Hal ile anlaşmak senin fikrindi, ve berbattı, ruhu şad olsun. | Open Subtitles | هو كَانَ فكرتَكَ لإسْتِئْجار هال، وهو كَانَ فظيعَ، يُريحُ الله روحه. |
- Sanırım senin de fikrindi genç bayan? | Open Subtitles | وأنا. أَفترضُ بأنّها كَانَت فكرتَكَ أيضاً،فتاة؟ |
Demek ki anlaşma yapmak için pisliği kullanmak senin fikrindi. | Open Subtitles | إذا فقد كَانَت فكرتَكَ لإسْتِعْمال القذارة للحصول على صفقة |
Tüm bu dalaverenin senin fikrin olduğunu biliyoruz. Sen "köstebek"sin. | Open Subtitles | الآن نَعْرفُ هذا كُلّ إخدعْ كَانَ فكرتَكَ. |
Bunun senin fikrin olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | أَعتقدُ، أنها فكرتَكَ. |
Yılbaşı hediyelerini değiştirmek senin fikrindi | Open Subtitles | تبادل هديةِ عيد الميلادَ كَانَ فكرتَكَ. |
Ve ayrıca "Kabul bir tık uzakta" yazmak senin fikrindi. | Open Subtitles | ، وأيضاً، هو كَانَ فكرتَكَ لوَضْع "قبول فقط نقرة واحدة بعيداً." |
Merdivenlerde koşmak senin fikrindi. | Open Subtitles | ركض الدرجاتِ كَانَ فكرتَكَ. |
- Evet, ama senin fikrindi. | Open Subtitles | - نعم، لَكنَّه كَانَ فكرتَكَ. |
senin fikrin değildi sonuçta. | Open Subtitles | هو ما كَانَ فكرتَكَ. |