ويكيبيديا

    "فقط أنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sadece onun
        
    • istediğim
        
    • olacağını
        
    Ve ben ona nasıl yaptığını isteyeceğini zaman ya da biliyordu nasıl, o sadece onun hakkında ne olduğunu ne biliyorsun anlamda, , olabilir söyleyebilirim. Open Subtitles و عندما أسأله كيف فعلها أو كيف عرف كان يقول لي فقط أنه كان يشعر تعلمين ، ما كان سيحدث
    Ben sadece onun gerçek olduğunu sanmıştım. Open Subtitles اعتقدت فقط أنه هادئ جدا.
    sadece onun kötü bir adam olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعرف فقط أنه شرير
    Demek istediğim, övünmekle söylediklerimin, hepsi palavraydı. Open Subtitles أعني فقط, أنه ما كان يجب علي التفاخر كثيراً بشأن ذلك
    Bil ki, dünyaya ne yapabileceğimi gösterdikten sonra istediğim her şeye sahip olacağım. Open Subtitles لتعرف فقط أنه عندما أنتهي من عرض قدراتي على العالم فسأحظى بكل ما أريد وربما أصبح أغنى منك
    Sadece daha zor olacağını düşünmüştüm. Open Subtitles اعتقدت فقط أنه ربما يكون أكثر تعقيداً من هذا
    Bu sadece... hakkında konuşulması gereken bir şeydi ve... bunun kendimi nasıl hissetmeme sebep olacağını bilemedim. Open Subtitles أنه فقط.. أنه فقط شىء تحدثنا عنه ولم أكن أعرف بماذا سيجعلنى أشعر
    Hayır sadece onun tembel olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles لا،نعتقد فقط أنه كسول
    Oscar'ın bize bıraktığı Alfredo'nun o resmi sadece onun dün sabahleyin hayatta olduğunu kanıtlıyor. Open Subtitles --صورة (ألفريدو) تلك التي تركها (أوسكار) لنا إنها تثبت فقط أنه كان حياً البارحة صباحاً
    Demek istediğim, bu kadar üzülmene gerek yok. Open Subtitles انظري ، أنا أعلم .. أنا أقول فقط أنه ليس هناك حاجة لتتضايقي
    Söylemek istediğim, bir kadını doğurmak istemediği ya da büyütmeye yetkin olmadığı bir çocuğu doğurmaya zorlamak düşünülmesi ve tartışılması gereken bir zalimlik. Open Subtitles أنا أقول فقط أنه هنالك إجبار غير ملحوظ وقسوة غير مبررة لإجبار طفلٍ لأن يولد لأم
    Şu an anlamanızı istediğim şey aranızda inanılmaz bir duygu fırtınası oluşmuş durumda ve muhtemelen ikinizin de içinden birbirinizle sevişmek geçiyor ama korkmayın, bu normal. Open Subtitles أريد أن أوضح فقط أنه الأن هناك الكثير من المشاعر هنا و أنتما تشعران برغبة كبيرة بممارسة الجنس مع بعضكما البعض
    Demek istediğim deney hayvanı olmak zorunda değildin. Open Subtitles أنا اقول فقط أنه ليس عليك فعل هذا أن تكون خنزير التجارب ماذا؟
    Hayır, anne babamızı sevindirmenin önemli olacağını düşünmüştüm. Open Subtitles لا , أعتقد فقط أنه من المهم تشريف والديك
    Bir köpek evine konulmasının daha iyi olacağını düşünüyorum. Küçük bir köpek. Open Subtitles أعتقد فقط أنه من الأفضل أن نضعه ببيت كلب
    Giderse normal bir hayatımız olacağını düşündüm. Open Subtitles فكرت فقط أنه حالما سيذهب بإمكاننا أن نحيا حياة طبيعية
    Sadece baba olacağını bilmen gerektiğini düşündüm. En iyi kısmı da ne, biliyor musun? Open Subtitles اعتقدت فقط أنه يجب أن تعرف أنك ستصبح أباً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد