Kanunu biliyorum. Bir yargıç emretmedikçe hiçbir şey yapmak zorunda değil. | Open Subtitles | لا يتوجب عليه فعل شئ ما لم يقول القاضي عليه ذلك |
Bu çiftlikte oturup, Hiçbir şey yapmadan duramam. | Open Subtitles | لا يمكنني الجلوس ببيت المزرعة هذا وعدم فعل شئ آخر |
Bir daha öyle bir şey yapmaya kalkışmadı. | Open Subtitles | الآن ، إنها لم تحاول فعل شئ من هذا القبيل |
O zaman bu konuda bir şey yapmamız lazım. | Open Subtitles | حسناً، عليكِ بكل تأكيد فعل شئ ما حيال هذا الأمر |
Terapistim, kendim için hoş bir şey yapmamı söyledi. | Open Subtitles | معالجتيالنفسيةقالت، أنه عليّ فعل شئ لطيف لحياتي |
Hiç öyle bir şey yapmayı düşünmüyorum. Sert bir viski ve soda alayım lütfen. | Open Subtitles | لم أنوي فعل شئ غير ذلك الكثير من الويسكي و المرح |
- Yürürken durakladı mı? Veya sıradışı herhangi bir şey yaptı mı? | Open Subtitles | هل توقف خلال مروره أو فعل شئ غير اعتيادي ؟ |
Ama sonra o çılgın suikastçinin pusu kurduğunu gördük ve bir şeyler yapmak zorunda kaldık. | Open Subtitles | ولكن رأينا ذلك القاتل المجنون يحوم حولك وعلمنا انه يتوجب علينا فعل شئ |
Letta, sence Jackar, tapınağı havaya uçurmak gibi bir şey yapabilir mi? | Open Subtitles | ليتا , اتعتقدي ان جاكر يمكنه فعل شئ مثل هذا تفجير المعبد؟ |
yapabileceğimiz bir şey yoktu. Buna tamamen hazırlıksızdık. | Open Subtitles | ما كان بامكاننا فعل شئ كنا غير مجهزين لذلك أبدا |
Eğer gerçekten bir şey yapmak istiyorsan, yap nefesini boşa harcama. | Open Subtitles | من أراد فعل شئ حقاً يفعله لا ينتظر حتى فوات الأوان |
Eğer gerçekten bir şey yapmak istiyorsan, yap nefesini boşa harcama. | Open Subtitles | من أراد فعل شئ حقاً يفعله لا ينتظر حتى فوات الأوان |
Fakat bu onun düşüydü ve genelde insanlar gerçekten bir şey yapmak istediklerinde biz onlara izin veririz. | TED | لكنه حلم خاص به، ونحن، ببساطة، حينما يريد الناس فعل شئ بالفعل، حسناً، عامة نتيح لهم ذلك. |
Sana minnettarım. Hiçbir şey yapmadan ölmeni seyredemezdim. | Open Subtitles | . شكراً لكِ . لا أستطيع أن أراك تموت بدون فعل شئ |
Kötü bir şey yapmadan önce, daima bunu söylersin. | Open Subtitles | هذا ما تقولينه دوماً عندما توشكين على فعل شئ سئ |
Bilmiyorum, ama yılanı bir şey yapmaya ikna eder gibi görünüyordun. | Open Subtitles | لا أعرف، لكن بدا أنك تحث الثعبان علي فعل شئ أو ما شابه |
Ama kabul et. Hiç değilse ben bir şey yapmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | عليك أن تعترفي على الأقل بأني كنت أحاول فعل شئ |
Doğru, ama sonra kolunu kırmak gibi yapıcı bir şey yapmamız gerektiğini söyledin. | Open Subtitles | صحيح، ثم قلت أن علينا فعل شئ مفيد -ككسر ذراعها؟ |
Neden herkes benim bir şey yapmamı bekliyor? | Open Subtitles | لماذا يعتقد الجميع بأنه علىّ فعل شئ لهذا ؟ |
Böyle bir şey yapmayı neden istiyor olabilirsin? | Open Subtitles | لماذا تريدين فعل شئ كهذا ؟ |
Geçen yıl kardeşim kötü bir şey yaptı ve annemle babam bunu örtbas etti. | Open Subtitles | السنة الماضية أخي فعل شئ سيئاً ووالدي قاموا بالتستر على ذلك |
- Lütfen, bir şeyler yapmak zorundayız. | Open Subtitles | أرجوك ، علينا فعل شئ لقد كانت صديقتي من الجامعة |
Bu konuda bir şey yapabilir misin? | Open Subtitles | حسناً, أبمكنك فعل شئ حيال هذا؟ |
Küçüğü için yapabileceğimiz bir şey yok, ama bir planımız var. | Open Subtitles | لن نستطيع فعل شئ بالمذنب الصغير ولكن لدينا خطة |
Sanırım tıp kültürünün değişmesi gerekli bir yanıyla ilgili bir şeyler yapmamız gerekiyor. | TED | اعتقد اننا لابد من فعل شئ عن جزء الثقافة الطبية التي تحتاج لتغير |
Acaba kendimde değilken bir şey yapmış olabilir miyim? | Open Subtitles | أتظنين أنه كان بوسعي فعل شئ حين كنت فاقدة الوعي؟ |
Ama ben bir şey yapamam, Madam. Elimden bir şey gelmez. | Open Subtitles | ولكنى لا أستطيع فعل شئ ياسيدتى انه خارج عن سلطتى |
Şimdi bir şey yapabileceğini sanmıyorsun, çünkü, henüz bir ağaç değilsin. | Open Subtitles | انكِ الان لن تستطيعي فعل شئ لانكِ لم تصبحي كبيرة كالشجرة |