"فر من" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kaçmış
• kaçan

Görünüşe göre eyaletten kaçmış. Büyük ihtimalle ülkeden de.
يبدو بأن فر من الدولة سيدتي ربما من البلاد

İnanıyorum ki, diğerleri gibi bu yaratık bir akıl hastanesinden kaçmış. Allah bilir nereden.
أن هذا المخلوق فر من ملجأ المجانين الله أعلم أين هذا الملجأ

Ama ikisi birden olay yerinden kaçmış değil mi?
صحيح لكن كلاهما فر من المشهد أليس كذلك ؟

Eğer olay yerinden kaçan adamı bulursak, senin bir kahraman olduğunu ispatlayabilecek adamı da bulmuş oluruz.
إذا وجدنا الرَجٌل الذي فر من ساحة الجريمة نكون وجدنا الرَجٌل الذي يٌثبت أنكَ بطل

Ve bu kampı savaşın dehşetinden kaçan herkes için güvenli bir yer yapacağız.
وسنجعل هذا المخيم مكانا آمنا لكل شخص فر من رعب الحرب

Moss yakalanmadan kaçmış ve Cooperton resmî olarak yargılanmamış.
موس فر من الاعتقال كوبرتون لم يتم توجيه اتهام رسمى له

Olay yerinden kaçmış. Cesedi gördüğünde paniklediğini söylüyor.
فر من مكان الحادث.وإدّعى انه إضطرب عندما إكتشفها

Zanlının arama bölgesinden kaçmış olması çok büyük ihtimal.
من المحتمل أن الهارب قد فر من هذه الجبال

Sahibinden bıkıp kaçmış olması da imkan dahilinde.
حسنا من المحتمل انه اصابه سأم من مالكته و فر من المنزل

Özet olarak çok kötü zamanlar geçirmiş ve bir tür esaretten kaçmış.
فكرتي هي انه مر بالكثير من المصاعب و لقد فر من الاسر نوعا ما

Çinlilerden bir süreliğine kaçmış olabilirsiniz ama yakında etrafınızı çevirecekler.
لقد فر من الصينية لحظة، و ولكن سرعان ما، وسوف هل محاطة.

Görünüşe göre eyaletten kaçmış. Kuvvetle muhtemel ülkeden de.
يبدو بأن فر من الدولة سيدتي ربما من البلاد

Bir kaç gün önce iki muhafızı vurarak, hapisten kaçmış.
فر من السجن قبل يومين وقتل بعض الحراس.

Kırmızı alarm, Leonard. Sheldon kaçmış.
إنذار يا لينورد, شيلدون فر من هنا

Uğur Hanım'ın kocası hapisten kaçmış.
زوج أوغور فر من السجن

Üst kattaki daireden kaçmış ve su tesiatında yaşıyormuş.
لقد فر من شقة بالاعلي.

Baskerville'den kaçmış bir şeyler.
شيئاً، قد فر من "باسكرفيل"

Sen, kaderden kaçan ve pişmalık yaşamadan bana en iyi şekilde hizmet eden bir katilsin.
إنك قاتل متوحش فر من مصيره وحول خطى خادمتي الفضلى إلى رحلة من الندم.

Birkaç saat önce havaalanından kaçan hain Başkan, bir çiftçinin motorsikletini çaldı ve şehrin kuzeyine doğru hareket etti.
"الرئيس الخائن، والذي فر من المطار قبل بضع ساعات" "سرق من أحد المزارعين دراجته النارية" "وفر هاربًا باتجاه جنوب البلاد"