ويكيبيديا

    "فرّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kaçtı
        
    • kaçmış
        
    • kaçtığını
        
    • kaçan
        
    • kaçıyor
        
    • kaçıp
        
    • kaçtığı
        
    • kurtuldu
        
    • kaçmıştı
        
    Şüpheli yaya olarak olay yerinden kaçtı. Open Subtitles أكرّر مُجدّداً. المُشتبه بِهِ فرّ من موقع الحدث على أقدامِه عُلِم.
    Brooks, kızı etkisiz hale getirdim ama adam kaçtı. Open Subtitles بروكس , لقد أجهزت على فتاة لكن الشاب فرّ هارباً
    88'deki isyan sırasında, hapishane personeli müdüriyet binası üzerinden kaçtı. Open Subtitles خلال أعمال الشغب عام 88، فرّ موظّفو السجن عبر مبنى الإدارة
    Elbette, Sisifos sözünü tutmayı reddetti. Böylece, tanrıları kandırarak ikinci kez ölümden kaçmış oluyordu. TED بالطبع، لم يحافظ سيزفس على وعده، وها هو قد فرّ الآن مرتين من الموت، بخداعه الآلهة.
    Savaştan da kaçmış. Bu yüzden ona Korkak Horace diyorlar. Open Subtitles فرّ إلى الجيش أيضاً لذلك يلقبوه بـ هوراس الأصفر
    Şehirden kaçtığını sanıyordum. Kimse o piçten fazla iğne yemeyi hak etmiyor. Open Subtitles ظننت أنه فرّ من المدينة لا أحد يستحق أن يُسلب منه قواه أكثر من هذا الوغد
    Oradan kaçan tek kişi sensin. Open Subtitles أنت الشخص الوحيد الذى فرّ دائماًّ من هناك.
    O araba çaldı, olay yerinden kaçtı, ve suçunu itiraf etti. Open Subtitles لقد سرق سيّارة، و فرّ من مسرح الجريمة، و إعترف إنتهت القضية.
    Babası muhtemelen panikledi ve yangın çıkışından kaçtı demişti. Open Subtitles قال بأنّ الأبّ كان مضطرباً و فرّ خلال سلمّ النجاة من النافذة.
    Şüpheli yaya olarak olay yerinden kaçtı. Open Subtitles المُشتبه بِهِ فرّ من موقع الحدث على أقدامِه عُلِم. وصلت المعلومة
    Bukalemun ya içeri sıvıştı ya da başka yere kaçtı. Open Subtitles "إما أن الحرباء لاذ بالداخل أو فرّ إلى مكان آخر"
    Onları öldürüp ganimetle kaçtı, bana neden vuruyorsunuz? Open Subtitles لقد قتلهم، و فرّ مع النقود لذا لا تضربني
    Belli ki önceki sorumlu bir kadınla, birinin parasıyla veya ikisiyle birden kaçtı. Open Subtitles سمعت أن القيمّ السابق فرّ برفقة امرأة ما أو أموال شخص ما أو كليهما
    Barı aradık. Şüpheli olay yerinden kaçmış. Open Subtitles لقد فتشنا الحانة الشخص محلّ الاشتباه فرّ من مكان الحادث
    Sürücü kaçmış. İçi çamaşır suyu gibi kokuyormuş. Open Subtitles فرّ منها السائق و تنبعث من داخلها رائحة السائل المبيّض
    O içeri girdiği sırada, tetikçi pencereden kaçmış. Open Subtitles بحلول وقت دخوله كان المطلق قد فرّ من النافضة
    Nasıl oluyor da savaştan kaçmış bir korkak... devler ordusunu yenmeyi başarıyor? Open Subtitles كيف لجبان فرّ مِن الحرب أنْ يقدر على هزيمة جيش بأسره مِن الغيلان؟
    Dün gece Leo'nun gelip ona saldırdığını ve sonra koruluğa kaçtığını söyledi. Open Subtitles قالت إن "ليو" استفاق ليلة الأمس وهاجمها ثم فرّ إلى الغابة.
    Burada gözaltından kaçan ve arkadaşımızı öldüren eski bir FBI ajanından bahsediyoruz. Open Subtitles إنّنا نتحدّث عن عميل اتحاديّ سابق فرّ من سجننا وقتل واحداً من جماعتنا
    Arabanın sürücüsü olay yerinden kaçıyor. Open Subtitles سائق السيارة فرّ من موقع الحادث
    Ailesinden kaçıp ,çoçuğunu da yüz üstü birakan bir adama neden yardım edeyim ki? Open Subtitles لماذا أساعد شخصا فرّ من عائلته ، وترك ابنته؟
    Bak, arkadaşın başından geçenler için senden yardım istemek yerine kaçtığı için üzgünsün ve hayal kırıklığına uğradın, biliyorum. Open Subtitles أعرف أنكِ منزعجة ومحبطة إذ أن صديقك يمر بأمر ما و فرّ بدلاً من اللجوء إليكِ وطلب المساعدة
    Ona dedim ki "Woodhull bundan kurtuldu" "Woodhull'ün babası onu serbest bıraktı. Open Subtitles لقد أخبرته أن "وودهول) فرّ بفعلته) وأن "والِد (وودهول) حرره
    Orospu çocuğu baskından birkaç gün önce kaçmıştı ve hala kayıplarda. Open Subtitles فرّ الوغد قبل يومين من المداهمة ومازال في حالة فرار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد