ويكيبيديا

    "فعلاً في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerçekten
        
    gerçekten dokuda mı? Bunu söyleyip bitiriyorum. TED هل هو فعلاً في الأنسجة؟ يمكننا أن نستنج : نعم
    Tanrım, keşke ikiniz gerçekten yaşıyor olsanız. Open Subtitles يا إلهي، كم أتمنى لو أنكما توجدان فعلاً في هذه الحياة
    Tanrım. Sen gerçekten hapistesin. Ya ordan hiç çıkamazsan? Open Subtitles يا إلهي، انك فعلاً في السجن ماذا ان لم تخرج ابداً
    gerçekten yaşanmış olayları kullanıyor. Open Subtitles هذا ما هو عليه يستعين بأحداث حدثت فعلاً في السابق
    Bugüne dek gerçekten kötü bir şey yaptın mı? Open Subtitles هل قمت بعمل شرير فعلاً في يوم من الأيام؟
    Peki, arkadaşlarının evinde gerçekten bir hayalet varsa? Open Subtitles ماذا لو أن هناك شبح فعلاً في مسكن أصدقائك؟
    Bence o çorba gerçekten de acılarını azalttı. Open Subtitles أظنّ بأن الحساء ساهم فعلاً في تخفيف ألمه
    Demek ki, gerçekten de ters giden bir şeyler varmış. Open Subtitles لقد تبين, أن هناك شيئاً ما فعلاً في الهواء.
    Belli ki çok sorunlusunuz ve size yardım etmeyi çok isterim eğer gerçekten terapi istiyor olsaydınız. Open Subtitles من الواضح أنك تعاني من مشكلة عميقة ويسعدني تقديم المساعدة إذا كنت مهتماً فعلاً في العلاج
    Hayır, dur. Düşünmem. Seni görmeyi gerçekten istiyordum. Open Subtitles كلا ، توقف ، لا أظن ذلك لقد رغبت فعلاً في رؤيتك
    Annemi tanımıyorsunuz ama bu yakınlarda benden haber alamazsa gerçekten çok aptalca bir şey yapacaktır. Open Subtitles أنتِ لا تعرفين أمي، ولكنها إذا لم تتلقى إتصالاً مني قريباً، فسوف ترتكب فعلاً في منتهى الحماقة.
    Okyanustaki bir şey gerçekten kalkışa geçmişti. Open Subtitles إنّها هناك في المحيطات تلك الأشياء بدأت فعلاً في النُهُوض.
    gerçekten 9. yaş gününde polisler mi geldi? Open Subtitles هل أتت الشرطة فعلاً في عيد ميلادك التاسع؟
    gerçekten bir hapiste olmak, dışarı çıkıp hayatı yaşama düşüncesi her şeyi daha da zorlaştırıyor. Open Subtitles كونك فعلاً في السجن و تريد الحياة أو تفكر بالخارج ، هو فقط يجعل كل شيء صعب
    İçeride nefes bile alamıyorsun. gerçekten temizletmeye... Open Subtitles لا أستطيع التنفس حتى بالداخل أنا فعلاً في حاجة إلى الخروج
    Arkadaşını gerçekten umursar gibi davranıp bana o gece neler olduğunu anlatır mısın? Open Subtitles لذا, لماذا لا تتصرف وكأنك تكترث لأمر صديقك وتخبرني ماذا قد حدث فعلاً في تلك الليلة
    Annenin öldüğü gece gerçekten bir şeyler görmüşsün. Open Subtitles ولكنك رأيت شيء فعلاً في ليلة مقتل والدتك.
    Adam, arkadaşım olmana gerçekten çok ihtiyacım var. Open Subtitles آدم إنني فعلاً في حاجةٍ إليك لتكون صديقي
    Yani büyük resme bakıldığında gerçekten kimsin? Open Subtitles أقصد من تكونين فعلاً في المخطط الكبير للأشياء؟
    Efendim, bunu gerçekten bir ihtimal olarak düşünmüyorsunuz. Open Subtitles سيدي، أرجو أنك لا تفكر فعلاً في هذا الاحتمال.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد