ويكيبيديا

    "فعلوها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaptılar
        
    • Başardılar
        
    • yaptı
        
    • yaptıkları
        
    • yaptıklarını
        
    • yaptığını
        
    • yapmışlar
        
    • yapmış
        
    • başardı
        
    • başarmışlar
        
    • yapmışlardı
        
    Akiferlerin bedeliyle yapılanı, onlar yüzey sularının bedeliyle yaptılar. TED فعلوها على حساب مياههم الجوفية، فعلوها على حساب مياههم السطحية.
    Bunu yaptılar, bedelini de ödeyecekler. Open Subtitles لقد فعلوها, وسيتأرجحون على حبل المشنقة بسببها.
    Yani işte, ne zaman lezbiyen bir çiftin çocukları olsa insanlar "İşte Başardılar!" diye düşünür. Open Subtitles تعلمون, مثل اسحاقيتان انجبتا طفل والجميع يصرخون بنعم لقد فعلوها
    Evet, becerdiler, ha? Bizim çocuklar yaptı. Open Subtitles أجل قد فعلوا، هؤلاء المثيرين قد فعلوها.
    Elizabeth: yaptıkları harika şeylerden birisi de, bizi sağlıklı yiyeceklerin dünyasıyla tanıştırmaları. TED إليزابيث: من الأشياء الرائعة التي فعلوها هو أنهم عرفونا على الأطعمة الصحية بمختلف أنواعها.
    Nasıl yaptıklarını, balonu nasıl doldurduklarını bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف كيف فعلوها. ملؤا البالونات بالبول.
    Onlar değil. Fakat onların yaptığını sanmamızı istediler. Open Subtitles لم يفلعوا لكننا نقصد اننا نعتقد انهم فعلوها
    Bunu daha önce de yapmışlar . Hoşçakalın, geyler . Open Subtitles لقد فعلوها من قبل مع السلامة أيها الرجال الشواذ
    Bunun gerekli olup olmadığını bilmiyorum, ama bunu yaptılar. Open Subtitles حسنا ، انا لا اعرف اذا كان عليهم ذلك .. ولكنهم فعلوها بالتأكيد ..
    Fakat, o yalan söyledi. Ertesi akşam yine yaptılar. Open Subtitles ولكنه كان يكذب فعلوها مرة اخرى في الليلة التالية
    İşi yaptılar. Kasayı soydular. Open Subtitles سيدي , لقد فعلوها , أنهوا العمل وسرقوا الخزنة
    Güven bana. Daha önce de yaptılar. Onları konuşurken duydum. Open Subtitles صدقني, لقد فعلوها من قبل لقد سمعتهم يتكلمون
    Benim annem ve babam doğru yaptılar. Open Subtitles في الحقيقة أبي وأمّي فعلوها بالطريقة الصحيحة
    Sanırım japonlar bunu kasıtlı yaptılar... Open Subtitles أفترض أن تحاول أن تخبرني أن اليابانيون فعلوها عن قصد
    - İşte oldu. - Başardılar. Open Subtitles ــ لقد فعلوها ــ حسناً ، لقد تكفّلوا بالأمر
    Yani Başardılar mı? Uçaktalar mı? Open Subtitles هل تعني انهم فعلوها وهم على متن الطائرة
    Kiralık katiller yaptı. Open Subtitles قتلة مأجورون فعلوها.
    80'de Afganistan'da yaptıkları gibi ama o zamankiler birinci sınıf saldırı birlikleriydi. Open Subtitles بنفس الطريقة التي فعلوها في أفغانستان في '80، فقط كانوا يلقون الملابس المحمولة جوا
    Tabii şayet bana aslında bunu nasıl yaptıklarını bilmediğini söylemeye çalışmıyorsan. Open Subtitles ما لم تكُن تقصد أنّك تجهل كيف فعلوها
    Belki de birileri Meksikalıların yaptığını düşünülmesini istedi. Open Subtitles ربما فعلها شخص أخر ليبدو الأمر وكأن المكسيكيون فعلوها
    Gene yapacaklarını yapmışlar. Open Subtitles هههه لقد فعلوها مجدّدًا
    En azından onların yapmış olması ihtimali var, değil mi? Open Subtitles على الأقل هناك إحتمال أنهم فعلوها, أليس كذلك؟
    Bunu her kim yaptıysa sonunda savunma ağımıza girmeyi başardı Katar'da da girmeyi denemişlerdi, bu sefer işe yaradı. Open Subtitles ليكن من فعلوها فقد تمكنوا من اختراق الشبكه الدفاعيه مثلما كانوا يحاولون فى قطر الا انهم نجحوا هذه المرة
    Orada olan binaları onarıp, kafe, kitapçı ve lokantaya çevirerek başarmışlar. Open Subtitles بل فعلوها بإعادة البنايات العظيمة التي كانت موجودة حولوها إلى مقاهي، مكتبات، مطاعم
    -Bu tanıdık geliyor. -Bunu "Superman 3" filminde yapmışlardı. Open Subtitles يبدوا هذا مألوفاً - لقد فعلوها في فيلم سوبرمان -

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد