Kimse kafana silah dayayıp seni bir şey yapmaya zorlamıyor. | Open Subtitles | لا يوجه أحد مسدس لرأسك ويجبرك على فعل أي شيء |
Bu konuda bir şey yapmak için çok korkuyorlardı sadece. | Open Subtitles | لكنهم كانوا خائفين من فعل أي شيء تجاه ما حدث |
Beni endişelendiren bu. Umuttan yoksun olan her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | هذا ما يقلقني اليائسون سيحاولون فعل أي شيء |
- ...her şeyi yapabilirsin - Tamam, güney aksanını bırakırsan belki. | Open Subtitles | قادرة على فعل أي شيء حسنا , قلل من اللهجة الجنوبية |
Hiçbir şey yapmak zorunda değilsin! Neden o yatağa geri gitmiyorsun? | Open Subtitles | لا يجب علي فعل أي شيء لم لا تعود لذلك الفراش |
Çetesi, 6. Süvari Birliği'nin önünde hiçbir şey yapamaz. | Open Subtitles | عصابته تعجز عن فعل أي شيء أمام الشرطة السادسة |
Polis bir şey yapamaz, daha önce de yapamadı. | Open Subtitles | الشرطة لن تستطع فعل أي شيء حدثهذامن قبل. |
Eğer herhangi bir şey yapmaya kalkışırsanız dökülmüş benzindeki gökkuşağı gibi üzerinizde dururum. | Open Subtitles | وصدقوني إن حاولتم فعل أي شيء أي شيء سأبقى معكم كظلكم |
bir şey yapmaya kalkarsa vur. Nerede? Ha? | Open Subtitles | فقط أطلق عليها النار إذا حاولت فعل أي شيء , أين هو؟ |
Ama onu isteği dışında bir şey yapmaya zorlamayacağız. | Open Subtitles | ولكننا لن نجبره على فعل أي شيء ضد إرادته. |
Biz gerçekten bir şey yapmak gerekiyor, Dinle , Tamam? | Open Subtitles | الاستماع، ونحن حقا بحاجة إلى فعل أي شيء ، حسنا؟ |
İstemediğin sürece bir şey yapmak zorunda değilsin dostum. | Open Subtitles | ليس عليك فعل أي شيء أنت لا تريد أن تفعل يا رجل. |
vücut çalışmaktan başka her hangi bir şey yapmak ister misin? | Open Subtitles | هل تريد فعل أي شيء آخر اليوم غير التدريب؟ |
O psikopat bir polisi öldürdü. her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | ،ذلك المعتوه قتل شرطي إنه قادر على فعل أي شيء |
İşin aslı aramız o kadar kötü bir hâl aldı ki o her şeyi yapabilir gibi duruyor. | Open Subtitles | الحقيقة أن علاقتنا أصبحت متوترة للغاية تبدو قادرة على فعل أي شيء |
Seni parlak bir gelecek bekliyor ve istediğin her şeyi yapabilirsin. | Open Subtitles | فأنت تملكين مستقبل مشرق ويمكنك فعل أي شيء تريدينه |
Hiçbir şey yapmak zorunda değilim. Özellikle de iğrençse. | Open Subtitles | ليس عليّ فعل أي شيء خصوصاً عندما يكون مقرفاً |
Bay Kaplumbağa, trambolinde hiçbir şey yapamaz. | Open Subtitles | لم يستطع السيد ترتل فعل أي شيء على الترامبولين |
Otur, Nelson. FCC, azarlamaktan başka bir şey yapamaz. | Open Subtitles | لا يمكن للمؤسسة الأعلامية فعل أي شيء سوى ضرب مفاصلنا |
Erkekler telefon numaranızı almak için her şeyi yapar ama sonra bunu asla uygun şekilde kullanmazlar? | Open Subtitles | لماذا الرجال فعل أي شيء للحصول على عدد الخاص بك ولكن بعد ذلك أبدا استخدامها بشكل صحيح؟ |
Ya sen, şu an her şeyi yapabilecek olsan ne yapardın? | Open Subtitles | وانت ، اذا استطعت فعل أي شيء الآن ماذا كنت ستفعل؟ |
Eğer bununla yaşayabilirse, her şeyi yapmaya gücü yeter. | Open Subtitles | إنه قادر على فعل أي شيء ولكن فقط إذا حصل على طريقة للقيام به |
İşte o kadar. Hiçbir şey söylemem gerekmiyor. Hiçbir şey yapmam gerekmiyor. | Open Subtitles | فلن يكون بوسعي قول أي شيء، أو فعل أي شيء |
Olan biteni manipüle ve kontrol etmek için her şeyi yaparlar. | Open Subtitles | لا يتوانون عن فعل أي شيء للتلاعب والسيطرة على ما حولهم. |
hiçbir şey yapmamak fazla maliyet ve daha da kötüsü azalan zaman demektir. | TED | عدم فعل أي شيء يعني تكلفة أكبر، وأسوء من ذلك، تعني وقتاً أقل. |
Hızlı yapmak için bacaklarını yanlış birleştirirsen kurtarmak için hiçbir şey yapamazsın. | Open Subtitles | و إلا ساقيك ستجفان بشكل سيء بعدها لن تكوني قادرة على فعل أي شيء |
Çünkü eğer iyiyseniz, bu konuyla ilgili bir şey yapmanıza gerek yok. | TED | لأنه إذا كنت تشعر أنك بخير، لن تكون مرغما على فعل أي شيء حياله. |