Sadece orada da değil. Her oral seks yaptığımda diş ipi kullanıyor gibiyim. | Open Subtitles | و ليس فقط هناك كلما أضاجعك أشعر أنني كثيفة الشعر |
O Sadece orada her zaman bekliyordu? | Open Subtitles | هل كان ينتظرك فقط هناك طوال الوقت؟ |
Wesley prosedürü, Sadece orada durma | Open Subtitles | الإجراء ويسلي، لذلك لا تقف فقط هناك |
Sadece ve Sadece orada ustayı bulabilirsin. | Open Subtitles | وكان هناك، فقط هناك... أنك سوف نجد سيد. |
Hiçbir şey görmedin, sadece bir an baktın. Bundan çok daha fazlası var. | Open Subtitles | انت لم ترى سوى لمحة فقط هناك الكثير والكثير |
Biz zamanın herkes için her yerde aynı şekilde, aynı tempoda olduğunu düşünürdük, biz Sadece orada olduğunu düşünürdük ... sanki sonsuza kadar uzanan bir demiryolu gibi .. | Open Subtitles | لقد أعتدنا بالأعتقاد بأنه كذالك,لقد أعتدنا بالتفكير بأنه فقط هناك يزحف على الى ألأصل نفسه,للجميع ,في كل مكان... .. , |
Sadece orada birisinin gözüktüğünü söylüyor. | Open Subtitles | قال شخص ما ظهر فقط هناك |
Sadece orada on bin dünya... | Open Subtitles | عشرة آلاف أرضٍ فقط هناك... |
Yukarıda sadece bir uydunuzun olduğuna inanmak zor. | Open Subtitles | يصعب تصديق أن قومك يملكون طائر واحد فقط هناك في الأعلى |
Oyunun sadece bir bölümünde ordaydım, ofiste bazı sorunlarımız vardı. | Open Subtitles | أي واحد، ليس من الفريق؟ حسناً، كنت فقط هناك لجزء من اليوم |
Güvenlik kameralarını kapatmış ve bunun sadece bir anlamı olabilir. | Open Subtitles | أطفأ كاميرات الأمان فقط هناك نتيجة |