ويكيبيديا

    "فرصتنا الوحيدة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek şansımız
        
    • tek yolu
        
    • tek şansımızdı
        
    • tek şansımızı
        
    • bizim son şansımız
        
    • tek şans
        
    • Tek çaremiz
        
    • en iyi şansımız
        
    • tek şansı
        
    • Tek seçeneğimiz
        
    Rodney, beni dinle.Bunu yapmak zorundasın, bu bizim tek şansımız. Open Subtitles رودني, استمع إلي. يجب أن تفعل ذلك إنها فرصتنا الوحيدة
    Büyükler hem de. Çalışacaklarından emin değilim ama tek şansımız bu. Open Subtitles لست متأكدا إذا كانت لا تزال تعمل ولكن هذا فرصتنا الوحيدة
    tek şansımız 24 saat içinde ilk bulaşan hastayı bulmak. Open Subtitles فرصتنا الوحيدة هي إيجاد المريض الأول في خلال 24 ساعة.
    Fabrikaya yem olarak gideceğim. Bu adamı yakalamanın tek yolu bu. Open Subtitles سأدخل المصنع كطعم لإنها فرصتنا الوحيدة للأمساك بكلاهما
    Düzgün bir atış yapmak için tek şansımız sahnenin üstündeki geçitler. Open Subtitles لذا فرصتنا الوحيدة لطلقة خفيّة ستكون عبر المنصّات المتواجدة أعلى المسرح
    Bizim yöntemimizle savaşamayız. Dikkati başka yöne çekmek tek şansımız. Open Subtitles لا يمكننا المحاربة على طريقتنا، التضليل هو فرصتنا الوحيدة.
    Köpeklerin kokusundan kurtulmamız için tek şansımız bu. Open Subtitles هذه فرصتنا الوحيدة لمنع الكلاب من تعقب رائحتنا
    tek şansımız o laboratuvar işi. Open Subtitles تلك العملية المخبرية كانت فرصتنا الوحيدة.
    Bizim tek şansımız, insanlarla doğrudan savaşmaktır. Open Subtitles فرصتنا الوحيدة هي مقاتلة البشر بشكل مباشر
    Bu bizim tek şansımız. Hayatından bahsediyoruz. Open Subtitles هذة هى فرصتنا الوحيدة نحن نتحدث عن حياتك
    Pussy hakkında gerçeği öğrenmek için tek şansımız oydu. Open Subtitles هاهي فرصتنا الوحيدة عن معرفة حقيقة بوسي تذهب
    Eğer birlikte olucaksak tek şansımız iyilik. Open Subtitles إنَّ فرصتنا الوحيدة هي بأن يكون كلانا طيبون الحب هو الحب
    Fakat şu anki tek şansımız Natsuhi'yi yenmek. Open Subtitles لكن الآن هي فرصتنا الوحيدة للقضاء على ناتسهي
    Ama eve gitmek istiyorsan bu tek şansımız Open Subtitles لكن إذا اردت ان تجعلها ترجعك للوطن حي هذه فرصتنا الوحيدة
    Birilerinin müdahele etmesi için tek şansımız bu. Open Subtitles هذه فرصتنا الوحيدة التي ربّما يتدخّلون النّاس
    Tamam, bu, virüsü almak için tek şansımız. Open Subtitles حسناً, هذه فرصتنا الوحيدة للحصول على الفيروس
    Aşırıya kaçacağının farkındayım ama onu doğrudan konuşturmanın tek yolu bu. Open Subtitles أعرف بأن هذا سيكون مقززاً لكنها فرصتنا الوحيدة لإجباره على الكلام مباشرة
    Bir şeyler yapmam gerekiyordu. Bu kaçmamız için tek şansımızdı. Open Subtitles كان يجب علي أن أفعل شيئاً هذة فرصتنا الوحيدة للهرب
    Eğer onu çok zorlarsam elimizdeki tek şansımızı da kaybederiz. Open Subtitles إذا ضغطت عليه أكثر من اللازم فربما نفقد فرصتنا الوحيدة
    Acil çıkış bizim son şansımız. Open Subtitles مخرج الطوارئ أنه فرصتنا الوحيدة
    Bizim durumumuzda arkadaşlık hayatta kalmamız için sahip olduğumuz tek şans. Open Subtitles ما الذي نواجهه يا رجل إنه مثل الصداقة التي ربما قد تكون فرصتنا الوحيدة في النجاة
    Tek çaremiz Asgard'la temasa geçmek. Open Subtitles فرصتنا الوحيدة إذا استطعنا الاتصال الأسغارد
    Bak, hala en iyi şansımız oraya birini sarkıtmak. Open Subtitles اسمع، فرصتنا الوحيدة الآن هي أن نمد حبل الإنقاذ
    Onu durdurmanın tek şansı bu gece olacak taç giydirme töreninde tüm güce kavuşmadan. Open Subtitles فرصتنا الوحيدة لتَوَقُّفه سَيَكُونُ اللّيلة، قَبْلَ أَنْ يَستلمُ سلطاتَه الكاملةَ في التتويجِ.
    Bütün bunlarda beni maşa olarak kullanarak riske girdiklerine gerçekten inanıyorlarsa, o zaman bunu durdurmak için Tek seçeneğimiz içeride adamımız olması kalacaktır. Open Subtitles إذا كانوا يصدقون أنهم سيفوزون بكل هذه المؤامرة معي أنا كعميل فرصتنا الوحيدة لكي نوقفهم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد