bize yaptığı her şeyden kurtulup bir daha ardımıza bakmayabiliriz. | Open Subtitles | بإمكاننا أن نتحرّر من كل ما فعله بنا و لا ننظر خلفنا أبداً |
Yine de, bize yaptığı şeyi ödedi. | Open Subtitles | كان يتوجب أن يكون بعمل أيدينا. رغم ذلك، فقد دفع ثمن ما فعله بنا. |
Klaus'tu. bize yaptığı şey, kötü niyeti, Davina'nın bizi kullanması | Open Subtitles | بل (كلاوس) وما فعله بنا وشماتته فينا واستغلال (دافينا) لنا. |
Onların bize yapmak istediği de bu. | Open Subtitles | ذلك ما يريدون فعله بنا |
Söz ver, ölürsem, annemle babama Bize yaptıklarını asla anlatmayacaksın. | Open Subtitles | عديني ان مت انك لن تخبري والدي بما فعله بنا |
Onu bize yaptıkları için bağışladım. | Open Subtitles | و أسامحه على ما فعله بنا |
Umarım polis onu yakalar çünkü bize yaptıklarının acısını çıkaracak bir şey yapamıyorlar. | Open Subtitles | اتمنى بأن الشرطة تقبض عليه لانه لا يوجد اي شيء آخر افضع مِن الذي فعله بنا |
bize yaptığı da buydu. | Open Subtitles | وهذا ما فعله بنا |
O Hainin bize yaptığı şey- | Open Subtitles | ...ما فعله بنا ذلك الغدار |
Onların bize yapmak istediği de bu. | Open Subtitles | ذلك ما يريدون فعله بنا |
Bize yaptıklarını ailesine asla anlatmayacağıma söz verdim. | Open Subtitles | وعدتها ان والديها لن يعرفا ابدا بما فعله بنا |
Bize yaptıklarını biliyorsun. | Open Subtitles | -تدركين ما فعله بنا |
Mesela bize yaptıkları hakkındaki gerçek. | Open Subtitles | كحقيقة ما فعله بنا مثلاً |
Kick-Ass'e bize yaptıklarının hesabını verdireceğim. | Open Subtitles | عمي (رالف)، سأجعل (كيك آس) يدفع ثمن ما فعله بنا |