sadece üzerine adımı yazmaya iznim yok. - Ya da para almaya. | Open Subtitles | كلا، فقط غير مسموح أن أضع اسمي على النص أو أتلقى أجراً. |
sadece üzerine adımı yazmaya iznim yok. - Ya da para almaya. | Open Subtitles | كلا، فقط غير مسموح أن أضع اسمي على النص أو أتلقى أجراً. |
Bu, siparişleri tamamlamak için sadece verimsiz değil ayrıca hiç de tatmin edici olmayan bir yoldur | TED | هذه الوسيلة ليست فقط غير مجدية لتعبئة الطلبات، اتضح أيضًا أنها وسيلة لا تلبي الطلبات. |
Onu barındırmak hem ahlaki değil hem de yasalara aykırı. | Open Subtitles | إيواءه ليس فقط غير أخلاقي، يا أبتي، إنه غير قانوني. |
sadece İtalyan modasına alışık değilsin, hepsi bu. | Open Subtitles | أنت فقط غير معتادة على الملابس الإطالية , هذا كل شيء |
Ama günümüzün enerji sistemi sadece verimsiz değil aynı zamanda kopuk, yaşlanmış kirli ve emniyetsiz durumda. | TED | لكن نظام الطاقة المعمول به اليوم ليس فقط غير اقتصادي, بل هو أيضاً نظام مفكك, و عتيق وقذر وغير آمن. |
sadece benim için uygun değiller. | TED | ليسوا بالضرورة أشخاصا غير مناسبين. كانوا فقط غير مناسبين بالنسبة لي. |
sadece doğru olmamakla kalmıyor, tehlikeli de çünkü iyileşmenin fazlasıyla gerçek olan zorluklarını siliyor. | TED | إنها ليست فقط غير حقيقية، إنها خطيرة، لأنها تمحو الواقع الفعلي لتحديات عملية الاستشفاء. |
Bu sadece konu dışı olmakla kalmıyor..., ...kanun dışı da! | Open Subtitles | هذا ليس فقط غير ذى صلة و غير جوهرى إنه غير شرعى |
Bu plan sadece gereksiz değil, hiçbir başarı şansı da yok. | Open Subtitles | فى رأيى , الخطه ليست فقط غير ضروريه و لكنها تقترن بالفشل |
Bu sadece an-Ortodoks değil, aynı zamanda garip. | Open Subtitles | حيثما وحينما هو يمكن أن. الذي ليس فقط غير تقليدي، هو غريب. |
sadece işbirliği etmemekle kalmıyorsunuz, beyefendi. Aynı zamanda saldırgansınız. | Open Subtitles | أنت لست فقط غير متعاون يا سيدي بل أنت مسئ أيضاً |
Kaybetmedim. sadece bulamıyorum. İkisi farklı şeyler. | Open Subtitles | أنا لم أفقده،أنا فقط غير قادر على العثور عليه هناك فرق |
Joe'yla evimde yatman konusunda içim pek rahat değil. Anlıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط غير مرتاح لأنك أنت و جو تنامان معا تحت سقفي |
Sentetiklerde değişiklik yapmak hem yasa dışı hem de tehlikelidir. | Open Subtitles | تعديل الآلين ليس فقط غير مشروع، بل وإنّه خطير أيضًا. |
Sen astronot olacak kadar kaliteli olamamanın yanı sıra kızımla beraber olacak kadar da kaliteli değilsin. | Open Subtitles | لست فقط غير لائق لتصبح رائد فضاء أنت بعيد عن أن تكون لائقاً لترى إبنتي، إخرج |