Eğitmen, boş zamanlarımızda birbirimize saldırmamızı tembihledi. | Open Subtitles | المدرب يشجعنا ، على.. لمهاجمة بعضنا البعض في أوقات فراغنا |
Bazı fedakarlıklar yapmalıyız, boş zamanlarımız gibi. | Open Subtitles | علينا أن نضحي ببعض الأشياء مثل وقت فراغنا |
Ama tüm boş zamanımızı alabilecek bir sürü kulüp sporu var. | Open Subtitles | لكن هناك العديد من الأندية الرياضية التى قد تأخذ كل أوقات فراغنا |
Ben ve babam boş zamanlarımızda ava çıkarız. | Open Subtitles | انا وأبى نذهب للصيد فى أوقات فراغنا |
Ben ve babam boş zamanlarımızda ava çıkarız. | Open Subtitles | انا وأبى نذهب للصيد فى أوقات فراغنا |
Hadi boş zamanımızı yeni bir müsabakayla dolduralım. | Open Subtitles | لنحاول ملء وقت فراغنا بتحدٍّ جديد |
boş vaktimizde sikişiyoruz, akşam da eve gidiyoruz. | Open Subtitles | نتضاجع في أوقات فراغنا ثم نذهب للمنزل |
Pişmanlık listesindeki diğer başı çekenler kariyer, ilişkiler, ebeveynlik, kendimiz hakkında aldığımız bazı kararlar ve yaptığımız tercihler boş vakitlerimizi nasıl değerlendirdiğimiz -- ya da daha doğrusu, nasıl değerlendiremediğimiz. | TED | والأمور الأخرى التي تتصدر القائمة فيما يخص الندم منها التخصص الوظيفي والعلاقات العاطفية والأبوة والأمومة، عدة قرارات وخيارات متعلقة بإحساسنا بأنفسنا ومواقفنا وكيف نقضي وقت فراغنا وهواياتنا .. بعبارة أوضح وأدق، كيف نفشل في قضاء وقت فراغنا. |
boş bir zamanımızda neden olmasın. | Open Subtitles | لما لا، في وقت فراغنا |
Elbette, boş vakitlerinizde. | Open Subtitles | أثناء ما كان يسمى سابقاً ب"وقت فراغنا". |
boş vakitlerimizi onlarla birlikte geçiriyoruz. | Open Subtitles | نمضي وقت فراغنا معهن |
- Tüm boş zamanımızı ona harcıyoruz. | Open Subtitles | كل أوقات فراغنا مكرس له |
Watson ve ben sivil vatandaşız ve boş zamanımızda istediğimizi yapabiliriz. | Open Subtitles | أنا و (واتسون) مواطنين عاديين و يُمكننا أن نفعل في وقت فراغنا مانشاء |