ويكيبيديا

    "فقد كان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • varmış
        
    • Eskiden
        
    • vardı
        
    Suyun altında yaşadığı için bacaklarında yüzgeçleri ve güzel bir gövdesi varmış. Open Subtitles ولأنها كانت تعيش تحت الماء, فقد كان لها زعانف و بدنٌ جميل.
    O zamanlar çok sert bir polis amiri varmış. Open Subtitles فقد كان هناك هذا العريف ..وقد كانصارمجدا.
    En azından cebinde her zaman bir at listesi taşırdı Eskiden. Open Subtitles على الأقل فقد كان يحمل قوائم في جيبه طوال الوقت تتعلق بالخيول
    Eskiden öyleydi. Sonra Haley kasabadan ayrıldı. Open Subtitles لا ، فقد كان كذلك سابقاً قبل هروبها من المدينة
    Annemi hep kenarda tuttu. Bir yerlerde başka bir karısı vardı. Open Subtitles وضع أمى على الهامش فقد كان له زوجة فى مكان اّخر
    Saçlarını sarıya boyatmış, otelin varisi olan bir kadın vardı. Open Subtitles إذن, فقد كان هناك وريثة لفندق صبغت شعرها باللون الأصفر
    Kardeşime onlardan uzak durmasını söyledim ama görünen o ki, onun başka planları varmış. Open Subtitles ،لقد طلبت من أخي أن يبتعد عنهم ولكن كما هو واضح فقد كان لديه خطط أخرى
    Bu tahtalar yeni. Her kim kapatmışsa belli ki acelesi varmış. Open Subtitles هذا الخشب جيد, مهما كان من اغلقه فقد كان في عجله من امره
    Hayır, fazla mesaiye kalmış. Rapora göre binada bir tek o varmış. Open Subtitles كلا فقد كان يعمل في وقت متأخر من الليل التقرير يقول بأنه كان الوحيد في البناية
    Görünüşe bakılırsa bilgisayarı alınmış ama kim aldıysa acelesi varmış. Open Subtitles يبدو وكأنّ حاسوبه المحمول قد سُرق، ولكن من سرقه فقد كان مُستعجلاً.
    Kalp pili varmış ama anlaşılan o da bir yere kadar. Open Subtitles لم تكُن الأولى. فقد كان لديه جهاز تنظيم ضربات القلب. أظنّه لا يقدر على فعل الكثير.
    Belli ki Jefferson'un mizah anlayışı varmış. TED على ما يبدو, فقد كان لديه حس النكتة.
    Eskiden iyi yazardı. Fiyat açısından da sudan ucuzdu. Open Subtitles فقد كان ممتازاً، من ناحية السعر فهو كمتجر للسلع الرخيصة
    Satış temsilcisine acıyorum. Eskiden itfaiyeciymiş. Open Subtitles إنني أشعر بالحزن على صاحبها فقد كان رجل إطفاء
    Eskiden 33 dolardı. İnsanlar stok yapıyordu. Open Subtitles كانت تساوي 33 دولار فقد كان الناس يشترون بالمال
    Eskiden kelle başına 130 koçan verirdi. Open Subtitles فقد كان يقوم بتقديم 130 كُوزاً من الذّرة على الرأس الواحدة
    Eskiden iyi yazardı. Fiyat açısından da sudan ucuzdu. Open Subtitles فقد كان ممتازاً، من ناحية السعر فهو كمتجر للسلع الرخيصة
    yâni, Özgürlük Heykeli Eskiden komple parlardı. Ama sonra oksitlendi. Open Subtitles فقد كان تمثال الحرية برّاقًا وَضّاءً، ثم تأكسد.
    Yani başka bir otel hırsızlığının arkasında da o vardı? Open Subtitles إذاً, فقد كان وراء عملية سرقة في فندق آخر أيضاً؟
    Daha güzel bir giriş müziği vardı. Ayrıca uçabiliyordu da. Open Subtitles فقد كان لديه شارة بداية أفضل ، إضافة يمكنه الطيران
    Eğer onu kaçırdığı yer orasıysa, programından muhtemelen haberi vardı. Open Subtitles إن كان أمسك بها هناك فقد كان غالبا يعرف روتينها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد