Bana bir şey olursa bundan George Moore ve Arthur Frobisher sorumludur. | Open Subtitles | ,لو أي مكروه حدث لي فـــ (جورج مور) و (آرثر فروبشر) مسؤولان |
Hayır, Bayan Hewes'u Frobisher davasından çok daha uzun süredir soruşturuyoruz. | Open Subtitles | (كلا، كنا نتحري سيدة (هيوز (منذ فترة طويلة قبل قضية (فروبشر |
Şirket kaynaklarını Frobisher'ın David'i öldürttüğünü kanıtlamak için kullanmama izin vereceksin. | Open Subtitles | دعيني أستخدم مصادر المؤسسة (لأثبت أن (فروبشر) تسبّب في مقتل (ديفيد |
Arthur Frobisher'ın iyi olduğu bir iş varsa, o da küçük işleri bitirmektir. | Open Subtitles | ،(لو أنّ هناك شيء واحد يجيدُه (آرثر فروبشر فهو براعته في إخفاء آثاره |
Kanadalı Şükran Günü kâşif Martin Frobisher'ın Kuzeybatı geçitini bulmak için olan cesur fakat başarısız olmuş teşebbüsünü kutlar. | Open Subtitles | عيدالشكر الكندي يحتفل بشجاعة المستكشف "مارتن فروبشر" والتي لم تنجح محاولاته أخيراً |
Frobisher'ın David'i öldürttüğünü kanıtlamam için şirketin kaynaklarını kullanmama izin vereceksin. | Open Subtitles | اسمحي لي بإستخدام مصادر المؤسّسة لإثبات أنّ (فروبشر) أمر بقتل (ديفيد) |
Frobisher'ın David'i öldürttüğünü kanıtlamam için şirketin kaynaklarını kullanmama izin vereceksin. | Open Subtitles | اسمحي لي بإستخدام مصادر المؤسّسة لإثبات أنّ (فروبشر) أمر بقتل (ديفيد) |
Frobisher'ın David'i öldürttüğünü kanıtlamam için şirketin kaynaklarını kullanmama izin ver. | Open Subtitles | اسمحي لي بإستخدام مصادر المؤسّسة لإثبات أنّ (فروبشر) أمر بقتل (ديفيد) |
Adamın Frobisher'le bağlantısını bulmak istiyorsak, bunu yapabilecek kişi Patty'dir. | Open Subtitles | إنّنا نريد ربط هذا الرجل بــ(فروبشر)، حينها ستقوم (باتي) بالأمر |
Frobisher'ın David'i öldürttüğünü kanıtlamam için şirketin kaynaklarını kullanmama izin vereceksin. | Open Subtitles | اسمحي لي بإستخدام مصادر المؤسّسة لإثبات أنّ (فروبشر) أمر بقتل (ديفيد) |
Frobisher'ın Jaguar'ı kaza yapar ve yanındaki kız ölür. | Open Subtitles | ،تحطّمت سيّارة (فروبشر) الجاجوار قاتلةً الفتاة التي كانت معه |
Frobisher kendisinin kullandığını reddeder, ama o sırada sarhoştur. | Open Subtitles | ،أنكر (فروبشر) أنه كان قائداً في ذلك الوقت ولكنّه كان ثملاً |
Yani, bunu Frobisher'ın geçmişte adaleti engellediğini göstermek için kullanacağız. | Open Subtitles | نستخدم ذلك لإظهار تاريخ فروبشر) في إعاقة العدالة) |
Arthur Frobisher aileme finansal destek sağladı, çünkü kızımı seviyordu. | Open Subtitles | (زوّد (آرثر فروبشر دعماً مالياً لعائلتي لأنّه أحبّ إبنتي |
Yedi numaralı belge olarak 4 Mart 2001 tarihli ve Frobisher Değer Analizi başlıklı tabloya dikkat çekmek isterim. | Open Subtitles | ...أودّ أن أبرز أن الصورة السابعة الرسم البياني المعنوَن (لتحليل قيمة فائدة لمؤسّسة (فروبشر بتاريخ 4 مارس لعام 2002 |
Frobisher'ı alaşağı etmek için fırsatınız vardı ve siz onu harcadınız. | Open Subtitles | ,(كان لديكم الفرصة أيّها القوم لتقضوا علي (فروبشر وأضعتوها |
Eğer Arthur Frobisher'la bir bağlantınız varsa, bunu bulacağız. | Open Subtitles | إذا كانت هناك صلة بينك وبين (آرثر فروبشر)، فسوف نجدْها |
Moore Frobisher'ın şirketindeki olası dolandırıcılığı araştırmak için müfettişlerden bir ekip oluşturmuş. | Open Subtitles | ترأّس (مور) فريق من المحقّقين للنظر في إحتماليّة (وجود إحتيال في شركة (فروبشر |
George Moore Frobisher'ın peşine düşerek büyük bir gösteri yaptı. | Open Subtitles | جورج مور) أثار زوبعة كبيرة حول) (ملاحقة (آرثر فروبشر |
Bizi Frobisher'ın aracısını araştırmamız konusunda zorladı aylar sonra ondan bir sonuç çıkmayacağı anlaşıldı. | Open Subtitles | أجبرنا علي الإستمرار (في التحقيق حول سمسار أسهم (فروبشر لعدّة شهور بعد أن تبيّن أنّها نهاية مسدودة |
Forbisher davasından kalma bir sorun. | Open Subtitles | -إنها نتيجة عرضيّة جرّاء قضيّة (فروبشر ) |