçisi. Ben başka birinin peşindeydim.
انها مجرد كبش فداء أنا كنت أعني بها شخص آخر

İster komplocu ister günah keçisi olsun saldırganlar onu tanıyormuş.
متآمرة أو كبش فداء بكل الأحوال هي معروفة لناصبي الكمين

Halkı birleştirmek isteyen liderler için çok kullanışlı bir günah keçisiydiler.
لكنهم بالنسبة لقيادة تبحث عن توحيد الشعب كانت لهم فائدة عظمى ككبش فداء يتحدون ضده

İlk kimi feda edeceksin?
أريد أن أري أي شخص علي استعداد أن يكون كبش فداء ليموت بدلآ منها

O da asla seni ele vermez. Ama ona yardım etmelisin. Bir Mullinski'ye ihtiyacı var.
و لكن عليك أن تساعده, فهو يحتاج لكبش فداء

Öyle görünüyor ki herkes bir örnek yapılmasını istiyor. Bir günah keçisi.
يبدو أن كل شخص أراد ان لا يكون مثال كبش فداء

Önce kendinize bir günah keçisi bulursunuz, sonra da gerçeklerinizi sırtına yüklersiniz.
اولا تبحثون عن كبش فداء , ثم تكيفون الدلائل لتناسب القضية

Binanın sonuyla hiç bir ilgim olmamasına rağmen beni günah keçisi yaptılar.
ورغم انه لاشأن لى بالتصميم الهندسى , فقد اخذونى كبش فداء

Böyle şeyler yüzünden okul topu dikecek. Adamlara günah keçisi lazım.
مدارس تنهار بسبب أشياء كهذه يحتاجون لكبش فداء

Eğer ilerleme kaydedemezsem beni günah keçisi yapacak.
وإن لم يتم الأمر، سيقوم بإعطائهم كبش فداء

Başından neler geçtiği hakkında hiçbir fikriniz yok. Kendinize başka bir günah keçisi bulun.
ليس لديكِ أيّ فكرة عما عاناه جدي لنفسك كبش فداء آخر

Onları halkın ilgisini gerçek problemlerinden uzak tutmak için günah keçileri olarak kullanıyoruz.
طبعاً، ولكننا نستغلهم كأكباش فداء لتشتيت الشعب عن مشاكلهم الحقيقية.

Eğer bir günah keçisi arıyorlarsa, o fazla boynuzlar pekala biz olabiliriz.
إذغ كانوا يبحثون عن كبش فداء فنحن مناسبين لذلك

O gün bana ihtiyaç duymuş olmalarının ertesi gün günah keçisi yapmayacakları anlamına gelmediğini biliyorum.
اعلم لانهم فقط احتاجونى ذلك اليوم لا يعنى هذا انهم لن يجعلوننى كبش فداء اليوم التالى

Ben parlamentoyu havaya uçurduktan sonra tek şansı, halka başka birini, başka bir günah keçisi sunmak.
بعد أن أدمّر مبنى البرلمان.. خياره الوحيد هو أن يضحّي بأحد غيره، يتخذه كبشَ فداء.

Bir günah keçisine ihtiyacınız var.
كنت تحتاجين كبش فداء لذا وبالطبع وقع أختيارك علي

Üç kere konuştuk, Veronica. Ben günah keçisiyim, gerçek keçi değil.
لقد قمنا بذلك ثلاث مرات أنا كبش فداء ، ولست كبشاً حقيقياً

Senin sağlık sistemiyle bir sorunun vardı ve-- kendine üç tane günah keçisi buldun.
لديك مشكلة مع الرعاية الصحية وقمت بإيجاد ثلاثة ككبش فداء

İnsan ajanlarını korumak için kendini feda edecek misin?
هل ستهبين حياتك فداء عملائك البشريين؟

-Ben onun için Mullinski olamam.
لا يمكنني أن أكون كبش فداء له, فأنا قد فعلت ذلك مسبقا

Franklin'in listesindeki bir şamar oğlanı olmak.
أن تكون التالي في الصف الطويل لأكباش فداء فرانكلين

Yanlış suçlanmaya katlanamam, bilirsin beni.
،لا أستطيع أنْ أعيش ككبش فداء .أنت تعرفني

Ama standard prosedür aynı zamanda bir günah keçisi bulup, suçu onun üzerine atmayı ve kurbanlık koyun bulmayı içeriyor.
أن تلقي اللوم كبش فداء أو خاروف