Zaten mahvoldu. Her şey bitti. Teklifi kabul et. | Open Subtitles | لقد فسد بالفعل, لقد قُضي علينا أقبلوا بطلب الالتماس, واخروجني من هناك |
Tamamen ve iyileşerek geldim ama sen yoksun ve şimdi hepsi mahvoldu çünkü gelmen o kadar uzun sürdü ki. | Open Subtitles | و الآن أشعر و كأني فاشلة , أنا أعددت كل شئ و لكنك غير موجود و كل هذا فسد لأنك تأخرت في العودة للمنزل |
Tamamen ve iyileşerek geldim ama sen yoksun ve şimdi hepsi mahvoldu çünkü gelmen o kadar uzun sürdü ki. | Open Subtitles | و الآن أشعر و كأني فاشلة , أنا أعددت كل شئ و لكنك غير موجود و كل هذا فسد لأنك تأخرت في العودة للمنزل |
Diyetim berbat oldu. Umarım şimdi mutlusundur. | Open Subtitles | نظامى الغذائى فسد والآن آمل ان تكونى سعيدة |
Kızıl bayrak harekatını berbat etti, ve az kalsın sen ve ekibin öldürülüyordu. | Open Subtitles | لقد فسد لقد اسدل العلم الاحمر وعلى الارجح تسبب بقتله وقتلك |
Hayır sen bozmadın ama maçları onunla seyretmediğim için totemin uğuru bozuldu. | Open Subtitles | لمْ تفسدي سحرهم، لكنّ سحرهم فسد لأنّي لست معه أثناء المباريات |
Damak tadın yıllardır yüksek fiyatlı kahveden bozulmuş. | Open Subtitles | يبدو أن ذوقكِ قد فسد بسبب سنين من الإعتياد على المقاهي العالمية الباهظة الثمن |
Yasaların mahvolmuş insanlar için bir faydası yok. | Open Subtitles | لا يساعد القانون الذين فسد أمرهم |
Annemin hatırası, her zaman bel bağlayabileceğim tek şey bile mahvoldu. | Open Subtitles | حتي الذكري الخاصة بوالدتي شئ كان بامكاني ان اعول عليه لقد فسد |
Boşver, her şey mahvoldu. Nice yıllara. | Open Subtitles | لا يهم ، فسد كل شيء عيد ميلاد سعيد |
Ama şimdi her şey mahvoldu değil mi? | Open Subtitles | لكن قد فسد شأن ذلك الآن، أليس كذلك؟ |
Artık yapamam. mahvoldu. | Open Subtitles | لا يمكنني فعل ذلك الآن, لقد فسد الأمر |
Önceden ondan hoşlanıyordum ama artık her şey mahvoldu. | Open Subtitles | كنت معجب بها لكن الان الامر فسد |
Artık hepsi mahvoldu. | Open Subtitles | فسد كل شئ من الآن |
Dostum kimseye böyle berbat bir durumla ilgili soru sorma. | Open Subtitles | يا صاح، أنت لا تسأل أي أحد عن شيء قد فسد هكذا |
Sonra senin evde beklediğini ve yemeğin berbat olduğunu düşündüm.. | Open Subtitles | ثم فكرت بك تنتظر والعشاء الذي فسد |
Bütün düğünün berbat olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقدت أن الزفاف قد فسد بالكامل |
Onun telefonu su yüzünden bozuldu hala tamirde. | Open Subtitles | فسد هاتفه بسبب الماء، إنه في ورشة العمل |
Öf ya, uzay yemeği bozuldu galiba. | Open Subtitles | يا إلهي، أعتقد أنّ طعام الفضاء فسد. |
Benim sütüm bozuldu. | Open Subtitles | . الحليب لدى فسد |
Tetikleyici reaktörün çekirdeği 20 yıl içinde epey bozulmuş. | Open Subtitles | قلبُ مفاعل التشغيل فسد كلّيّاً على مرّ السنوات العشرين الماضية. |
Bu gömlek mahvolmuş, değil mi? Yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | لقد فسد هذا القميص، صحيح؟ |