Burada yetki bende ve... müzeye düşen patlamış mısır fikrini uygulayacağız. | Open Subtitles | وُضِعت المسؤول في هذا الإجتماع وسنبقى على فشار متروك في المتحف |
patlamış mısır ve orta boy bir soda alabilir miyim, lütfen? | Open Subtitles | هل لي أن أحصل علي كوب فشار و بيبسي , من فضلك ؟ |
Büyük boy diyet malt likörü ve extra motor yağlı patlamış mısır istiyorum. | Open Subtitles | أعطني شراب شعير كبير بدون سكر و فشار مع إضافة زيت المحراكات |
Sinemanın tuvaletinde düşerseniz ve kafanızı lavaboya çarparsanız... bedava patlamış mısır. | Open Subtitles | تَنزلقُ في حمّام قاعة السينما ...وتَضرِب رأسكَ على المغسلةِ فشار مَجّاني |
Tütün taneleri, Crown Victoria marka arabasının döşemesinden lifler... patlamış mısır, çikolata, birçok yün ve pamuktan oluşan iplikler vardı. | Open Subtitles | هناك رقائق من التبغ وألياف تنجيد من كراون فيكتوريا فشار, شوكولا وبعض من الصوف وخيوط قطنية |
Karamelli patlamış mısır sıcak elma şarabı ve tüm zamanların en güzel Noel filmi. | Open Subtitles | فشار الكراميل، نبيذ التفاح الساخن المتبل. وأعظم، أعظم فلم عيد الميلاد على مر العصور |
patlamış mısır olmadan film izlenir mi? | Open Subtitles | يُمْكِنُ لأى شخص أن يشاهد ألفلم بدون فشار |
Jo, sen şey gibi yedin ilk çıktığımızda, iki bol şekerli kek, bir hot dog ve bir toraba dolusu patlamış mısır ve bu çivili botları giymezdin. | Open Subtitles | جو لقد اكلت كعكتين وهوت دوق وعلبة فشار كاملة في الموعد الاول ولماذا تلبسين هذه الاحذية القبيحة |
Filmler, patlamış mısır, Cosmo... | Open Subtitles | أجنحه دجاج, فشار, مسابقه كوزمو, أطفاء الأنوار. |
Beyler, beyler, beyler, bütün bu fikirler çok güzel ama asıl insanları heyecanlandıracak şey müzeye düşen patlamış mısır olacaktır. | Open Subtitles | رفاق ، رفاق ، رفاق هذه جميعها أفكار جيدة لكنني أظن ما تحمس الناسُ بشأنه فشار متروك في المتحف |
O zaman sadece film izleriz madem büyük bir şey istemiyorsun, büyük boy patlamış mısır almayız. | Open Subtitles | حسنا,ربما سيكون مجرد فلم حسنآ,أذا أنتش لاتريدين ألتزاما كبيرآ سنحصل على فشار بحجم كبير |
İlk hikayemi palyaço boyası ile basık bir patlamış mısır kutusuna yazdım. | Open Subtitles | كتبت قصتى الاولى بمكياج المهرجين على علب فشار بعد تسطيحها |
Bir mikrodalga patlamış mısır kesesinin içi gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر و كأنني داخل كيس فشار في الميكرو ويف |
Ama görünüşe göre patlamış mısır yiyormuş. | Open Subtitles | لكنّه يبدو أنّه أكل بعض فشار الكاراميل قبل أن ينفجر رأسه |
patlamış mısır, şekerleme falan normal bir çocuk gibi hissetmesine yardım ederdi. | Open Subtitles | فشار وحلوى وكل شيء، فقط لنجعله يشعر بأنه طفل عاديّ |
Ne? Ben patlamış mısır istemiyorum. Arabaya bin. | Open Subtitles | ماذا انا لا اريد فشار اركب السياره |
Buldum! Soba üstü patlamış mısır. | Open Subtitles | كلا ، عرفته ، إنه فشار يعد على الموقد |
Oh, popcorn. | Open Subtitles | أوه، فشار - أجل - |
Devler için patlamış mısır mı? | Open Subtitles | كيس فشار للعمالقة؟ |
Mısır patlağı yapmak gibi bir şeydi, çaktın mı? | Open Subtitles | وكان هذا أشبه بأعداد فشار |
Bu patlamış mısırlar bir harika. Patlamış mısırdan iyi anlarım. Ben bu dünyadaki en iyi ikinci mısır patlatıcısıyım! | Open Subtitles | انه فشار مذهل, وانا اجيد صنعه كنت ثاني افضل واحدة |
Onu hiç izlemedim, ama o herifin patlamış mısırını seviyorum. | Open Subtitles | لم أره من قبل، لكنّني أحببت فشار ذلك الرجل. |
Oh! Son yediğimiz patlamış mısırı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكرين آخر فشار أكلناه؟ |