"فرصةٌ" - Translation from Arabic to Turkish

    • şans
        
    • şansımız
        
    • şansı
        
    • şansım
        
    • fırsat
        
    • şansın
        
    • ihtimali
        
    • fırsatımız
        
    - Kapa çeneni tamam mı? Bir şansın daha var. Son bir şans. Open Subtitles أمامك فرصةٌ واحدةٌ بعد، فرصةٌ واحدة قل لي أين ابني
    Lakin küçük bir kız insanoğluna bir şans daha vermeleri için Tanrılara yalvarmış. Open Subtitles لكن فتاةٌ واحدة أستنجدت بالآلهة وطلبت منهم أنّ تنمح البشرية فرصةٌ أخرى.
    Panzehiri karşılıksız olarak ver böylece senin verdiğin hasarı kapatmamız için şansımız olsun. Open Subtitles أرسل التّرياقَ بنيّةٍ صافية و ستكون هناك فرصةٌ سانحة لإصلاح الضررِ الذي أحدثتَه
    Burada adamımız olmazsa Beşinci Kol'un hiç şansı kalmaz. Open Subtitles .. من دون مساعدة هنا، لن يكونَ للرتلِ الخامسِ فرصةٌ للصمود.
    Sana çıkma teklif edecek kadar aptal olsaydım bir şansım olur muydu? Open Subtitles لو كنتُ أحمقاً وطلبت منكِ الخروج هل ستكون هنالك فرصةٌ لي ؟
    Bu siz sefiller için ikinci bir fırsat. Open Subtitles الآن هذه فرصةٌ ثانيَة لكم جميعاً أيها الحُقراء
    Bu döngüyü kırmak ve bu bebek için harika bir şeyler yapmak için elinde bir şansın var. Open Subtitles لديكِ الآن فرصةٌ لكسر هذه الحلقة لتقومي بشيءٍ رائعٍ لهذه الطفلة
    Bu bütün Krypton için ikinci bir şans. Sadece senin değerli bulduğun soylar için değil. Open Subtitles هذه فرصةٌ أخرى لجميع سكان كريبتون، ليس فقط السلالات التي تعتبرها جديرة.
    Birbirimiz için hala ne anlam ifade ettiğimizi anlamak için iyi bir şans bu. Open Subtitles فرصةٌ لنا لنرى ما نعني لبعضنا البعض في هذا السياق الحديث الجديد
    Kendimize ait bir şeyleri inşa etmemiz için bir şans bu. Open Subtitles بل إنَّها فرصةٌ لنا جميعاً لنصنعَ شيئاً لأنفسنا ومن أنفسنا
    Bizim böyle bir şansımız olmadı. Bu, tanrıların teknolojisi. Open Subtitles . فلم تكن لدينا فرصةٌ أمامك . هذه تقنيات الآلهة
    Bizim böyle bir şansımız olmadı. Bu, tanrıların teknolojisi. Open Subtitles . فلم تكن لدينا فرصةٌ أمامك . هذه تقنيات الآلهة
    Bu hayatı vermek için tek şansımız var Yapma! Open Subtitles لدينا فرصةٌ واحده فقط للعيش في هذه الحياه
    Üstüme suç atma şansı yakalamıştın ama yapmadın. Open Subtitles كان لديك فرصةٌ لتسلميني واخترت عدم أخذها
    Kendini yeniden özel hissetme şansı. Open Subtitles هذه فرصةٌ لها لتبدو جميلة مره أخرى
    Bu çocuğu tanıtmak için tek şansım var ve destansı olmalı. Open Subtitles لـدي فرصةٌ واحدة لإظـهار ذلك الفتى ولابد أن يكون ظهوراً ملحمياً
    Değişmek için şansım var. Artık eskisi gibi olmayacağım. Open Subtitles لديّ فرصةٌ لكي أتغيّر و سوف لن أكون ذلك الإنسان الذي كُنته
    Fırsatı değerlendirmekten korkuyorsun çünkü bu çok büyük bir fırsat. Open Subtitles أنتَ خائفٌ من التجربة لأنّها فرصةٌ كبيرةٌ عليك
    Ama öte yandan sen bir isim yapabilmek için kendine fırsat yaratabilirsin. Open Subtitles أمّا أنتِ من ناحيةٍ أخرى، لديك فرصةٌ لتصنعي اسماً لنفسك.
    Şimdi sıradaki karına daha nazik davranabilme şansın doğdu. Open Subtitles إذاً أمامك فرصةٌ كي تعامل زوجتكَ القادمةَ بشكلٍ أفضل
    Derler ki, aşkta hamile kalınan çocuğun mutlu olma ihtimali yüksektir. Open Subtitles لقد إعتاد الناس القول بأن الطفل الذي يولد عن حب لديهِ فرصةٌ عظيمة للسعادة
    Sadece bir fırsatımız var ve bu fırsatı çok iyi kullanmalıyız. Open Subtitles عليّ بأن أعلم لأن لدينا فرصةٌ واحدة .ونحتاجُ أن نغتنمها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more