Ve eğer çocuklarımıza yalnız olmayı öğretmezsek, sadece nasıl yalnız kalınacağını bilecekler. | TED | و إذا لم نعلم أطفالنا أن يكونوا لوحدهم، فإنهم سيعرفون فقط كيف يكونون وحيدين. |
Çarşafların arasında birinin sadece nasıl seviştiğini değil, kibarlar mı, iyi bir dinleyiciler mi ve benim yaşımdaysanız, iyi espri anlayışları var mı gibi birçok şeyi öğrenirsiniz. | TED | تتعلم الكثير بين الشراشف، ليس فقط كيف يمارس هذا الشخص الحب، ولكن إذا ما كان لطيف، إذا ما كان يُصغي وفي عمري، إذا ماكان لديه حس الفكاهة. |
Ölüm gerçeğini yok sayamazsın, sadece nasıl öldüğün önemli. | Open Subtitles | انها ليست حقيقة أن كنت ميتا ان التهم. فقط كيف تموت. |
Ümitsizliğin yenilmesine çare bulamam. sadece nasıl katlanabileceğini gösterebilirim. | Open Subtitles | لا يمكنني شفاء اليأس أنا أعلمُ فقط كيف أحتمله |
Hayır, hayır, bu sadece nasıl banal olunduğunu bilen kadın, değil mi? | Open Subtitles | لا، لا، أنا المرأة التى عرفت فقط كيف تصبح عادية؟ |
Buradaki gizem sadece nasıl değil, ayrıca neden virüsün üretildiği? | Open Subtitles | انها فقط تضيف الى لغز ليس فقط كيف ولكن لماذا تم انتاجه؟ |
İlk vardiyamda sadece nasıl kahve yapılacağını öğrendim. | Open Subtitles | إنها مناوبتي الأولى أعلم فقط كيف أصنع قهوه |
sadece nasıl göründüğü. Tüm hatırladığım bu. | Open Subtitles | فقط كيف كان يبدو، هذا كل ما أتذكره |
sadece nasıl yaptığınızı bilmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اعرف فقط كيف فعلتما هذا ؟ |
Annemle yaşadığım sorunları konuştuktan sonra derine inmedik, sadece nasıl hayatımı mahvettiğini konuştuk. | Open Subtitles | كل الحق، حسنا، بعد أن تحدثنا عن قضايا بلدي مع mother-- شيء عميق جدا، فقط كيف أنها دمر بلدي life-- |
Bana sadece nasıl daha iyi olunur onu söyle. | Open Subtitles | أخبرينى فقط كيف أجعله أفضل |
Biz sadece, nasıl diyosunuz? | Open Subtitles | نحن فقط كيف تقول .. |
sadece nasıl hissettireceğini bilirsin. | Open Subtitles | تعلم فقط كيف تريد أن يُحس ذلك |
sadece nasıl kullanıldığını biliyorum! | Open Subtitles | أعرف فقط كيف أرشد الطائرة. |
sadece nasıl durdurabileceğimi söyle. | Open Subtitles | قل لي فقط كيف أوقفها. |
sadece nasıl yapacağımı bilmiyorum. Yani teorik olarak bir çok şeyi biliyorum ama... | Open Subtitles | {\pos(190,220)} لا أدري فقط كيف سأنقذه، أعني بأنني أعلم الكثير من الأمور نظريًا ولكن.. |
sadece nasıl öldüğünü görüyorum. | Open Subtitles | أرى فقط كيف يموت الآخرين. |
sadece nasıl sonuçlandığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف فقط كيف انتهى الأمر |
Oysa kurucularımızda Amerikadaki bireyleri koruma konusunda oldukça duyarlıydı, Eğer daha fazla anneyi bu duruma müdahil edebilseydik elimizde bir kavramdan çok daha fazlası olurdu sadece nasıl korumak değil birbirimizi nasıl kollayacağımızıda bilirdik. | TED | لذا لما كان الآباء يقظون للغاية لمعرفة كيفية حماية الأفراد من الدولة , فمن الممكن إذا أضفنا أمهات أكثر إلى هذا المفهوم , فيكون لدينا أكثر من مجرد مفهوم لذلك , ليس فقط كيف نحمى , لكن كيف نهتم ببعضنا البعض . |
- sadece nasıl bildiğini söyle. | Open Subtitles | -أخبرنا فقط كيف علمت بذلك |