Sadece söylediklerini yap, her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | فقط اعمل على مايقولونه وكل شيء سيكون على مايرام |
Senden bunu onaylamanı istemiyorum, Joe. Sadece yap. | Open Subtitles | أنا لا أطلب منك الرضا عن ذلك يا جـو فقط اعمل معي |
Başımda yeterince dert var. Kağıtları imzalaması için baskı yap. | Open Subtitles | لدي اشياء كافيها لأتعامل معها ,فقط اعمل بالأوراق , وأجبرها على التوقيع |
Çok çalışıyordum. Çok fazla çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت فقط اعمل كثيراً لقد كنت اعمل كثيراً جداً |
Ben sadece Glee kulübü ödevi üzerinde çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت فقط اعمل على مهمة نادي غلي |
Bana ne gerekli, ne değil söyleme! Sadece dediğimi yap! | Open Subtitles | لا تقول لى ما هو ضرورى, فقط اعمل ما اقوله لك. |
Ama bir iyilik yap ve bırakmadan önce onun da bunu istediğinden emin ol. | Open Subtitles | فقط اعمل لي هذه الخدمة قبل ان تستقيل |
Ama bana bir iyilik yap ve al şu parayı. Tamam. | Open Subtitles | لكن فقط اعمل لي معروفاً و اقبله |
Bana bir iyilik yap. Kasaya git. 2. | Open Subtitles | كلا فقط اعمل لي معروف واذهبي الى العداد |
Söylediğimi yap lütfen. | Open Subtitles | فقط اعمل مااقوله لك |
Kanwarlal yap! | Open Subtitles | فقط اعمل كانوارلال ، اعمل |
Sen de benim gibi yap. | Open Subtitles | فقط اعمل معي هنا قليلاً |
- Tabii ki! Elinden geleni yap. | Open Subtitles | فقط اعمل بجد. |
Yeniden oluşturmadaki estetik becerilerim üzerine çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت فقط اعمل على مهارتيفيإعادةالاعمار. |
Yeniden oluşturmadaki estetik becerilerim üzerine çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت فقط اعمل على مهارتيفيإعادةالاعمار. |
Hayır, raporum üzerinde çalışıyordum. Ne üzerinde? | Open Subtitles | لا، فقط اعمل على تقريري |