ويكيبيديا

    "فرصة لإنقاذ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kurtarma şansımız
        
    • kurtarma şansı
        
    • kurtarmak için bir şans
        
    • kurtarman için bir şans
        
    Ama hasta değilsen sana anotic yada bir tür halüsinojen falan vermişlerse o zaman hâlâ dünyanın yarısını kurtarma şansımız var demektir. Open Subtitles و لكن إن لم تصاب، إذا أعطوك مخدر أو مهلوسات أو شيء آخر. اذا مازال لدينا فرصة لإنقاذ نصف العالم.
    Fakat sende yoksa sana uyuşturucu ya da halüsinojen verdilerse hala dünyanın yarısını kurtarma şansımız var demektir. Open Subtitles و لكن إن لم تصاب، إذا أعطوك مخدر أو مهلوسات أو شيء آخر. اذا مازال لدينا فرصة لإنقاذ نصف العالم.
    Pozitron topuyla en azından National City halkını kurtarma şansımız var. Open Subtitles "على الأقل مع مدفع "بوزيترون، لدينا فرصة لإنقاذ شعب "ناشيونال سيتي"
    Evet, kız haksız çıkarsa da elimizde başkanı kurtarma şansı varken kullanmamış oluruz. Open Subtitles أجل، ولو كانت هي مُخطئة، فسنكون قد أضعنا فرصة لإنقاذ رئيس.
    Anlıyorum ama kardeşini kurtarma şansı bulamadan onu çıkartırsan bir daha sana aynı gözle bakmaz. Open Subtitles أن أفهم هذا ولكن إذا قمت بسحبها قبل انا يكون لديها فرصة لإنقاذ شقيقتها لن تنظر لك بنفس الطريقة
    Sayın Başkan, eğer hayatınızı kurtarmak için bir şans vardıysa o şansı kullanacaktım. Open Subtitles سيدي الرئيس، لو كانت هناك فرصة لإنقاذ حياتك، كنتُ لأنتهزها.
    Sayın Başkan, eğer hayatınızı kurtarmak için bir şans vardıysa o şansı kullanacaktım. Open Subtitles سيدي الرئيس، لو كانت هناك فرصة لإنقاذ حياتك، كنتُ لأنتهزها.
    Sana insanlarını ve kendini kurtarman için bir şans verdim, bana böyle mi karşılık verecektin? Open Subtitles أعطيتك فرصة لإنقاذ نفسك وجماعتك وهكذا تجازيني؟
    Hala geceyi kurtarma şansımız var. Open Subtitles هناك فرصة لإنقاذ الأمر
    Reisi kurtarma şansımız var. Open Subtitles -أمامنا فرصة لإنقاذ الزّعيم" "
    Hayatımı kurtaran ve onun hayatına girmeme izin veren kadının hayatını kurtarma şansı. Open Subtitles "فرصة لإنقاذ المرأة التي أنقذت حياتي" "فقط بتركي معلقا"
    Ama bacağı kurtarma şansı var, öyle mi? Open Subtitles لكن لدينا فرصة لإنقاذ الساق؟
    Sana aileni çökmekten kurtarmak için bir şans verildi. Open Subtitles معكِ فرصة لإنقاذ عائلتك من الدمار
    Sana oğlunu kurtarmak için bir şans veriyorum. Open Subtitles سأعطيك فرصة لإنقاذ إبنك
    Seçilmiş kişini kurtarman için bir şans. Open Subtitles فرصة لإنقاذ الشخص المختار خاصتك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد