O sadece bir günah keçisi. Ben başka birinin peşindeydim. | Open Subtitles | انها مجرد كبش فداء أنا كنت أعني بها شخص آخر |
İster komplocu ister günah keçisi olsun saldırganlar onu tanıyormuş. | Open Subtitles | متآمرة أو كبش فداء بكل الأحوال هي معروفة لناصبي الكمين |
Halkı birleştirmek isteyen liderler için çok kullanışlı bir günah keçisiydiler. | Open Subtitles | لكنهم بالنسبة لقيادة تبحث عن توحيد الشعب كانت لهم فائدة عظمى ككبش فداء يتحدون ضده |
İlk kimi feda edeceksin? | Open Subtitles | أريد أن أري أي شخص علي استعداد أن يكون كبش فداء ليموت بدلآ منها |
O da asla seni ele vermez. Ama ona yardım etmelisin. Bir Mullinski'ye ihtiyacı var. | Open Subtitles | و لكن عليك أن تساعده, فهو يحتاج لكبش فداء |
Öyle görünüyor ki herkes bir örnek yapılmasını istiyor. Bir günah keçisi. | Open Subtitles | يبدو أن كل شخص أراد ان لا يكون مثال كبش فداء |
Önce kendinize bir günah keçisi bulursunuz, sonra da gerçeklerinizi sırtına yüklersiniz. | Open Subtitles | اولا تبحثون عن كبش فداء , ثم تكيفون الدلائل لتناسب القضية |
Binanın sonuyla hiç bir ilgim olmamasına rağmen beni günah keçisi yaptılar. | Open Subtitles | ورغم انه لاشأن لى بالتصميم الهندسى , فقد اخذونى كبش فداء |
Böyle şeyler yüzünden okul topu dikecek. Adamlara günah keçisi lazım. | Open Subtitles | مدارس تنهار بسبب أشياء كهذه يحتاجون لكبش فداء |
Eğer ilerleme kaydedemezsem beni günah keçisi yapacak. | Open Subtitles | وإن لم يتم الأمر، سيقوم بإعطائهم كبش فداء |
Başından neler geçtiği hakkında hiçbir fikriniz yok. Kendinize başka bir günah keçisi bulun. | Open Subtitles | ليس لديكِ أيّ فكرة عما عاناه جدي لنفسك كبش فداء آخر |
Onları halkın ilgisini gerçek problemlerinden uzak tutmak için günah keçileri olarak kullanıyoruz. | Open Subtitles | طبعاً، ولكننا نستغلهم كأكباش فداء لتشتيت الشعب عن مشاكلهم الحقيقية. |
Eğer bir günah keçisi arıyorlarsa, o fazla boynuzlar pekala biz olabiliriz. | Open Subtitles | إذغ كانوا يبحثون عن كبش فداء فنحن مناسبين لذلك |
O gün bana ihtiyaç duymuş olmalarının ertesi gün günah keçisi yapmayacakları anlamına gelmediğini biliyorum. | Open Subtitles | اعلم لانهم فقط احتاجونى ذلك اليوم لا يعنى هذا انهم لن يجعلوننى كبش فداء اليوم التالى |
Ben parlamentoyu havaya uçurduktan sonra tek şansı, halka başka birini, başka bir günah keçisi sunmak. | Open Subtitles | بعد أن أدمّر مبنى البرلمان.. خياره الوحيد هو أن يضحّي بأحد غيره، يتخذه كبشَ فداء. |
Bir günah keçisine ihtiyacınız var. | Open Subtitles | كنت تحتاجين كبش فداء لذا وبالطبع وقع أختيارك علي |
Üç kere konuştuk, Veronica. Ben günah keçisiyim, gerçek keçi değil. | Open Subtitles | لقد قمنا بذلك ثلاث مرات أنا كبش فداء ، ولست كبشاً حقيقياً |
Senin sağlık sistemiyle bir sorunun vardı ve-- kendine üç tane günah keçisi buldun. | Open Subtitles | لديك مشكلة مع الرعاية الصحية وقمت بإيجاد ثلاثة ككبش فداء |
İnsan ajanlarını korumak için kendini feda edecek misin? | Open Subtitles | هل ستهبين حياتك فداء عملائك البشريين؟ |
-Ben onun için Mullinski olamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أكون كبش فداء له, فأنا قد فعلت ذلك مسبقا |
Franklin'in listesindeki bir şamar oğlanı olmak. | Open Subtitles | أن تكون التالي في الصف الطويل لأكباش فداء فرانكلين |
Yanlış suçlanmaya katlanamam, bilirsin beni. | Open Subtitles | ،لا أستطيع أنْ أعيش ككبش فداء .أنت تعرفني |
Ama standard prosedür aynı zamanda bir günah keçisi bulup, suçu onun üzerine atmayı ve kurbanlık koyun bulmayı içeriyor. | Open Subtitles | أن تلقي اللوم كبش فداء أو خاروف |