İkimiz de senin Supermax Cezaevi'nde çalıştığını biliyoruz. Florence'ın bin mil aşağısında. | Open Subtitles | كلنا يعرف انك تعمل في سجن سوبرماكس أسفل فلورنس بـ الف قدم |
- Zamanla olur. Yaşlı götleri sile sile yakında Florence Nightingale olursun. | Open Subtitles | سنحولك إلى نسخة من الممرضة التاريخية فلورنس نايتنغل في مجال المؤخرات المسنة |
Resmi ve profesyonel hâle geldi, ama belli rollerle sınırlandırıldı, Florence Nightingale, Karasakal ve Ying Zheng'in yaptığı gibi içgüdüsel olarak kullanılmak yerine genelde ticari amaçları yerine getirmek için kullanıldı. | TED | قد تم تشكيله ووضع حرفيته، ولكن اقتصر على أدوار معينة وكان يطبق عموماً ضمن السعي لتحقيق أهدافاً تجارية أكثرمن استعماله بديهياً، كما فعل كل من فلورنس نايتنغيل، وبلاك بيرد، وينغ تزينغ. |
Çantada, Florence için getirdiğim albümler var. | Open Subtitles | السجلات الموجودة في الحقيبة هو من أجل فلورنس |
Medici Bankası'nı Floransa'dan def etmeli, ya da yerle bir etmeliyiz! | Open Subtitles | يجب ان نطرد مصرفيي مديتشي من فلورنس او نحرقهم في الأرض. |
Florence, onu pek beğendi kuşkusuz. Ondan kurtulmak için az uğraşmadım. | Open Subtitles | من المؤكد أن "فلورنس" وجدت هذا ممتعاً، أريد أن أبعدها عنه |
Ancak anlaşılan Florence, trende kalmış. Yapması gereken işleri olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | لكن "فلورنس" بقيت في القطار زاعمة أن لديها عمل ما هناك |
Florence Henderson kazanacak! | Open Subtitles | فلورنس هيندرسون سوف تفوز هذا هو الوقت المناسب |
-Bizi eziyorlar. -Eğer bu Florence Nightingale savunma oynarsa. | Open Subtitles | ـ نحن ننهزم ـ لو أن فلورنس نيتينجال معنا لدافعت |
Ama onu Florence'dan daha fazla görmek istediğimi biliyorum. | Open Subtitles | لكني عرفت أني أريد أن أرى الكثير من فلورنس |
Florence'nin benim gibi bir erkek olabileceğini düşünüp, umut etmiştim. | Open Subtitles | كنت فكرت وتمنيت أن تكون فلورنس غلامية مثلي |
Bu olay bence sırf Florence Nightingale gibi yaralı bir askere hemşirelik etmekle alakalı değil. | Open Subtitles | لا أعرف أشعر أنك لستي الملاك فلورنس التي ترعى جندي جريح |
Sevgili baba, dün Frances ve Florence'dan bir mektup aldım. | Open Subtitles | أبي الغالي : أنا تلقيت رسالة من فرانسيس و فلورنس بالأمس |
Bu arada Florence Herderson tipi nasıl gidiyor? | Open Subtitles | بالمناسبة , كيف يعمل مظهر فلورنس هيندرسون معكي |
Florence, 30 yıldır iyi bir açılış yapmak için bekliyorum. | Open Subtitles | فلورنس ، لقد كنت أنتظر 30 عاماً لافتتح الكلام بشيء جيد |
Sevgililer günü işte. Florence Henderson'ın da doğum günü. | Open Subtitles | يوم الفالنتاين هو عيد ميلاد فلورنس هندرسون |
Evet, Louise, Maria, Florence, işte budur. | Open Subtitles | حسنًا، لويز، ماريا، فلورنس هاهو الأمر |
İkinci balayı olarak, Floransa'ya gitmek istediğini düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أظن بأنكِ أردتينا أن نذهب الى فلورنس لقضاء شهر عسل آخر |
Ne dediğimi biliyorum, gençliğimde Floransa'da sanat eğitimi aldım. | Open Subtitles | أعرف ما أتحدث عنه لقد درست الفن فى فلورنس |
Floransa yılın bu zamanı sağlık için çok zararlı olabilir. | Open Subtitles | فلورنس ضارة جدا بالصحة هذه الايام من السنة |
Orada annesiyle yaşayan Florance isimli bir kız vardı. | Open Subtitles | كانت هناك فتاة تعيش هناك مع أمها اسمها فلورنس |