Ama hasta değilsen sana anotic yada bir tür halüsinojen falan vermişlerse o zaman hâlâ dünyanın yarısını kurtarma şansımız var demektir. | Open Subtitles | و لكن إن لم تصاب، إذا أعطوك مخدر أو مهلوسات أو شيء آخر. اذا مازال لدينا فرصة لإنقاذ نصف العالم. |
Fakat sende yoksa sana uyuşturucu ya da halüsinojen verdilerse hala dünyanın yarısını kurtarma şansımız var demektir. | Open Subtitles | و لكن إن لم تصاب، إذا أعطوك مخدر أو مهلوسات أو شيء آخر. اذا مازال لدينا فرصة لإنقاذ نصف العالم. |
Pozitron topuyla en azından National City halkını kurtarma şansımız var. | Open Subtitles | "على الأقل مع مدفع "بوزيترون، لدينا فرصة لإنقاذ شعب "ناشيونال سيتي" |
Evet, kız haksız çıkarsa da elimizde başkanı kurtarma şansı varken kullanmamış oluruz. | Open Subtitles | أجل، ولو كانت هي مُخطئة، فسنكون قد أضعنا فرصة لإنقاذ رئيس. |
Anlıyorum ama kardeşini kurtarma şansı bulamadan onu çıkartırsan bir daha sana aynı gözle bakmaz. | Open Subtitles | أن أفهم هذا ولكن إذا قمت بسحبها قبل انا يكون لديها فرصة لإنقاذ شقيقتها لن تنظر لك بنفس الطريقة |
Sayın Başkan, eğer hayatınızı kurtarmak için bir şans vardıysa o şansı kullanacaktım. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، لو كانت هناك فرصة لإنقاذ حياتك، كنتُ لأنتهزها. |
Sayın Başkan, eğer hayatınızı kurtarmak için bir şans vardıysa o şansı kullanacaktım. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، لو كانت هناك فرصة لإنقاذ حياتك، كنتُ لأنتهزها. |
Sana insanlarını ve kendini kurtarman için bir şans verdim, bana böyle mi karşılık verecektin? | Open Subtitles | أعطيتك فرصة لإنقاذ نفسك وجماعتك وهكذا تجازيني؟ |
Hala geceyi kurtarma şansımız var. | Open Subtitles | هناك فرصة لإنقاذ الأمر |
Reisi kurtarma şansımız var. | Open Subtitles | -أمامنا فرصة لإنقاذ الزّعيم" " |
Hayatımı kurtaran ve onun hayatına girmeme izin veren kadının hayatını kurtarma şansı. | Open Subtitles | "فرصة لإنقاذ المرأة التي أنقذت حياتي" "فقط بتركي معلقا" |
Ama bacağı kurtarma şansı var, öyle mi? | Open Subtitles | لكن لدينا فرصة لإنقاذ الساق؟ |
Sana aileni çökmekten kurtarmak için bir şans verildi. | Open Subtitles | معكِ فرصة لإنقاذ عائلتك من الدمار |
Sana oğlunu kurtarmak için bir şans veriyorum. | Open Subtitles | سأعطيك فرصة لإنقاذ إبنك |
Seçilmiş kişini kurtarman için bir şans. | Open Subtitles | فرصة لإنقاذ الشخص المختار خاصتك |