- Kapa çeneni tamam mı? Bir şansın daha var. Son bir şans. | Open Subtitles | أمامك فرصةٌ واحدةٌ بعد، فرصةٌ واحدة قل لي أين ابني |
Lakin küçük bir kız insanoğluna bir şans daha vermeleri için Tanrılara yalvarmış. | Open Subtitles | لكن فتاةٌ واحدة أستنجدت بالآلهة وطلبت منهم أنّ تنمح البشرية فرصةٌ أخرى. |
Panzehiri karşılıksız olarak ver böylece senin verdiğin hasarı kapatmamız için şansımız olsun. | Open Subtitles | أرسل التّرياقَ بنيّةٍ صافية و ستكون هناك فرصةٌ سانحة لإصلاح الضررِ الذي أحدثتَه |
Burada adamımız olmazsa Beşinci Kol'un hiç şansı kalmaz. | Open Subtitles | .. من دون مساعدة هنا، لن يكونَ للرتلِ الخامسِ فرصةٌ للصمود. |
Sana çıkma teklif edecek kadar aptal olsaydım bir şansım olur muydu? | Open Subtitles | لو كنتُ أحمقاً وطلبت منكِ الخروج هل ستكون هنالك فرصةٌ لي ؟ |
Bu siz sefiller için ikinci bir fırsat. | Open Subtitles | الآن هذه فرصةٌ ثانيَة لكم جميعاً أيها الحُقراء |
Bu döngüyü kırmak ve bu bebek için harika bir şeyler yapmak için elinde bir şansın var. | Open Subtitles | لديكِ الآن فرصةٌ لكسر هذه الحلقة لتقومي بشيءٍ رائعٍ لهذه الطفلة |
Bu bütün Krypton için ikinci bir şans. Sadece senin değerli bulduğun soylar için değil. | Open Subtitles | هذه فرصةٌ أخرى لجميع سكان كريبتون، ليس فقط السلالات التي تعتبرها جديرة. |
Birbirimiz için hala ne anlam ifade ettiğimizi anlamak için iyi bir şans bu. | Open Subtitles | فرصةٌ لنا لنرى ما نعني لبعضنا البعض في هذا السياق الحديث الجديد |
Kendimize ait bir şeyleri inşa etmemiz için bir şans bu. | Open Subtitles | بل إنَّها فرصةٌ لنا جميعاً لنصنعَ شيئاً لأنفسنا ومن أنفسنا |
Bizim böyle bir şansımız olmadı. Bu, tanrıların teknolojisi. | Open Subtitles | . فلم تكن لدينا فرصةٌ أمامك . هذه تقنيات الآلهة |
Bizim böyle bir şansımız olmadı. Bu, tanrıların teknolojisi. | Open Subtitles | . فلم تكن لدينا فرصةٌ أمامك . هذه تقنيات الآلهة |
Bu hayatı vermek için tek şansımız var Yapma! | Open Subtitles | لدينا فرصةٌ واحده فقط للعيش في هذه الحياه |
Üstüme suç atma şansı yakalamıştın ama yapmadın. | Open Subtitles | كان لديك فرصةٌ لتسلميني واخترت عدم أخذها |
Kendini yeniden özel hissetme şansı. | Open Subtitles | هذه فرصةٌ لها لتبدو جميلة مره أخرى |
Bu çocuğu tanıtmak için tek şansım var ve destansı olmalı. | Open Subtitles | لـدي فرصةٌ واحدة لإظـهار ذلك الفتى ولابد أن يكون ظهوراً ملحمياً |
Değişmek için şansım var. Artık eskisi gibi olmayacağım. | Open Subtitles | لديّ فرصةٌ لكي أتغيّر و سوف لن أكون ذلك الإنسان الذي كُنته |
Fırsatı değerlendirmekten korkuyorsun çünkü bu çok büyük bir fırsat. | Open Subtitles | أنتَ خائفٌ من التجربة لأنّها فرصةٌ كبيرةٌ عليك |
Ama öte yandan sen bir isim yapabilmek için kendine fırsat yaratabilirsin. | Open Subtitles | أمّا أنتِ من ناحيةٍ أخرى، لديك فرصةٌ لتصنعي اسماً لنفسك. |
Şimdi sıradaki karına daha nazik davranabilme şansın doğdu. | Open Subtitles | إذاً أمامك فرصةٌ كي تعامل زوجتكَ القادمةَ بشكلٍ أفضل |
Derler ki, aşkta hamile kalınan çocuğun mutlu olma ihtimali yüksektir. | Open Subtitles | لقد إعتاد الناس القول بأن الطفل الذي يولد عن حب لديهِ فرصةٌ عظيمة للسعادة |
Sadece bir fırsatımız var ve bu fırsatı çok iyi kullanmalıyız. | Open Subtitles | عليّ بأن أعلم لأن لدينا فرصةٌ واحدة .ونحتاجُ أن نغتنمها |