Onunla uçak kazası geçirmek Mo Farah ile yemek yemeğe eşdeğer. | Open Subtitles | أنا ما يعادل تناول مو فرح لو كنت في حادث تحطم طائرة معه. |
- Sadece bir aptal Mo Farah'ın bacakları yerine benimkileri yer. | Open Subtitles | أحمق فقط أن أكل ساقي على الساقين مو فرح. |
Dün gece Carson'un programında Farrah* vardı. Onunla idare edebilirim. | Open Subtitles | كلا, شاهدت فرح مع كارسون ليلة أمس أعتقد أن هذا يكفي |
Joy Farrah Darville, sarışın ve mavi gözlü güzelliği ve hep şöhret olma hayalleriyle dünyaya geldi. | Open Subtitles | ولدت كـ جوي فرح دارفيل لطالما حلمت هذه الشقراء الجميلة ذات العيون الزرق بالنجومية |
Tüm o üzüntü ve uykusuz geceler, ortaya çıkardı ki: Neşe var. | TED | ولكل تلك الليالي الحزينة والمؤرقة، تبين أنه كان هناك فرح. |
Kendinizi tamamen özgür hissettiğiniz Neşe dolu bir anınızı zihninizde canlandırmanızı istiyorum. | Open Subtitles | لذلك أريدك أن تتخيل للحظة فرح صافي. عندما شعرت حقا أنك حر تماما |
Buradayım mutlu bir ortamda bulunuyorum ve dram falan kalmadı. | Open Subtitles | أنا هنا وأنا في مرحلة فرح ولقد انتهيت من الدراما. |
Önemli değil dostum. Aklının başına geldiğine sevindim. - Neden? | Open Subtitles | لا ، لا عليك ، انا فرح لانك في الاخير رجعت الى عقلك |
Catherine'in yüzünde mutluluk ve merak vardı. | Open Subtitles | لاحقًا بقيا صامتين أعرب وجهها عن فرح غريب وفضول |
Farah Vilayeti'ndeki bir Ordu/Denizci görev gücüne atandı. | Open Subtitles | لمهمة مشتركة بين الجيش و البحرية في مقاطعة فرح |
Farah gemiden ayrıldı ve bunlar gitmeme izin vermiyorlar. | Open Subtitles | وقد ترك فرح وأنهم ليسوا السماح لي من السفينة. |
Prenses Farah ile Kasım'ı görmeden Charak'tan ayrılmam. | Open Subtitles | لن أرحل عن "شراك" حتى أرى "الأميرة "فرح" و "كاظم |
Artık eve, Farrah'a dönüp hayatımda ilk kez, kendimi iyi hissedebilirim. | Open Subtitles | و بإمكاني اليوم العودة لزوجتي فرح و أنا أشعر بالرضى عن نفسي لأول مرة في حياتي |
Farrah Fawcett'ın Michael Jackson'la aynı gün öldüğünü biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمين ان فرح فاوست توفيت بنفس اليوم الذي توفي فيه مايكل جاكسون |
Tanrım, Farrah'a göz kulak ol, Bugün patronuyla hava durumu haberlerini sunmak konusunda konuştu. | Open Subtitles | يا إلهي، كن مع فرح اليوم حين تحاول إقناع مديرها بالانتقال من نشرة الطقس إلى قسم الأخبار، |
Bir saat önce Neşe olan bitmek bilmez melankolimiz var. | Open Subtitles | ليس اذا كُنتِ تحسبين الحزن الكبير الذي كان فرح |
Ben de zevk aldığım tüm bu siyahi Neşe anlarını öldürmek istemiyorum ama şunu açıklamak istiyorum, bu kazançlar, 400 yıldır burada olan insanlar için fazla seyrek. | TED | لذلك لا أريد أن أضع نهاية لهذه اللحظات من فرح السود التي أبتهج لها كذلك، لكنني أريد أن أوضح أن هذه الانتصارات قليلة ومتباعدة بالنسبة إلى الأشخاص ممن هم هنا منذ أكثر من 400 عام. |
Düğün gecesi de Neşe ve keyif içinde geçer. | Open Subtitles | ليلة زفافها كانت إتمام فرح وسرور |
Kendine geldiğinde bir kuş kadar mutlu oluyor... ama hiçbir şey hatırlamıyor. | Open Subtitles | عندما يخرج منه، فهو يكون فرح كالعصفور ، لكنه لا يتذكر أي شيء. |
Benimde göğsümü kabartırsın. Hayatım boyunca mutlu olurum. | Open Subtitles | أن يجعل أمه فخورة و أن يجد كل فرح ٍ في الحياة |
En azından sizin benimle aynı fikirde olmanıza sevindim. | Open Subtitles | أنا فرح لأنني تمكنك من رؤية هذا , ألا توافقين الرأي |
Bizim gibi şansız insanlar, bize bir an mutluluk bile verilmemişken, bankayı nasıl soyacağız? | Open Subtitles | نحن تعساء ومسروق مننا كل لحظة فرح , كيف نسرق بنك ؟ |
Senin fizik dışında bir şeyden mutlu olduğunu görmekten mutluyum. | Open Subtitles | أنا فرح فحسب لرؤيتك سعيدة بأمر آخر عدا... الكواركات |
Adım Carrie MacPherson. Fara Sassani benim adıma çalışıyor. | Open Subtitles | اسمي (كاري ماكفيرسون) (فرح ساساني) تعمل لصالحي |
I o hiçbir sevinç alabilir. | Open Subtitles | أنا يمكن أن تتخذ أي فرح في ذلك. |
Neden bu kadar mutlusun? | Open Subtitles | ؟ لماذا أنت فرح هكذا عليك اللعنة ؟ |
Mahalli diktatörlerin en güçlüsü Muhammet Ferah Aidid... başkent Mogadişu'ya hakimdir. | Open Subtitles | محمد فرح عديد) أقوى الجنرلات) "استولى على العاصمة "مقديشيو |
Ya da suyun altında bir arabada kalmış demektir, yine de memnun oldum. | Open Subtitles | فقد كنت أضعهما في الماء على كل حال انا فرح لأجلك |
- Hayatımızdaki bu yeni bölüm için heyecanlıyım. | Open Subtitles | وأَنا فرح بخصوص هذا الفصل الجديد في حياتِنا |