ويكيبيديا

    "فقط غير" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sadece
        
    • değil
        
    • hem
        
    • değilsin
        
    sadece üzerine adımı yazmaya iznim yok. - Ya da para almaya. Open Subtitles كلا، فقط غير مسموح أن أضع اسمي على النص أو أتلقى أجراً.
    sadece üzerine adımı yazmaya iznim yok. - Ya da para almaya. Open Subtitles كلا، فقط غير مسموح أن أضع اسمي على النص أو أتلقى أجراً.
    Bu, siparişleri tamamlamak için sadece verimsiz değil ayrıca hiç de tatmin edici olmayan bir yoldur TED هذه الوسيلة ليست فقط غير مجدية لتعبئة الطلبات، اتضح أيضًا أنها وسيلة لا تلبي الطلبات.
    Onu barındırmak hem ahlaki değil hem de yasalara aykırı. Open Subtitles إيواءه ليس فقط غير أخلاقي، يا أبتي، إنه غير قانوني.
    sadece İtalyan modasına alışık değilsin, hepsi bu. Open Subtitles أنت فقط غير معتادة على الملابس الإطالية , هذا كل شيء
    Ama günümüzün enerji sistemi sadece verimsiz değil aynı zamanda kopuk, yaşlanmış kirli ve emniyetsiz durumda. TED لكن نظام الطاقة المعمول به اليوم ليس فقط غير اقتصادي, بل هو أيضاً نظام مفكك, و عتيق وقذر وغير آمن.
    sadece benim için uygun değiller. TED ليسوا بالضرورة أشخاصا غير مناسبين. كانوا فقط غير مناسبين بالنسبة لي.
    sadece doğru olmamakla kalmıyor, tehlikeli de çünkü iyileşmenin fazlasıyla gerçek olan zorluklarını siliyor. TED إنها ليست فقط غير حقيقية، إنها خطيرة، لأنها تمحو الواقع الفعلي لتحديات عملية الاستشفاء.
    Bu sadece konu dışı olmakla kalmıyor..., ...kanun dışı da! Open Subtitles هذا ليس فقط غير ذى صلة و غير جوهرى إنه غير شرعى
    Bu plan sadece gereksiz değil, hiçbir başarı şansı da yok. Open Subtitles فى رأيى , الخطه ليست فقط غير ضروريه و لكنها تقترن بالفشل
    Bu sadece an-Ortodoks değil, aynı zamanda garip. Open Subtitles حيثما وحينما هو يمكن أن. الذي ليس فقط غير تقليدي، هو غريب.
    sadece işbirliği etmemekle kalmıyorsunuz, beyefendi. Aynı zamanda saldırgansınız. Open Subtitles أنت لست فقط غير متعاون يا سيدي بل أنت مسئ أيضاً
    Kaybetmedim. sadece bulamıyorum. İkisi farklı şeyler. Open Subtitles أنا لم أفقده،أنا فقط غير قادر على العثور عليه هناك فرق
    Joe'yla evimde yatman konusunda içim pek rahat değil. Anlıyorum. Open Subtitles أنا فقط غير مرتاح لأنك أنت و جو تنامان معا تحت سقفي
    Sentetiklerde değişiklik yapmak hem yasa dışı hem de tehlikelidir. Open Subtitles تعديل الآلين ليس فقط غير مشروع، بل وإنّه خطير أيضًا.
    Sen astronot olacak kadar kaliteli olamamanın yanı sıra kızımla beraber olacak kadar da kaliteli değilsin. Open Subtitles لست فقط غير لائق لتصبح رائد فضاء أنت بعيد عن أن تكون لائقاً لترى إبنتي، إخرج

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد