Klanları yönetmeye layık kişi sen değilsen, hiç kimse olamaz. | Open Subtitles | إنْ لمْ تكوني أهلاً لقيادة القبائل فلا أحد أهلٌ لذلك |
AT: Dileğimiz bu yönde. hiç kimse evini, vatanını bırakmak istemez. | TED | فلا أحد يرغب في ترك منزله، لهذا كان ذلك قرارا صعبا بالنسبة لي. |
Bunların ilkiyle başlayacağım: Anne mutlu değilse, hiç kimse mutlu değildir. | TED | و أنا سأبدأ بهذا المثال إذا كانت الأم غير سعيدة فلا أحد سعيد |
Ama, iş bele gelince kimsenin bir şey bilmediğini de söyledi. | Open Subtitles | ثم مجددا قال أنه عندما يتعلق الأمر بالظهور فلا أحد يستطيع أن يجزم بأي شيء فعلا أتعلمين ؟ |
Çabuk, şu an burada kimse yok. | Open Subtitles | أسرعوا، فلا أحد هنا في الخارج في الوقت الراهن |
Keşke benim de kendime ait bir yerim olsa. Artık Kimse beni yanında istemiyor. | Open Subtitles | أتمنى لو كان لدي مكان أتمنى له، فلا أحد يريدني بالجوار بعد الآن |
Kendilerini şımartacak başka birilerini bulamayacaklar. | Open Subtitles | فلا أحد سيدللهم لاحقا |
- ♪ Ayı karartamazlar ♪ ♪ - İçki? | Open Subtitles | فلا أحد سيحجب القمر - أتشربين؟ |
Ne kadar çığlık attığın önemli değil. hiç kimse duymaz seni. | Open Subtitles | لا يهم إلي أيّ مدي ستصرخين فلا أحد سيسمعكم |
Beni kimse utandıramaz, hiç kimse." | Open Subtitles | فلا أحد يمكنه أن يجعلني عار لما أنا عليه |
Gerçekten bunun için çok çaba sarf ettiğine inansam da, hiç kimse, gerçekte kim olduğunu değiştiremez. | Open Subtitles | وبالرغم من أني أعتقد أنه بدل مجهودا فلا أحد يمكن أن يتغيّر بالكامل |
Öyle bile olsa General, Başkan'ın nezdinde ulusal güvenliğimiz tehlike altında ise hiç kimse birinci öncelikli değildir. | Open Subtitles | ربما يا جنرال ولكن موقف رئيس الجمهورية أنه عندما يتعرض أمننا القومي للخطر فلا أحد .. |
hiç kimse bana öyle bir şey yapamaz, anladınız mı? | Open Subtitles | فلا أحد يعبث معى بهذه الطريقة هل تفهاننى؟ |
Bill beni kaçıracak adamı etkilediği için hiç kimse benim kim olduğumu bilmiyor. | Open Subtitles | طالما بيل قام بسحر الخاطف فلا أحد يعرف من أنا |
Kendini eğer kaleyi yok ederse kimsenin onu kontrol edemeyeceğine inandırmış. | Open Subtitles | ،إنه مقتنع إذا تمكن من تدمير القلعة فلا أحد سيكون قادراً على التحكم به |
Esmer bir kız ölünce kimsenin umurunda olmuyor. Sınırın güneyinde öldüyse kimse umursamıyor. | Open Subtitles | لايأبه أحدٌ بوفاة فتاةٍ ما بُنيّة البشرة طالما تعلق الأمر بجنوب الحدود فلا أحد يكترث بالأمر |
Bu Rus kampından kaçmış olmasına şaşmamalı. Ölüp ölmememiz kimsenin umurunda değil burada! | Open Subtitles | لا عجب أنّه هرب من هذه المزبلة فلا أحد يلقي بالاً لموت أحدٍ أو حياته |
Onun dışında mezun olduğumu takan kimse yok. Dürüst olmak gerekirse ben de takmıyorum. | Open Subtitles | بخلافهم، فلا أحد يحفل بتخرّجي وبصراحة لستُ أحفل بذلك أيضًا |
Burası olamaz. kimse yok burada. | Open Subtitles | لا يمكن أن هذا المكان المعنيّ، فلا أحد هنا. |
Aslında berbat. Günlerdir Kimse beni öldürmeye çalışmadı. | Open Subtitles | في الواقع الأمر فظيع ، فلا أحد حاول قتلي منذ عدة أيام |
Eğer kimse bir arama yapmazsa o zaman dışarıdaki hiç kimse beni aramaya gelmez. | Open Subtitles | إذا لم يقم أي أحد هنا بأي اتصالات، فلا أحد على الجانب الآخر سيأتي للبحث عني |
Kendilerini şımartacak başka birilerini bulamayacaklar. | Open Subtitles | فلا أحد سيدللهم لاحقا |