Sadece benim için değil diğerleri için de öyleydi. | Open Subtitles | ليس فقط بالنسبة لي , ولكن أيضا بالنسبة للآخرين. |
Hem Sadece benim için değil. | Open Subtitles | تعلمون، أنه لن يكون فقط بالنسبة لي. |
Sadece benim için değil... | Open Subtitles | مؤلمة وليس فقط بالنسبة لي |
Sence benim için sadece fiziksel bir şey mi? | Open Subtitles | أتظنين أن هذا الأمر جسدي فقط بالنسبة لي ؟ |
Bu spor, bu organizasyon benim için sadece bir iş. | Open Subtitles | وكانت هذه الرياضة، وامتياز، والأعمال التجارية فقط بالنسبة لي. |
Dirençliliği. Ve son olarak, bu Amerika'nın temsil ettiği özgürlük, bir göçmen olarak sadece bana değil, fakat dünyadaki herkese. | TED | وأخيرا ، انها الحرية التي تمثل أمريكا ، ليس فقط بالنسبة لي ، كمهاجر ، ولكن للجميع في العالم. |
Ama Sadece benim için. | Open Subtitles | لكن فقط بالنسبة لي |
Ama Sadece benim için. | Open Subtitles | لكن فقط بالنسبة لي |
Sadece benim için. | Open Subtitles | فقط بالنسبة لي! |
Sadece benim için, sanırım. | Open Subtitles | فقط بالنسبة لي |
Galiba Sadece benim için değerli. - Karanlıkta bulması biraz zor olabilir. | Open Subtitles | فقط بالنسبة لي |
Sadece benim için. | Open Subtitles | فقط بالنسبة لي |
benim için sadece para önemliydi. | Open Subtitles | كان الأمر بخصوص المال فقط بالنسبة لي |
Bu benim için sadece 30 yıl. | Open Subtitles | 11,538 إنها 30 فقط بالنسبة لي . . |
- sadece bana göre. Sanırım. - Sizce şansım var mı? | Open Subtitles | فقط بالنسبة لي كما أظن أتظنين أن لدي فرصة؟ |
Annem tatilde okuyacak kusursuz bir kitap bulmam için beni kütüphaneye bıraktığında hiçbir şey ortada yokken sadece bana göründü. | Open Subtitles | امي تركتني في المكتبة لإيجاد افضل كتاب اقرأه في العيد والخروج من أي مكان، يبدو فقط بالنسبة لي. |