Sadece senin bunu hafife almadığını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف فقط أنك هذا شيء لم تعاني منه مؤخراً |
Sadece senin bunu hafife almadığını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف فقط أنك هذا شيء لم تعاني منه مؤخرا |
Bu Sadece senin o 36 kişiye çok yakın olduğun için objektifliğini kaybettiğini kanıtlıyor. | Open Subtitles | لذا ذلك يثبت فقط أنك أصبحت قريب جداً إلى الـ36 لقد فقدنا منظورك |
Doğumgünümde evde olduğun için sevinmelisin. | Open Subtitles | أنا سعيدة فقط أنك موجود لتحضر عيد ميلادى هذا كل ما يمكننى قوله |
Sanki var olan hiçbir şeye saygı göstermiyor gibisin. | Open Subtitles | يبدو فقط أنك لاتحترم أي شئ |
Sadece senin yuvarlak hatlı kadınları tercih ettiğini söylüyorum. Satıcı kız gibi ya da Claire. | Open Subtitles | لا شئ، أقول فقط أنك تفضل المرأة ذات التضاريس (كهذه البائعة أو (كلاير |
Ben Sadece senin, daha.. az değerli olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | لا، أنا أقول فقط أنك تساوي... أقل. |
Sadece senin baştan çıkman beni şaşırttı. | Open Subtitles | أنا متفاجئة فقط أنك أنت كذلك |
-Bu Sadece senin güvensizliğin. | Open Subtitles | -كان الأمر فقط أنك لا تأتمنين أحداً . |
Sadece senin... | Open Subtitles | فقط أنك... |
Sadece hayatta olduğun için mutluyum adamım. | Open Subtitles | -ماذا , لا محاضرة؟ أنا سعيد فقط أنك بخير يا رجل |
İyi olduğun için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيد فقط أنك بخير |
İyi olduğun için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيد فقط أنك بخير |
Biraz yapılı olduğun için... Aptal değil, ağır demek istedim. | Open Subtitles | ما أقصده فقط أنك ثقيلة. |
Sanki var olan hiçbir şeye saygı göstermiyor gibisin. | Open Subtitles | يبدو فقط أنك لاتحترم أي شئ |