ويكيبيديا

    "فعله كان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Yaptığı
        
    Yaptığı tek şey, kendi iş merkezinde kendini savunmaya çalışmaktı. Open Subtitles كل ما فعله كان الدفاع عن نفسه داخل مقر تجارته
    Yaptığı her şeyi, onu asla sevmeyecek olan bir kadına olan aşkı yüzünden yapıyordu. Open Subtitles كل شئ فعله كان بدافع حب امرأة لن تحبه علي الاطلاق
    Çünkü Yaptığı son şey, o teknedekilerin söyledikleri kişiler olmadığına dair bizi uyarmaktı. Open Subtitles لأنّ آخر أمر فعله كان لتحذيرنا من أنّ أولئك القوم على متن القارب ليسوا كما يدّعون
    Evet ama tek Yaptığı inkar etmek oldu. Open Subtitles نعم، باستثناء كل ما فعله كان إنكار عليه؛ وقال عنيدا لم يسبق له مثيل الصور،
    Bunu söylüyorum çünkü Yaptığı şey alçakçaydı. Open Subtitles إنني أقول هذا فقط لأن ما فعله كان حقيراً
    Greg'in tek Yaptığı şey, Pam'i kıskandırmamak için kadının görünüşünün kötü olduğunu söylemesiydi. Open Subtitles الرجاء، كل ما فعله كان يقول غريغ أن المرأة ليست جميلة أن بام لم يكن غيور.
    Yaptığı şey yasa dışı. Tehlikeli olmasından bahsetmiyorum bile. Open Subtitles ما فعله كان غير قانونى ناهيك على أنه غير أمن
    Yaptığı korkunç bir şeydi, o günden beri ne kadar üzüldüğünü tahmin edebiliyorum. Open Subtitles ما فعله كان فظيعا وأتصور انكِ مررتي بأيام سيئة منذ ذلك الحدث
    Hatalar yapmış olabilir ama Yaptığı her şeyi sevgisinden yaptı. Open Subtitles ربما اقترف بعض الأخطاء، لكن كل شيء فعله كان بدافع الحب
    Tek Yaptığı şey, özel birilerine sahip olduğumu hatırlatmaktı. Open Subtitles كل ما فعله كان تذكيري بأن لديّ شخصاً مميزاً
    Onun zaman zaman benim için Yaptığı veya benimle Yaptığı her şey beni sevdiği içindi. Open Subtitles لأن كل شيء فعله كان لأجلي ومعي, مرة بعد مرة بعد مرة, لقد فعل لأنه أحبني.
    Tek Yaptığı bağımlıya uyuşturucu imkânı sunmaktı. Open Subtitles كل ما فعله كان تزويد المدمن بالمخدر المختار
    Tommy'nin tek Yaptığı kızın ev hayatını zorlaştırmaktı. Open Subtitles كل ما فعله كان جعل حياتها أكثر صعوبة في المنزل.
    Kale yaparak bir saat geçirdik ve onun tek Yaptığı delik kazmaktı. Open Subtitles قضينا ساعة بناء قلعة الرمال، وكل ما فعله كان حفر حفرة.
    Hayır, Yaptığı tek şey randevu boyunca senin hakkında konuşmasıydı. Open Subtitles لا، كل ما فعله كان الحديث عنك التاريخ بأكمله.
    Yaptığı şey Israil'de olanı görmekti, daha geniş yaklaşımlar, ve bir damla sulamayı nasıl yapacağını öğrendi. yani bu suyu bitki yığınına direk olarak getirmenin bir yöntemi. TED ما فعله كان رؤية ما يحدث في إسرائيل، مقاربة أكبر، ومعرفة كيفية تنفيذ الريّ بالتنقيط، التي هي طريقة لجلب الماء مباشرة إلى المخزون النباتي.
    Yaptığı şey şeytanlıktı. Bu doğru. Open Subtitles -ما فعله كان شيئا شريراً, وأنا لا أبرر ما فعله
    Yaptığı şeyin hatalı olduğunu fark etmesini istiyor. Open Subtitles ان تعرف انه عرف ان ما فعله كان خطأ
    Oku, merhamet okuydu. Yaptığı cesaret isterdi. Open Subtitles ،سهمه كان رحمة وما فعله كان شجاعة
    Belki birazdan daha fazla. Ama bugüne kadar Yaptığı her şey hayvanlar içindi. Open Subtitles ولكن كل شيء فعله كان لأجل الحيوانات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد